BÜYÜKŞEHİR’in ilk Meclis oturumundaki hallerinden anlamaları gerekirdi:
“Ali Kemal Deveciler bu dönem bize çok gol atar.”
Atar nitekim.
***
BASKİ’nin genel kurulunda attı meselâ.
Hem de ne gol!
Ayaküstü iki dakikalık kulisle BASKİ’nin Denetim Kurulu’nu muhalefete yazdırıverdi.
Büyükşehir’in Başkanı Yücel Yılmaz ve AK Partililer ne olduğunu anlamadı bile.
İktidarın kırk dört oyuna karşılık kırk altı oyla BASKİ’nin Denetim Kurulu’nu CHP ve İYİ Partili üyelere teslim etti.
Başarı mıdır, başarıdır.
Demokrat Partili üyeleri ikna etmek yetti.
Yücel Yılmaz bu durumda kaleyi koruyamadı; Deveciler doksana taktı!
***
SİZ bu Deveciler’i tanımazsınız; kafasında kırk tilki dolaşır.
Tilkilerin kuyrukları birbirine değmez. Siyasi hamlecilikte bu bölgede üstüne adam tanımayız.
Alayını çırak çıkarır.
Matematik adamıdır. Siyaset matematiğini iyi bilir.
Hesap kitapçı zaten; mali müşavir ya, o bakımdan.
***
BUGÜNE kadar muhalefet sıralarında ‘kızıp gidenler’ oturuyordu. Yani, sinirlenip Meclis’i terk edenler.
Bundan sonra ‘sinirlendirip kaçıranlar’ olacak.
Büyükşehir Meclisi’nde “başlarım yapacağınız işe” vaveylası savurup salonu terk eden AK Partili üyeleri çok görürüz.
***
YÜCEL YILMAZ, kendisini ‘en akıllı’ sanıyor.
Akıllı elbet, şüphemiz yok.
Ama siyaset aklı başka bir şey.
Meselâ ‘kaybetme dersi’ almadı hiç. Siyaset mektebinde bu dersi okumadıysan, diploma alamazsın.
Kaybetme dersi alan, nasıl kazanacağını ve hep kazançlı çıkması gerektiğini bilir.
Yücel Yılmaz BASKİ’nin genel kurulunda ilk kaybetme dersini aldı.
BASKİ’nin alacağını vereceğini, her türlü akçeli işini denetleme görevini muhalefete kaptırdı.
Denetim işini muhalefete kaptırmak ne demek?
Yönetenlerin attığı her adımın takip edilmesi demek.
***
YARIN aynı şeyi diğer iştiraklerde ve başka seçimlerde yaşayabilirler.
Kritik anlarda muhalefetin çoğunluğu elde edebildiğini BASKİ örneğinde gördük.
Neyse.
***
DEVECİLER’e dikkat kesilin bence.
Bir de sosyal medyadan falan Büyükşehir’in muhalefet üyelerine akıl veren arkadaşlar var.
Kendilerini çok akıllı ve her şeyin doğrusunu bilen gibi görüyorlar.
Özellikle CHP’ye ayar vermeye kalkıyorlar.
Geçen dönemin klasik alışkanlıkları üzerinden yeni döneme devam etmeye çalışıyorlar.
Bu dönem farklı; kabul etmek istemiyorlar.
***
YENİ dönemde hem farklı bir Meclis, hem farklı bir muhalefet, hem de sıkıştıkları anda ‘mağduru oynayan’ bir iktidar kanadı göreceğiz.
O derviş daha çooook demli çay içip dertlenir…
*****************
TC değil Türkiye Cumhuriyeti yazın!
BÜYÜKŞEHİR’in tabelasına TC ibaresi konması için önerge veriyor muhalefet.
İktidar kanadı, “siyasi gündem oluşturmak istiyorsunuz” karşılığını veriyor.
Gündemin her yanı siyaset zaten; TC önergesiyle siyasi gündem oluşturmaya çalışsalar ne olur ki?
Önergede, “TC ibaresinin yerine konması” talep ediliyor.
Büyükşehir Başkanı Yücel Yılmaz, siyasi bir karşılıkla, “ne zaman yerinden kaldırılmış” sorusunu yöneltiyor.
Çaycı derviş, sosyal medya hesabından ses veriyor:
“İsmail Ok döneminde tabelada TC yoktu” falan…
İsmail Ok düşünememiş; başka işlerle meşgulken TC’yi unutmuş, ya da ne bileyim akıl edememiş, şu olmuş bu olmuş.
O dediğin on sene önceydi.
“Zaten yoktu, olmasa da olur” demek gibi bir şey.
Kurum ve kuruluşların tabelalarındaki TC ibarelerinin yeniden tartışma konusu olduğu, toplumun bu konu üzerinden kutuplaştırıldığı bir ortamda, Balıkesir olarak doğruyu yapıp Büyükşehir tabelasının başına TC koymak, Yücel Yılmaz’ı ve ekibini eleştirilerin odağı yapmaz; aksine yüceltir.
Çünkü biliyoruz ki, TC hepimizin vazgeçilmezi.
Oraya TC yazmadı diye Yücel Yılmaz’ı ‘cumhuriyet düşmanı’ gibi görüp göstermek de haksızlıktır, hakarettir tabi.
Kuva-yı Milliye şehri olmakla övünürken, Büyükşehir’in tabelasından TC’yi esirgemek doğru mu?
Yücel Yılmaz’ın yerine olsam, İYİ Parti’den gelen, CHP ve DP’li üyelerin desteklediği, AK Parti oylarıyla reddedilen önerge için şu mesajı verirdim:
“TC deyip durmayın; PKK’lı teröristler söylüyor bunu, ‘te ce, te ce’ diyorlar. Ben oraya Türkiye Cumhuriyeti yazacağım, herkes görsün.”
Haydi yaz, herkes görsün.
********************
19 Mayıs için kimseden ses çıkmadı
GEÇEN gün “19 Mayıs’ın 100. Yılı anısına bir mahallemize 19 Mayıs ismini verelim” diye önermiştik.
Kimseden ses çıkmadı.. Olur ya da olmaz denmedi.. Bu konuda bir önerge falan veren olmadı.
Geri dönüş de yok.
“Güzel öneri” diyen de yok, “boşver, takılma böyle şeylere” diyen de.
İlçe belediyelerinden, başkanlardan, meclis üyelerinden ses yok.
Büyükşehir’den de yok.
Ramazan rehaveti sanırım.
Ya da çok daha önemli işleri var herkesin; boş işlerle(!) meşgul olamayacak kadar dolular…
Biz hatırlatmış olalım tekrardan.
***********************
Kuva-yı Milliye’nin de 100. yılı
19 MAYIS’ın 100. Yılı.
Kuva-yı Milliye’nin de 100. Yılı.
Malum, yıllardır Kuva-yı Milliye Günü kutluyoruz Balıkesir’de.
Başlangıçta ‘hafta’ olarak yapılıyordu kutlamalar. Sonra güne indirildi.
Aslında ‘Kuva-yı Milliye Saati’ demek lazım.
- Yıl kutlama programı şöyle:
16 Mayıs Perşembe 17.00’de günü Kuva-yı Milliye Anıtı’nda çelenk töreni.
17.30’da Alaca Mescit önünde kutlamaların devamı.
18.00’de Devrim Erbil Müzesi’nde Kuva-yı Milliye sergisi.
Haftadan güne, günden saate…
Toplasan bir saatlik program hepsi.
- Yıl için hayli kapsamlı(!) bir program yani.
Kutlu olsun…
