BURSA GASTRONOMİ FESTİVALİ’NDEN İZLENİMLER

ULAŞ SÜRMELİOĞLU

 

Geçtiğimiz hafta sonu Bursa Büyükşehir Belediyesi, Gastronomi Festivali düzenlendi. Merinos Parkı’nda düzenlenen festivalde, panellerden fuarlara, yarışmalardan sunumlara birçok etkinlik vardı. Festivale Bursa halkı epey ilgi gösterdi, hatta şehir dışından dahi çok sayıda ziyaretçi vardı.

  1. Bursa Turizm Zirvesi, Gastro Şefler Akademik Oturumu, Gastro Ekonomi Akademik Oturumu, Gastro Ticaret Akademik Oturumu ve GastroBeslence Akademik Oturumu panelleri ise beklenen ilgiyi pek görmedi. Ana sahnede olan programlara, söyleşilere ve yemek stantlarına ise ilgi büyüktü. ‘’İpeksi Lezzetler’’ sloganıyla çıkılan yolda elbette ki ön planda yiyecek içecek alanları olacaktı. Fakat o kadar kalabalıktı ki ne stantlar ürün yetiştirebildi ne de insanlar her ürünü deneyebildi. Panellere ilgi az olsa da katılan konuşmacılar sektörün ciddi sorunlarına değindi ve kendilerince çözüm önerilerinde bulundu. Sektörü emanet edecekleri yeni nesilleri aralarında görememek 1,1 trilyon dolarlık hacme sahip olan sektörün geleceği açısından üzüntü verici bir durumdu. Özellikle Gastronomi ve Mutfak Sanatları eğitimleri ülke çapında bu denli artmışken ilginin daha fazla olması gerekirdi. Şeflerin ve ekonomistlerin takıldığı ve üzüntü duyduğu bir diğer konu ise, hacmi gün be gün artan gastronomi endüstrinin nitelikten gittikçe uzaklaşması.

***

Üniversitelerde 130 bölümü bulunan sektörde özellikle bu yıl ciddi bir öğrenci artışı oldu. Bu durum kadroların ve imkanların yetersizliğinden dolayı nitelikli eğitim verilmesini engelliyor. Yinelenen en önemli konu eğitim. Ama nitelikli eğitim. Öğrenciler, yani sektörün emanetçileri şu an için durumun pek farkında değil gibi; ileride bu mesleği seçenleri zor süreçler bekliyor olacak.

Bursa’nın gastronomiyle pek anılmaması genelde kış turizmi ve iş seyahatlerinde tercih edilir olmasının bir seçenek olduğundan bahsettiler. Hangi modelle öne çıkacaklarının belirlenmesi sürecinde oldukları, belirlenecek modelde detaylıca çalışılacağını belirttiler. Yıllardır ‘’sanayi şehri’’ ismiyle anılan Bursa’nın sanayisi yeni düzende pek sürdürülebilir değil. Değerli toprakların, tarımsal alanların yok olmasına sebep oluyor. Yarattığı hava kirliliği tüm faunayı etkiliyor. Bu nedenle Bursa, lezzetleriyle de ön planda olmak istiyor. İşin ‘’gastro ekonomi’’ tarafı şehirlerin tanıtımı ve kalkınması için en ideal yollardan biri olarak görülüyor. Bundaki en büyük sebep de sürdürülebilirlik. Sürdürülebilir gastronomi turizmi tüm yılı kapsayabilir esnafın, kooperatiflerin, üreticilerin daha çok kazanıp daha çok üretmesini sağlayabilir.

***

Festival alanında bir de gıda fuarı düzenlendi. Bursa’nın bilinen markaları ürünlerini tanıttı. Katılımcıların yoğun ilgisi fuar girişinde epey kalabalık yarattı. Festivali düzenleyenler elbette ki çok mutlulardı katılımdan dolayı. Yürümenin neredeyse imkansız olduğu yiyecek stantları arasından gelen kokular fuar alanına kadar geliyordu ki bu da fuar ve panel alanındaki hemen herkesin stantlara yönelmesine neden oldu.

Gelelim konunun bizim için daha önemli olan kısmına. Bildiğiniz üzere Balıkesir’de de buna benzer bir etkinlik düzenlendi. Benzer dahi demek Bursa’ya haksızlık olur gerçi. Balıkesir’de fotoğraf kadrajını dahi doldurmayacak kadar katılımcı vardı. Üründen çok marka tanıtımı ön plandaydı. Plan program eksikliği her durumdan göze çarpıyordu. Kahvaltı Festivali adıyla çıkmak bile bence yanlış bir karardı. Hemen her şehrin ‘’Gastronomi Festivali‘’ adıyla yola çıkıp, şehirlerle özdeşleşen sloganlarla ismi destekleyip girmek gerekirdi bu işlere. Bizimki biraz da Avlunun reklamını yapmak için düzenlenmiş gibiydi. Olması gereken akademik oturumlar, sektörün önde gelen isimleriyle söyleşiler yoktu. Bizim ilk deneyimimizdi belki de ondandır bu amatörlük. İlerde yapılacak olanlara ışık olması adına, bizim şehrin önde gelenleri, yerel yöneticileri böyle etkinliklere iştirak etmeliler. Önce ne, nasıl yapılır görmeliler. Mesela Bursa’daki Festivalde yoğun ilgilerden biri de yemek yarışmalarıydı. MasterChef isimli program bizi epey entegre etti zaten bu işlere. Bu nedenle insanlar böyle organizasyonları merak ediyor.

***

Bursa’da hemen her alan kurdukları kamera sistemleri ve canlı yayın araçları, sosyal medyadan festivalin neredeyse her anını canlı bir şekilde yayınladı. Özellikle de panelleri ve oturumları. Yani şehirde olamayanlar için de güzel bir alternatif olmuş oldu. İyi de bir kurumsallık belirtisiydi. Birçok detay düşünülmüş ve titizlikle uygulanmış. Yemek stantları arasındaki sokaklara, şık tabelalarla Bursa’daki ilçelerin isimleri yazılmış. Hatta komple iki sokak da kooperatiflere ayırılmış. Kooperatiflerin çoğu kadın kooperatifleriydi. Onlar da bu sayede kendi isimlerinden bahsettirmiş ve ürünlerini ziyaretçilerle buluşturmuş oldular. Yani her yönüyle başarılı bir etkinlikti.  Bursa, Gaziantep, Adana, Hatay örnekler çok. Hepsi ince düşünülmüş, detaylıca planlanmış organizasyonlar. Bizim de tercih etmemiz gereken model gastronomi turizmi olmalı.  Neredeyse tüm çevremizde sanayi faaliyetleri mevcut. Tarım ve hayvancılığın kırsal kesimlerdeki yaygınlığı azalıyor. Sanayi ve teknoloji alanındaki üretimdense tarım ve hayvancılık alanındaki üretim Balıkesir’in işine gelir. Hem çevremizdeki sanayi etkisinden arınmış daha yeşil bir Balıkesir, hem de turizm sayesinde adından bahsettiren bir Balıkesir modeline geçilmeli. Festivallerdeki ana tema ve konu da bu olmalı.

Exit mobile version