Deutsche Bank’ın 200 yıllık veriyle hazırladığı rapor, yatırım dünyasına ışık tuttu.
Rapora göre, nakit yalnızca acil durumlar için tutulmalı, hisse senetleri enflasyona karşı en güçlü araç, devlet tahvilleri hâlâ ucuz sayılmaz ve altın tarihsel zirvesinde bulunuyor.
Finansal analist John Stepek, Bloomberg için raporu değerlendirdi ve “Tarihten alınacak dört yatırım dersi”ni sıraladı.
💵 1. Nakit Acil Durumlar İçindir
Deutsche Bank raporuna göre nakit, 200 yıldır en kötü performans gösteren varlık sınıfı.
Yatırımcılar, sadece acil durum fonu olarak — örneğin 3 ila 6 aylık gelir kadar — nakit bulundurmalı.
Geçmişe bakıldığında:
· Nakit, reel olarak %2 değer kaybetmiş,
· Faiz getiren kısa vadeli senetler yılda %1,9 getiri sağlamış,
· Buna karşın hisse senetleri %4,9, tahviller ise %2,6 getiri sağlamış.
ABD verilerine göre, son 150 yılda hiçbir 25 yıllık dönemde hisse senetleri nakitten daha düşük performans göstermemiş.
Yani uzun vadede, paranızı elde tutmak yerine yatırımlara yönlendirmek çok daha kazançlı.
📈 2. Hisse Senetleri Enflasyona Karşı En Güçlü Kalkan
Rapor, hisse senetlerinin yüksek enflasyon dönemlerinde bile güçlü kaldığını gösteriyor.
Yüzde 9’a kadar olan enflasyon seviyelerinde hisse senetleri, uzun vadede pozitif getiri sağlamaya devam ediyor.
Ancak, enflasyon bu eşiği aştığında performans düşüyor.
Bu da hisse senetlerinin, kriz dönemleri dışında en istikrarlı yatırım aracı olduğunu ortaya koyuyor.
💹 3. Devlet Tahvilleri Henüz “Ucuz” Değil
Uzun süredir piyasalarda tahvil fiyatlarının ucuzladığı konuşulsa da, Deutsche Bank verileri bunun henüz gerçekleşmediğini gösteriyor.
Tarihsel verilere göre:
· Politika faizleri %4’ün üzerine çıktığında tahviller pozitif reel getiri sağlıyor.
· Günümüzde ABD ve İngiltere merkez bankaları bu seviyelerde olsa da, faiz düşüşü eğilimi nedeniyle tahviller hâlâ pahalı sayılıyor.
Yani yatırımcılar için tahviller, şimdilik alım fırsatı sunmuyor.
🪙 4. Altın Zirvede — Ama Sonsuza Kadar Değil
Altın, 200 yılda yıllık %0,4’lük reel getiriyle nakitten daha iyi performans gösterse de, hisse ve tahvillerin gerisinde kaldı.
Ancak 1971 sonrası dönemde (altın standardının kalkmasıyla birlikte), yıllık ortalama %4,75 getiriyle öne çıktı.
Son 25 yılda ise altın, ABD hisse senetlerini dahi geride bırakarak %7,4 reel getiri sağladı.
Ancak uzmanlara göre, bu kadar uzun süre zirvede kalan altının önümüzdeki dönemde aynı hızla kazandırması pek olası değil.
Stepek bu konuda uyarıyor:
“Altın son yıllarda tarihsel normunun tepesinde. Uzun vadede bu getiriyi sürdürmesi sürpriz olur.”
📊 Özetle: Yatırımın Dört Kuralı
1. Nakit, sadece acil durumlar için.
2. Hisse senetleri, uzun vadede enflasyona karşı koruma sağlar.
3. Tahviller, şimdilik pahalı.
4. Altın, güvenli liman ama zirvesinde.
Yani uzun vadeli yatırımcı için çeşitlilik, sabır ve stratejik denge her zamankinden daha önemli.





