YAŞAM

UZMANINDAN UYARILAR... ÇOCUKLARDA OBEZİTE SORUNU

Abone Ol
Balıkesir’de Op. Dr. Adil Boz tarafından hayata geçirilen klinikte Çocuk Obezitesi olarak görevli Diyetisyen Melike Akseçen kilo kontrolü ile ilgili POLİTİKA’nın sorularını yanıtladı. İnsanların neden şişmanladığıyla ilgili verdiği bilgilerde özellikle çocuklarda yaşanan kilo sorununun kesinlikle tedavi edilmesi gerektiğine vurgu yapan Diyetisyen Melike Akseçen, uygulanan tedavi ve kilo verme konusunda tavsiyelerde bulundu. Şişmanlığın yol açtığı sorunlar hakkında da açıklamalarda bulunan Diyetisyen Akseçen, obez çocukların durumu, zayıflama yöntemleri ve zayıflamada uygulanan ilaç ve cerrahi tedavi konularında bilgiler verdi.   Neden Şişmanlıyoruz? Diyetisyen Melike Akseçen insanların neden şişmanladığıyla ilgili verdiği bilgilerde şunları söyledi: “Şişmanlık vücudun yağ kütlesinin artmasıdır. Fazla yemek yemek yemekleri çiğnemeden yutmak, gün içinde hiç hareket etmemek, glisemiks indeksi yüksek olan besinlerden tüketmek, bu besinler hızlı bir şekilde sindirilirler ve kan şekerini hızlıca yükseltirler ve kısa süre içinde acıkmanıza sebep olurlar.Bu yiyecekler şunlardır;Glisemiks indeksi yüksek olan besinler; karpuz, kavun, patates, havuç, pilav, makarna, şekerli mısır. Şişmanlığın en önemli olan diğer bir sebebide tatlı ve unlu gıdalardır. Türk halkı olarak tatlı ve hamurlu yiyecekleri tüketmesini seviyoruz, sofralarda ekmeksiz doyamıyoruz.Gençler fast-food şeklinde beslenmeye ufak yaşlardan alışıyor.Hamburger, cips, pizza, tost, sandviç gibi yiyecekler yanında kola, gazoz gibi içeceklerle karınlarını doyuruyorlar.Buda hızlıca kilo alımına sebep oluyor.Kilo almanın bir diğer sebebi ise yağ seçimidir.Doymuş yağlar metabolize edilmesi oldukça zor olan yağlardır. Özellikle bölgesel kilo alımının en önemli sebebidir. Doymuş yağlar oda ısısında katı halde bulunan yağlardır. Bunlar margarin , palm yağı , tereyağı gibi katı olan yağlardır. Bunları çok fazla tükettiğimizde metabolizma hızımız yavaşlayacak ve hızlı kilo alımına sebebiyet verecektir.     “YÜKSEK KİLO HASTALIKLARA SEBEBİYET VERİR” Şişmanlığın yol açtığı sorunlar nelerdir? Şişmanlığın yol açtığı sorunlar hakkında da açıklamalarda bulunan Akseçen, “Fazla miktarda şekerli ve paketli gıdalar tüketmek insülin direncini arttırarak diyabete neden olmaktadır.Fazla miktarda tüketilen doymuş ve trans yağlar kalp ve damar hastalıklarına ve karaciğer yağlanmasına sebep olmaktadır.Fazla miktarda alkol ve tuz tüketmek hipertansiyona sebebiyet vermektedir.Fazla kilolu olan insanlarda vücut taşıması gereken ağırlıktan çok daha fazlasını taşımaktadır. Belli bir zaman sonra bu durum dizlerde ve kalçada kireçlenme, varis, bel fıtığı gibi hastalıklara sebep olmaktadır.Kilo artışı dikkate alınmaz ve kontrollü bir şekilde zayıflama yoluna gidilmezse vücutta biriken yağ kanın kalbe gitmesini güçleştirir. Nefes alışverişleri zorlaşır. Uykuda tıkanmalar meydana gelir. Genç yaşlarda başlayan obezite sorunu kişinin psikolojik sorunlar yaşamasına neden olur. Kişi sosyal çevrede utangaç olma, kendini ifade edememe, beğenilmeme hissi ile yaşamak zorunda kalacaktır.Kadınlardaki obezite anne olmayı zorlaştırıp, kısırlığa sebep olmaktadır.Aşırı kiloda deride çatlamalar meydana gelir ve deri hastalıklarına sebebiyet verebilir” dedi.

