Antik Çağ ozanlarından Homeros'un İlyada Destanı'nda anlattığı Troyalı Helen, 2700 yıl sonra Prof. Naci Kalmukoğlu'nun yaptığı bir tablodan esinlenilerek yeniden hayat buldu.
Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, AA muhabirine, müzelerine ait sosyal medya hesabından Prof. Dr. Kalmukoğlu'nun "Helen" isimli tablosunu paylaştıklarını söyledi.
Bu paylaşımın ardından takipçilerden tabloda yer alan Helen'in siyah saçlı ve balık etli bir kadını tasvir etmesinden dolayı bazı tepkiler aldıklarını belirten Gölcük, sözlerine şöyle devam etti:
"Prof. Dr. Naci Kalmukoğlu'nun tasarladığı Helen esmer, siyah gözlü, belki biraz balık etli, daha çok Türk tipine uygundu ve bize çok samimi geldi. O canlandırmayı takipçilerimiz ile paylaştık. Takipçilerimiz, 'Esmer Helen olur mu?', 'Helen'in sarışın olması lazım, mavi gözlü olması lazım' gibi yorumlar yaptılar. Bu tartışmalar derinleşince baktık ki bu durum görme biçimiyle alakalı. Modernitenin bir görme biçimi bu. Belki buna Hollywood etkisi de diyebiliriz.
Bu görme biçimini belirleyen şey Batı merkezli. Yani Batı onu nasıl tanımlamışsa biz de çağı öyle algılamaya devam ediyoruz gibi bir durum var. Bizim Helen'i çizen Kalmukoğlu da Ukrayna'da Harkov'da dünyaya geliyor, yıllar sonra Naci ismini alıyor, Türk vatandaşlığına geçiyor. Özellikle İstanbul ile ilgili de çok iyi işleri var ve dünyanın en büyük mücadelelerinde de eserleri satılmış çok meşhur bir ressam. Kalmukoğlu, Helen ile harika bir iş yapmış. Yani Batı'nın çizdiği Helen tipi dışında bir Türk Helen tipi çizmiş."
Yani hep o Anadolu bağının bu topraklarla olan bağını kuvvetlendirmek konusunda bir çabamız var. Dolayısıyla Helen de Hektor da, Paris de kime benzer? Bize benzemeli, çünkü biz aynı toprağın evlatlarıyız, aynı toprağın çocuklarıyız ve dolayısıyla da canlandırmamızda da Hazal Fırat, Helen'e en benzeyen arkadaşımız olarak bu canlandırmaya sahip çıktı. Kalmukoğlu hocanın tablosuyla birlikte biz de Helen'i canlandırdık ve o Helen bugün, 2700 yıl sonra Troya Müzesi'ni ziyaret etmiş oldu, burada tekrar dolaşmış oldu."
Helen'i canlandıran Arkeolog Hazal Fırat ise bu canlandırmada yer aldığı için çok gurur duyduğunu söyledi.
Tablo canlandırma işlerinin son yıllarda çok revaçta olduğunu dile getiren Fırat, "Tabii bu tablo canlandırması benim için daha farklı anlamlar taşıyor. Çünkü Helen'i canlandıracağımı ve bunun hakkını verip veremeyeceğimi çok düşündüm. O yüzden hazırlık süreci biraz uzun sürdü. Bir tablo olduğu için hazır giyim bir şey bulmak tabii ki çok zordu. O yüzden kumaş bulduk, onu bana göre diktik arkadaşlarımla. Takılarını, tokasını bulduk. Makyajına kadar çok özen gösterdik. Buradaki arkadaşlarım Helen'e çok benzediğimi söylediler. Umarım herkes öyle düşünür. Tabi kimse hayalinde olan ama burada gözüken esmer Helen'e alışık değil. Tablo işimi kolaylaştırdı. Ben Elazığlıyım. Troyalı Helen'den sonra ortaya bir de Elazığlı Helen çıktı." ifadelerini kullandı.