Türkiye’nin yerli ve milli ana muharebe tankı Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törenle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine resmen girdi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, “Altay, Türk mühendisliğinin bir zaferidir. Artık kendi tankını tasarlayan, test eden ve üreten bir Türkiye var” dedi.
🛡️ Yerli Gücün Sembolü: Altay Tankı Resmen Teslim Edildi
Ankara Kahramankazan’da gerçekleştirilen BMC Zırhlı Araç Üretim Tesisi açılışı ve ilk Altay tankı teslim töreni, Türkiye’nin savunma sanayisinde tarihi bir dönüm noktası oldu.
Törende konuşan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, yılda 96 adet Altay tankının üretileceğini açıkladı.
“Bu başarı; yerli aklın, milli iradenin ve Türk mühendisinin eseridir” diyen Görgün, Altay’ın sadece bir tank değil, “teknolojik bağımsızlığın sembolü” olduğunu vurguladı.

⚙️ “Her Fabrika, Tam Bağımsız Savunma Sanayi İçin Yeni Bir Mühürdür”
Görgün, açılışı yapılan fabrikanın sadece bir üretim hattı değil, aynı zamanda Türkiye’nin mühendislik kabiliyetinin göstergesi olduğunu belirtti:
“ALTAY projesi bir platformdan öte, savunma sanayimizin geleceğini şekillendiren bir okuldur.
Kendi tankını tasarlayan, test eden, üretime hazır hale getiren bir Türkiye var artık.”
ALTAY tankının 2 yıl garanti, 6 yıl lojistik destekle sahada uzun ömürlü bir performans sunacağını da belirten Görgün, tankın 35 bin sayfa tasarım dokümanı ve 50 bin test adımıyla mükemmeliyetin ürünü olduğunu söyledi.
🚀 17,5 Milyon Saatlik Emeğin Eseri
Yeni ALTAY tankının üretim sürecine 800 mühendis, 1250 işçi ve 90 alt yüklenici katkı sağladı.
Tank, 35 bin kilometrelik testlerden ve 3 bin 700 atıştan başarıyla geçti.
Projede, Türkiye ilk kez büyük kalibre silah, zırh kompozit malzeme ve AKKOR aktif koruma sistemini tamamen yerli imkanlarla entegre etti.

🏭 Geleceğin Tankları Bu Tesiste Üretilecek
Haluk Görgün, 682 bin metrekarelik üretim alanında kurulan tesisin “geleceğin zırhlı araç üssü” olacağını ifade etti:
“Robotik kaynak sistemleriyle yılda 96 tank üretilecek.
Bu tesis yalnızca bugünün değil, geleceğin zırhlı araçlarını da şekillendirecek.
Dijital dönüşüm, otonom kontrol ve veri analitiğiyle entegre bir ‘gelecek fabrikası’ kurduk.”
Görgün, Türkiye’nin artık sadece kendi ihtiyacını karşılayan değil, dünya pazarında rekabet eden bir savunma sanayi modeline geçtiğini vurguladı.