“OBEZ ÇOCUK DOKTOR KONTROLÜNDE OLMALI” Şişman Çocukta Ne Yapmalı? Obez çocukların durumunu da değerlendiren Diyetisyen Melike Akseçen, “Obez çocuk mutlaka doktor kontrolü altında olmalıdır.Çocuğun persentel eğrileri iyice analiz edilmelidir, yaşa göre boy, yaşa göre kilo, bazal metbolizma hızı analiz edilmelidir. Şişman çocukta, çocuğu anne ve babası ile beraber bir bütün olarak ele almalıyız.Anne ve baba çocukla beraber masaya oturmalı ve aynı yiyeceklerden yemelidirler. Ailenin beslenme öyküsü, beslenme alışkanlıklarıiyice analiz edilmelidir.Çocuğun ek gıdaya geçtiği andan itibaren anne ve baba tarafından hangi tatlara alıştırıldığının bilgisi çok önemlidir. Çünkü bebekteki tat gelişimi 3 yaşına kadar devam eder. 3 yaşına kadar bebek hangi gıdalar ile beslenirse büyüdüğündede damak tadı o yönde devam edecektir.Bu nedenle ilk 3 sene çocuk beslenmesi çok önemlidir.Damak tadı oturmuş bir çocuğu başka tatlara alıştırmak çok zordur.Bu yüzden alıştığı tatlar üzerinden düşük kalorili tarifler önerebiliriz” diye konuştu.

“ZAYIFLAMA YÖNTEMLERİ” Nasıl Zayıflarım? Zayıflama yöntemleri hakkında da açıklamalarda bulunan Akseçen, “Zayıflamaya metabolizmayı hızlandırarak başlayabiliriz. Hızlı metabolizma alınan kalorilerin hızlı bir şekilde yakılıp enerji haline dönüştürülmesi ve bunu gün içinde kullanarak bitirmesidir. Yavaş metabolizmada besinler yavaş yavaş yakılır ve gün içinde kullanarak bitirmemiz gereken kaloriler yavaş yakıldığı için bir sonraki güne devreder , bu durum günlerce bu şekilde devam ettiğinde gramlar kilograma döner ve biz kilo almış oluruz. Metabolizmanın yavaş olması güçsüzlük, kabızlık, cilt kuruluğu olarak kendini belli etmektedir. En önemli metabolizma hızlandırma içeceği sudur. Susuz bir hayat düşünülemez. Şekerli içeceklerin yerine suyu tercih etmelisiniz. Organların işlevlerini kolayca yerine getirmesinde yeteri kadar su tüketiyor olmamız çok önemlidir. Soğuk su içmek daha fazla kalori yakmanıza sebep olacaktır. Bunun sebebi, vücudunuzun soğuk suyun sıcaklığını, vücut ısısına getirebilmek için daha fazla enerji harcamasındandır.Metabolizmanın hızlı olmasında uyku kalitesi çok önemlidir.Uyku kalitesinin düşük ve düzensiz olmasının obezite ile ilişkili olması araştırmalar sonucu ortaya konmuştur.Oturmak yerine ayakta durmak metabolizmanın hızlanmasında önemli bir etkendir.Kas oranımız yağ oranımızdan fazla ise vücut daha hızlı kalori yakacaktır.Acıbiber metabolizmayı hızlandıracak olan kapsaisin adlı bir madde içermektedir. Bu madde sindirimi harekete geçirir, eğer reflü, ülser, gastrit gibi bir sağlık sorunu yoksa biber tüketerek metabolizmayı hızlandırabiliriz.Yeşil çay ve kahvede yağ yakımına yardımcı olan iki içecektir. Yeşil çayın içerisinde vücutta depolanan bazı yağları serbest yağ asitlerine dönüştürdüğünü ve bu sayede yağ yakmayı sağlamaktadır” bilgilerini verdi.

