Altıeylül Belediyesi, kamuoyunda büyük tepki yaratan “Sabri Uğur Millet Kıraathanesi’nin spor müzesine dönüştürülmesi ve isminin kaldırılacağı” yönündeki tartışmaların ardından yazılı bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Belediyenin duyurusu, hem içerik hem de tonu itibarıyla kamuoyunda oluşan tepkiyi yatıştırmaya yönelik bir geri adım olarak değerlendiriliyor.
Son günlerde yoğun şekilde gündeme taşınan “Sabri Uğur’un adının silineceği” iddialarıyla ilgili yapılan açıklamada, Dinkçiler Mahallesi’ndeki Sabri Uğur Parkı’nın adının kesinlikle değiştirilmeyeceği vurgulandı. Belediyenin metninde, “Bazı çevrelerce ortaya atılan iddiaların aksine, parkımız merhum Belediye Başkanımız Sabri Uğur’un adıyla anılmaya devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
“Gerçeği yansıtmıyor” savunması
Açıklamada ayrıca, kamuoyunda konuşulan “ismin kaldırılması” söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı belirtildi ve 2020 yılında park ve kıraathanenin resmi olarak Sabri Uğur adıyla kayıt altına alındığı hatırlatıldı. Buna rağmen belediyenin son meclis toplantısında yapının “Balıkesirspor Kulübü Müzesi” olarak değerlendirilmesi için komisyon kurulması yönündeki adımı, tepkilerin odağı olmuştu.
Basın yayınlarının ardından açıklama geldi
Belediyenin sessizliğini bozması ise dikkat çekti. Kamuoyunda tartışmalar büyürken günlerce açıklama yapmayan belediyenin, konuyla ilgili haberlerin yaygınlaşmasının ardından “zorunlu bir duyuru” yayınlaması, yerel çevreler tarafından “geri adım” olarak yorumlandı.
“Sabri Uğur’un hatırasını yaşatmak bizim için vefa borcudur”
Belediye Başkanı Hakan Şehirli imzasıyla paylaşılan açıklamada, merhum Sabri Uğur’un Balıkesir’e yaptığı katkılar uzun uzun anlatılarak, Uğur’un adının korunmasının belediyenin önceliklerinden biri olduğu belirtildi. Duyuruda ayrıca, uzun yıllardır “Baruthane Binası” olarak bilinen yapının müze olarak değerlendirilmesi yönünde bir teklif olduğu hatırlatılarak, Balıkesirspor’un tarihsel değerine dikkat çekildi.
Kamuoyundaki tepki etkili oldu
Altıeylül Belediyesi’nin açıklamasında her ne kadar iddialar reddedilse de, tartışmaların başlamasıyla birlikte kıraathanenin kapatılması ve mecliste müze gündemi oluşturulması gibi gelişmeler, kamuoyu tarafından soru işaretleriyle karşılanmıştı. Gelen tepkilerin büyümesi üzerine yapılan bu açıklama, birçok çevrede “geri adım” ve “kriz yönetimi hamlesi” olarak değerlendiriliyor.





