KÜLTÜR-SANAT

Her şeye rağmen umut var/mı?

Abone Ol

Balıkesirli Ressam Melike Yaşa’nın 19-24 Mayıs günlerinde sanatseverlerin izlenimine sunduğu, “Her şeye rağmen umut var/mı?” konulu 43 yapıttan oluşan resim sergisi sanatseverlerin ilgi odağı oldu. Yaşa’nın, torunu Toprak’ı ve Naz'ı eserlerinde betimlediği sergiyi yüzlerce kişi izledi. Sanatçı 6’ncı kişisel sergisinde, çocukların çocuklarla, doğayla, hayvanlarla, savaşlarla, pandemi ile ilişkilerini tuvallerine yansıttığını belirtti. Resimlerinde çocuklara yarınlarda ne bırakıldığını, Filistin’de, Afganistan’da, Pakistan’da Ukrayna’da tüm dünyanın gözü önündeki savaşlara, çarpışmalara maruz kalan çocuklara nasıl bir dünya yaşatıldığını yapıtlarıyla izleyiciye aktarmak istediğini kaydetti.

Her şeye rağmen umut var/mı? Konulu serginin değerlendirmesini yapan Melike Yaşa, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gibi özel bir günde açılışını yaptığı sergide, toplumsal, kültürel kaoslarla, çocuklar üzerinde nasıl dayatmalar yaptığımızı, sistem olarak çocuklara neler sağladığımızı veya sağlayamadığımızı hem dünyevi hem ruhani boyutuyla tuvallere işlediğini açıkladı. Yaşa, “Savaşlar ve insan eliyle üretilmiş hastalıkları tuvallerime aktararak farkındalık yaratmak istedim. Çocuklara, çöp yığınları, plastiklerin içinde bir dünya bırakıyoruz. Ormanları kesiyoruz. Bir eserimde, çöp toplanan arabada uyuyan bir çocuk var. O çocuğun geleceği ve diğer çocuklarla kıyaslandığındaki durumunu, çocuğa yapılan şiddeti düşünüyorum. Çocuk kuru ekmekle karnını doyuruyor, ama beslenemiyor. Şu anda bile susuzlukla boğuşuyoruz. Bu susuzluğu gidermek için ağaç dikip orman oluşturmak yerine kesmeyi yeğliyoruz. Çocukların kendilerine ait dünyalarını çocuklarla yan yana farkındalıklarıyla büyütmeye çalışmıyoruz da yetişkin olarak, toplumsal ve kültürel olarak kendi dünyamızı çocuklara dayatmaya çalışıyoruz. Yapıtlarımda bunların olmaması gerektiğini anlatmaya çalıştım. Felsefi olarak yeniden dünyaya geliş olduğunu düşünüyorum. Öldükten sonra bedenimiz toprakta kalıyor fakat enerji olarak ruhumuz göğe yükseliyor ve o ruhun tekrar farklı bir bedende tekamül ediyor. Bu evrenin ya da bu sürecin tümünü tuvallerimde aktardım. Bu eserler hem çocukların dünyevi düzlemdeki yaşam şekillerini, olması gerekenler, olanlar ya da olamayanları ya da ruhani boyutta olanları, tekamülleri, aktarmalarımı bu şekilde dillendirmiş oldum” dedi.