“ÇOCUKLARDA VE YETİŞKİNLERDE TEDAVİ FARKLI” Obezite Tedavisi Nasıl Olmalı? Obezite tedavisi konusunda da bilgiler veren Akseçen, “Obezite tedavisi çocukluk çağında başlamalıdır. Çocukluk ve adölesan dönemde başlayan obezite yetişkinlik dönemi obezitesine zemin hazırlamaktadır. Bu yüzden başta aile olmak üzere, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel aktiviteler konusunda bilgilendirilmelidir. Tıbbi Beslenme Tedavisi ile Beden Kütle İndeksi  ( 18,5 – 24,9 kg/m2 ) aralığına tutulması gerekmektedir. Tıbbi Beslenme Tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Uygulanacak diyet kişinin yeterli ve dengeli beslenmesini karşılamak zorunda olmalıdır. Amaç bireyi doğru beslenmeye teşvik etmek ve bunu alışkanlık haline getirmesini sağlamaktır. Egzersiz Tedavisi ile yağ dokusu ve karın bölgesi yağlanmasını azaltarak ve diyet esnasında oluşabilecek kas kayıplarını önleriz.Obez çocukların hergün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapmaları önerilmektedir. Bu şiddette olan bir egzersiz günlük 200 kalori yakmamızı sağlayabilir.Davranış değişikliği tedavisi ile kilo almaya sebep olan fazla yemek yeme, fiziksel aktivite yapmaktan kaçınmak gibi olumsuz davranışları olumluya çevirerek, kişinin gün içinde yaptıklarının kontrolünü sağlamak, sosyal destek, kendi kendini ödüllendirme şekline dönüştürebiliriz.Cerrahi tedavide amaç besinlerle alınan enerjinin gastrointestinal sistemde emilimlerini azaltmaktır” ifadelerini kullandı.

“OBEZİTE TEDAVİSİNDE KULLANILMASINA İZİN VERİLEN İLAÇ SAYISI AZ” İlaçlar Ve Cerrahi Çözüm Olabilir mi? Zayıflamada cerrahi ve ilaç tedavilerinin çözümü noktasında da bilgiler veren Akseçen, “Günümüzde obezite tedavisinde kullanılmasında izin verilen ilaç sayısı oldukça azdır.  İştahı azaltarak veya tokluk hissi yaratarak hızlı zayıflatmaya yardımcı şeklinde satılan ilaçlar ve besin takviyeleri klinik araştırmalarla desteklenmemektedirler ve bu ilaçlar sağlığınız için gizli tehlikelerde barındırabilmektedirler.Kilo vermedeki popüler etken maddelerden bazıları ( Ephedra , Hydroxycut , Fenfluramin , Sibutramin ) kalp atış hızı, yüksek tansiyon, huzursuzluk, böbrek sorunları, karaciğer hasarı gibi nedenlere sebep olmaktadır.Obezitenin cerrahi tedavi yöntemi beden kitle indeksi 40 ve üzeri olan yani morbidobez hastalarına uygulanmaktadır. Bu kimseler uzman denetiminde tıbbi beslenme, egzersiz ve diğer medikal yöntemlerle zayıflayamayan hastalara önerilmektedir” dedi.   “SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENMEK GEREK” Kilo Almak Önlenebilir mi? Kilo almayı önleyecek yöntemleri de belirten Akseçen, “Kilo almayı önlemek için sağlıklı ve dengeli beslenmek, fiziksel aktiviteyi arttırmak, lif içeriği yüksek gıdaları tercih etmek, vitamin ve mineral gereksinimini arttırmak, su tüketimini arttırmak, sağlıklı atıştırmalıkları tercih etmek ile kilo alımını dengede tutabiliriz” diye konuştu.