DEDİKODU / MALUM KİŞİ

SOKAK konuşuyor: “Ahmet Akın Ak Parti’ye geçecekmiş...”

“Olmaz öyle şey” diyor biri...

“Neden olmazmış; vaktiyle Doğruyol’da siyaset yapmış adam... Sonradan CHP’li!”

“E ama CHP’de mebbusluk yaptı kaç dönem, Genel Başkan Yardımcılığı yaptı; Kılıçdaroğlu bakan yapacaktı seçimi kazansaydı... Oralara kadar çıktıktan sonra, hepsini bir kalemde sil, iktidar saflarına katıl; olmaz yani” diye karşılık veriyor öteki.

“Hem neden geçsin ki, arkasında CHP’ye oy veren yüz binler var.. Onlara ihanet olmaz mı?”

“Biz ne ihanetler, ne yüz seksen derecelik dönüşler, ne kopuşlar, ne hançerler gördük; bu nedir ki” diye devam ediyor diyalog...

***

EVET EVET, sokak bunu konuşuyor.

Dükkanda, arastada, kahvede, her yerde...

Şimdi açsak telefonu mevzunun öznesine; “var mı böyle bir şey” diye sorsak..

“Hiç olacak iş mi ya Allah aşkına, sen bari söyleme” diyecek; kesin!

Ben zaten inanmıyorum bu dedikodulara.

Ne yalan söyleyeyim; AK Partililer inanıyor!

Her şeye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tek başına karar verdiği partide, önümüzdeki seçimlerde bir şeyler olmayı uman, hesap kitap yapan, şimdiden PR çalışmalarına başlayan çok arkadaş var.

Kimisi Büyükşehir umuyor, kimisi mebbusluk.. Kimisi ilçe belediyesine razı, kimisi meclis üyeliği derdinde.

“Ben partinin Genel Başkan Yardımcısıyım; karar mekanizmasının bir parçasıyım” diyenin bile hükmü yok; yalan mı?

Kararı verenin kararını onaylıyorlar; hepsi o.

***

PEKİ nereden çıktı Ahmet Akın’ın AK Parti’ye geçeceği dedikoduları?

Efendim, geçenlerde Ankara ziyaretleri yaptı malum. Gerçi sık sık yapıyor; Ankara’da daha çok zaman geçiriyor.

Ne yaptı meselâ; bakanları ziyaret etti bir bir.. Bakan makamlarında boy boy pozlar verdi.

Sosyal medyada paylaştı, bol tebessümlü pozları.

Sonra Balıkesir Milletvekillerini dolaştı.. Bir zamanlar tozunu attırdığı Meclis koridorlarını arşınladı. AK Partili mebbuslarla uzun sohbetler yaptı.

Hepsi bir yana; Genel Başkan Yardımcısı Belgin Uygur’un makamına gitti; uzun uzun oturdu.

MHP’den İYİ Parti’ye, oradan AK Parti’ye trasfer olan İsmail Ok’la bile fotoğraf çektirdi.

‘Bile’ diyorum; İsmail Ok’tan hiç haz etmediğini cümle alem biliyor çünkü.

2019 seçiminde Büyükşehir Adayı gösterilmiş, pazarlıklar sonrasında adaylıktan geri çekilmiş, CHP’li seçmen İYİ Parti’nin Büyükşehir adayı İsmail Ok’un eline teslim edilmişti.

Ahmet Akın o günlerde İsmail Ok’un telefonlarını bile açmıyordu; o derece kızgındı.

Seçim çalışmalarına destek veriyormuş havası yaratıyordu ama kimse yemiyordu. Bir iki görüntü verip kayboluyordu sahadan. İsmail Ok’la bir arada tek bir çalışma yapmadı.

O günlerden bu günlere...

Ahmet Akın, AK Parti Milletvekili İsmail Ok’u odasında ziyaret ediyor, günün anısına hediye bile veriyor.

***

ŞİMDİ tüm bu ziyaret trafiğine bakıp, “acaba AK Parti’ye mi geçecek” diye sorgu sual etmez mi vatandaş?

Üstüne bir de Cumhurbaşkanı ile görüştüğü bilgisi yansıdıysa kamuoyuna...

Eh daha ne olsun... Millet konuşur nitekim.

***

DAHASI var; Ahmet Akın’la beraber en az 4 ilçe belediye başkanının da AK Parti’ye geçebileceği dedikodusu yapılıyor.

Doğruyol’dan AK Parti’ye geçiş yapan, merhum İlhan Aytekin’in çıraklarından Ömer Telligöz’ün sosyal medyadaki paylaşımına dikkat ettiniz mi?

Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’ı da Ahmet Akın’ın yanında sürüklemiş, AK Parti cephesine...

“İkisini de tanırım” diyor, “ikisi de iyi çocuk... Taa Doğruyol zamanından bilirim...”

“Kırat’ın yanında duran ya huyundan ya suyundan” deyimini de ekliyor ki, “bu arkadaşların aslında CHP siyasetiyle bütünleştiği falan yok; Kırat’ın gölgesinde büyüdüler, serpildiler” falan...

