Aklınız hala gerilere takılı kalmış, içinde bulunduğunuz siyasi iklime ‘şirin’ gözükmek isteyebilir veya bulunduğunuz makamları ‘idrak’ edememiş, olabilirsiniz.
Yöneticilik yapmaya çalıştığınız toplum; ittifakla benimsedikten, varlığının, bağımsızlığının, kulluktan birey olma hakkını elde ettiği ‘Cumhuriyete’ sahip çıktıktan sonra…
Cumhuriyet bayramını kamusal yetkinizle yasaklasanız bile, halkın coşkuyla kutlamasına mani olamazsınız.
Son dönemlerde Cumhuriyet Bayram kutlamaları öncesinde rahatsızlanan, rapor alan cumhurbaşkanlarından, eskiye öykünen, cumhuriyete karşı cephe oluşturan yöneticilerden güç alan kaymakam ve valilerin ilçe ve illerde bayramı coşkuyla kutlamak isteyen halka karşı engel çıkardıklarına sıkça tanıklık ediyoruz.
Son olarak Nevşehir Valiliğinin yasaklama kararı toplumda geniş yankıya yol açtı.
Nevşehir CHP İl Başkanlığının organizatörlüğünde, valilik makamına 23/10/2019 tarihinde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre, 29/10/2019 günü Borsa Kavşağında toplanarak 1 Nolu Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Alanında Cumhuriyet yürüyüşü yapmak, akabinde Nevşehir Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtına çelenk sunumu yapılacağı yönünde talepte bulunulmuş.
Nevşehir Valiliği, Vali Vekili Aydın Abak elektronik imzasıyla ne cevap vermiş dersiniz?
‘’Ülkemizin içinde bulunduğu hassas durumdan dolayı milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17. maddesi ve 5442 sayılı İl idaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince, 29/10/2019 tarihi saat 14:00’da yapılacak Cumhuriyet Yürüyüşünün yapılması uygun görülmemiştir, ancak Nevşehir Hükümet Konağı önündeki Atatürk Anıtına çelenk sunumu talebinize valiliğimizce izin verilmiştir.’’
Valilik makamları lütfetmişler; Atatürk Anıtına çelenk konulabilirmiş!
Oldu olacak ona da izin vermeseydiniz! Size, halka ne gerek var; yürünecekse biz yürürüz, çelenk konulacaksa biz koyarız, kutlanacaksa biz SİZİN adınıza da kutlarız! deseydiniz.
Esas milli güvenlik ve kamu düzenini bozan millete, milletin en büyük bayramını kutlamaya engel olanlardır.
Mülki amirlerin genel siyasi anlayıştan bağımsız hareket ettiğini, oralardan cesaret almadan bu kararları verebileceği düşünülebilir mi?
Aynı mülki amirlerin 15 Temmuz’un yıldönümlerinde böyle bir talep geldiğinde aynı gerekçelerle izin vermemesi mümkün mü? Kaldı ki 15 Temmuz’un yıldönümünde herhangi bir parti veya birimin talepte bulunmasına gerek yok, en coşkulu, en yüksek katılımlı kutlama talebi devletin en üst organlarından gelmektedir. Mülki amirlerde yukarıya ‘şirin’ gözükmek, yukarının gözüne girebilmek için, durumdan vazife çıkararak, kendilerini paralamaktadır!
15 Temmuz’a gösterilen hassasiyet, ilgi Cumhuriyet Bayramı ve diğer milli günlerde neden gösterilmez. Hani lafa geldi mi; kıvançta ve tasada birlik olunacaktı! Milli günlerimiz ve değerlerimize sahip çıkılacaktı!
Cumhuriyeti kuran Atatürk imparatorluklar devrinin bittiğini, yenidünya düzeninde imparatorlukların sürdürülebilir olmadığını görmüş, cumhuriyet sistemine geçmeye karar vererek 28/10/1923 günü Mustafa Kemal Atatürk; Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz! demiştir.
Cumhuriyet emperyalizme karşı alınmış bir karar, onurlu bir direniştir.
Cumhuriyet; Barıştır, özgürlüktür, bağımsızlıktır, demokrasidir, laikliktir…
Cumhuriyet; Kimsesizlerin kimsesidir…
Cumhuriyeti kuran parti, Türkiye’nin ikinci büyük partisi CHP; Türkiye’nin her noktasında en görkemli, en coşkulu ‘Cumhuriyet Bayramı’ kutlamalarına önderlik edebilirdi!
En büyük bayram Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
