Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan'ın, Büyükşehir Meclisi'nde " “Benim Dursunbeyli yörüğüm başkasının kullandığı suyun parasını niye ödesin” şeklindeki sözlerine, Edremit Çevre Derneği ve POLİTİKA yazarı Başkanı Kubilay S. Öztürk tepki gösterdi.

Aynı zamanda Büyükşehir Meclis Başkanvekili de olan Ramazan Bahçavan, su indirimiyle ilgili tartışmalar devam ederken, şu sözleri sarfetmişti: "“Belediye başkanı ve meclis üyesi arkadaşlarım beni iyi dinlesin. Yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemek istiyorum. Dursunbey Belediye Başkanıyım. Benim şehrimin merkezinde saniyede 600 litre su çıkıyor. Klorlama yapılmasa bile sorun yok, çok temiz su. Dursunbey halkının parasıyla yapılan terfi istasyonundan geliyor bu su. Yüzde 40’ı basılıyor. Dursunbey’de o suyun yaz döneminde bahçelere gitmesi için kapalı sistem yaptık. BASKİ 2014’den beri Dursunbey’e yatırım yapmadı. Benim maliyetim var, özellikle katı atık vergisinin toplanmasıyla ilgili kirleten öder diye bir madde var. Hem kirleten hem tüketen ödesin. Bol sıfırlı katı atık vergileri toplanıyor. Burada kirleten ve tüketen ödesin. Şu anda sabahtan beri arıtmaları konuşuyoruz. Meclis’te yer vermiyorlar, engel çıkarıyorlar. Bol sıfırlı milyon dolarlık işler konuşuluyor. Bütün paralar onlara harcanıyor. Dursunbey’in gariban halkı Edremit’te tüketilen suyun parasını neden ödesin? Dursunbey’in gariban yörüğü neden bu paraları ödesin? Benim halkım niye ödüyor? Bundan sonra nereye ne yatırım yapılıyorsa, maliyeti onlara binsin. O zaman Körfez’de elli lira, Dursunbey’de bir lira olacak su.”

Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay S. Öztürk, "su konusunda bölgecilik yapmak çok tehlikeli bir yol" ifadelerini kullandı. Öztürk, EDÇEP'in sosyal medya hesabında Bahçavan'ın sözlerine şöyle karşılık verdi:

"HEM İNSANA, HEM KAYNAKLARA, HEM BELEDİYECİLİĞE AYRIM YAPILDIĞININ BELGESİ..." Dün Balıkesir Balıkesir Belediye Meclisi'nde AKP'li Dursunbey Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan bir konuşma yapmış. Hem de ne konuşma.! Hem insana, hem kaynaklarımıza, hem de belediyeciliğe nasıl ayırım yaparak baktıklarının mühürlü belgesini sunmuş resmen. Kendisi sıradan biri de değil üstelik. Yücel Yılmaz'ın her türlü mazeretinde, Meclis Başkanlığı kürsüsünü emanet ettiği kişi. Yani Balıkesir'de AKP'yi temsil eden "önemli" kişilerden birisi. O yüzden, ne dediğine bakmak lazım değil mi? Şöyle söylemiş: "Bütün paralar onlara harcanıyor. Dursunbey’in gariban halkı Edremit’te tüketilen suyun parasını neden ödesin? Dursunbey’in gariban yörüğü neden bu paraları ödesin? Benim halkım niye ödüyor? Bundan sonra nereye ne yatırım yapılıyorsa, maliyeti onlara binsin. O zaman Körfez’de elli lira, Dursunbey’de bir lira olacak su.”   "KÜRSÜDE CANLI YAYINDA MECLİS ÜYELERİNİ AZARLAMAYA BENZEMEZ BU İŞ!" Üç temel hatası var bu sözlerin.. Birincisi, Körfez bu dönemde hiç bir temel altyapı yatırımı görmedi. Geçen dönem de görmemişti. Yani öyle bize harcanan paralar falan yok. Harcamalar sadece süsleme için yapılan üstyapı işlerine gidiyor, ki bunların bir kısmını da ilk lodos fırtınası deviriveriyor.. İkincisi, Körfez'in köylüsü de dağlardan kendi imkanlarıyla uğraşıp indirdiği bütün kaynak sularını BASKİ'ye kaptırdı bilindiği üzere. Şimdi kendi suyuna para ödeyip kullanıyor. Üçüncüsü, su gibi bir konuda bile bölgecilik yapmaya kalkışmak çok tehlikeli bir yoldur.. Demek ki, siyasetçiler lafını iyice tartıp da öyle söylemeli. Öyle, kürsüden canlı yayında Meclis üyelerini azarlamaya benzemez bu iş. Vatandaşların tepkisi çok daha farklı olur. Konu öyle "senin suyun-benim suyum" faslına gelirse, vatandaş da çıkar "senin vergin-benim vergim", "senin yarattığın katma değer-benim yarattığım katma değer" deyiverir, oturursun yerine.. Otur da bence Ramazan bey.. Uzatmaya hiç gerek yok.. Haydi indirmeyin su fiyatlarını da arttırmaya kalkın, bakalım ne gelişmeler olacak, ne tepkiler alacaksınız? Deneyin isterseniz."

http://politikam.com/manset/benim-dursunbeylim-su-icin-neden-bu-kadar-cok-para-oduyor.html

Muhabir: Politika Gazetesi