Telligöz’ün vardır bir bildiği...

Nicedir bir şey paylaşmıyor, mesaj vermiyordu. Aylar sonra bu paylaşımla sahnelere geri döndü.

AK Partililere mesaj sarkıttı: “Soğuk suyla yüzünüzü yıkayın!”

“Uyanın derin uykulardan, bırakın renkli rüyalar görmeyi” anlamında.

***

BÜYÜKŞEHİR ve Ahmet Akın açısından bakalım mevzuya.

Malum olunduğu üzere, Büyükşehir borç sarmalında. Borç ödemede zayıf, yeni borç yaratmakta mahir bir yönetim anlayışı hakim.

Kasada para yok; belki önümüzdeki ay maaşları bile ödeyemeyecek hale gelebilirler.

Bulup buluşturup ödüyorlar şimdilik.

Cumhurbaşkanı, “CHP’li belediyeleri silkeleyin” talimatı verdi; bakanlar zeytin silker gibi silkeliyor.

Ahmet Akın kredi bulamıyor, İller Bankası paylarını alamıyor, bankalar para vermiyor, devletin kurumları tepesinden inmiyor.

Siz bakmayın bilboardlardaki otuz iki diş tekmili birden gösteren ağzı kulaklarında reklam pozlarına...

Gecelerİ uyku uyuyamıyor belki. Kara kara düşünüyor!

Haa, bir de CHP’li başkanlara yönelik operasyonların yarattığı derin kaygıyı da hesaba katarsak..

Şu dönemde şehri Balıkesir’de Ahmet Akın’dan daha kaygılı, daha dertli, daha sıkıntılı biri yoktur herhalde.

Ankara turlarında, iktidardan koparabildiği kaynakla azıcık nefes almışsa da, sürdürülebilir değil.

Tüm bun argümanları yan yana koyunca, “hepsinden kurtulmak için iktidar saflarına transfer olabilir” diye düşünmeye başlıyor sokaktaki vatandaş.

***

PEKİ ya direnç; bu baskılara, silkelemelere, muhalefet belediyelerine iş yaptırmama siyasetine falan direniş, karşı çıkış?

Ahmet Akın, iktidarı örselemek adına yalnızca AK Parti’nin Büyükşehir Meclis Başkanvekili Yasin Sağay’a laf sokuyor. Sağay’a laf sokunca, iktidarı örselediğini düşünüyor!

Şimdilerde Meclis’i bile yönetmiyor; ya hiç gelmiyor, ya da açılışı yapıyor, salondan ayrılıyor.

Bu günlerde şehir gazetelerinde de pek adı sanı geçmiyor. Geçiyorsa da kenarda köşede kalıyor. Neden acaba?

***

BANA sorarsanız, önümüzdeki süreçte belki dokunulmayan CHP’li Başkan kalmayacak.

Muhtemelen bir tek Ahmet Akın’a dokunulmayacak!

Komplo teorisini açayım biraz:

AK Parti’ye falan geçeceğini düşünmüyorum. Seçime az zaman kala bir ihtimal.

O güne kadar iktidarın koruması altına girebilir.

Sıradan bir belediye başkanı değil; CHP’de Genel Başkan Yardımcılığı gibi üst düzey görev yapmış, adı olası bakanlar arasında en üst sırada geçmiş, Balıkesir’i AK Parti’den koparmış bir isim.

Sen, ben, bizim oğlan faslında, “Büyükşehir çalışmıyor, şov yapıyor, algıyla çalgıyla işi idare ediyor” falan diyoruz, eleştiriyoruz ama.. AK Parti’nin saha anket çalışmalarında ‘güçlü’ çıkıyor.

“Ama İmamoğlu da çok güçlüydü, sonucu gördük” diyeceksiniz.

İmamoğlu olayı apayrı bir şey.

İktidara meydan okumak başka, iktidarla yan yana durmak başka.

O halde, sokakta, sahada karşılığı olan, halktaki sempatisi yüksek bir Başkanı örselemek, alaşağı etmek sıkıntı yaratır.

Hele bir de iktidarla aynı cümleler üzerinden siyaset yapıyorsa...

“Sen şimdilik yerinde kal; ileride bakarız vaziyete” demiş olabilirler.

Muslukları azar azar açıp, ufak tefek işler yapmasına müsade edebilirler.

Hem zaten Büyükşehir’de AK Parti zamanından kalma kadrolar rüzgar yapıyor.

Yönetim şekli ve anlayışı itibariyle bakarsak, AK Parti döneminden pek farkı yok.

Tek eksik, Ahmet Akın’da henüz yüksek dozlu enaniyet emaresi yok. Kibir seviyesi düşük.

İleriki zamanda o da olur; Büyükşehir’in kimi bürokratlarında var çünkü.

Bulaşıcı bir şeydir.

***

ŞİMDİLİK diyeceklerim bu kadar. Anlatılanlar şahsi düşüncemdir; alameti farikası tescilli değildir. “Ben de öyle düşünüyorum” diye söyleyip yazanlardan telif istemem...

Malum Kişi

Muhabir: Malum Kişi