Gazeteci İsmail Saymaz’ın paylaştığı bilgilere göre, İstanbul’da öldürülen Avukat Serdar Öktem hakkında aylar öncesinden güvenlik uyarısı yapılmıştı.
Saymaz’ın aktardığına göre Öktem’e yönelik saldırı olacağı yönündeki istihbarat, resmi olarak 9 Temmuz 2025’te kendisine tebliğ edildi.
O tarihte İstanbul Valiliği’nden yapılan yazılı bildirimle Öktem’in ofisi ve ikamet adresi belirlenmiş, acil durumlarda başvurabileceği telefon numaraları verilmiş ve güvenlik birimlerinin sürekli kontrol yapacağı bildirilmişti.
Suikast Nasıl Ortaya Çıktı?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Organize Suçlarla Mücadele Bürosu’nun yürüttüğü “Daltonlar” soruşturması kapsamında alınan bir ifade, Öktem’e yönelik saldırı planını ortaya çıkardı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir şüpheli, “savcı” olduğunu söylediği bir kişiyi öldürmek için gönderildiğini belirtti; ancak vuracağı kişinin Avukat Serdar Öktem olduğu anlaşıldı.
Savcılık, bu gelişmeler üzerine 20 Mayıs 2025’te İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’ne “çok ivedi” başlıklı bir yazı göndererek Öktem’in can güvenliğinin sağlanması için tüm önlemlerin alınmasını istedi ve gerekli kurumlara bildirim yaptı.
Katiller Yakalandı
Avukat Serdar Öktem’e düzenlenen silahlı saldırının ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi devreye girdi. Çalışmalar sonucunda Öktem’i öldüren şüphelilerin kimliği tespit edilerek yakalandı. Şüphelilerin, Daltonlar soruşturması kapsamında bağlantılı oldukları öne sürülen bir organize suç yapısıyla ilişkili oldukları değerlendiriliyor.
Güvenlik Açığı Tartışması
Tebliğ ve Tebellüğ Belgesi’ne göre, Serdar Öktem’in Esentepe Mahallesi’ndeki ofisi sürekli denetlenecek, herhangi bir tehditte 112 Acil, Asayiş Büro veya Kuştepe Polis Merkezi’ne başvurması sağlanacaktı. Ancak saldırı, tüm bu önlemler ve uyarılara rağmen gerçekleşti.
Bu durum, Türkiye’de avukatlar ve kamuoyunda tartışma yaratırken, barolar ve insan hakları örgütleri avukatların güvenliği konusunda daha kapsamlı önlemler alınması çağrısında bulunuyor.