CHP Milletvekili Serkan Sarı ile AK Parti Milletvekili Mustafa Canbey arasındaki siyasi atışmalar dikkatinizi çekiyordur.
Serkan Sarı, anamuhalefeti temsilen iktidarı her fırsatta örseliyor.
Mustafa Canbey de, Sarı’nın her çıkışına sosyal medyadan karşılık veriyor.
Bu karşılıklı atışmaların son örneğini, Sarı’nın Balıkesir’deki sağlık yatırımlarının gecikmesiyle ilgili çıkışında gördük. Canbey, hiç zaman kaybetmeden cevabı yapıştırdı.
Sarı bekleme yapmadı; hakemin düdüğünü beklemeden kaleye şut çekti.
***
İKİ vekil arasındaki söz düelloları için ‘polemik’ sözcüğünü kullanıyoruz ama..
Bunun adı polemik değil.
Ne peki?
İçinde küfür olmayan cümleler kuruyorlar sonuçta.
Ne diyorlar meselâ:
Son kapışmadan akıllarda kalan iki yakıştırma.
***
HER iki vekilin de dertlerini anlatmaktan yana sıkıntısı yok. Sözcük dağarcıkları geniş; hitabet falan yerli yerinde.
Eksik ne?
Polemik kültürü!
Siyasi polemikler daha nezaketli olur. Nezaket kuraldır.
İthamlar, göndermeler, eleştiriler, suçlamalar falan nezaket çerçevesinde sürdürülür.
Mahalle dili kullanılmaz.
İkisi de, birikimleri, eğitimleri, siyaset arenasındaki rolleri itibariyle daha farklı bir dil kullanabilecek yapıya sahipken..
Çok basit, içi boş, yaratıcı olmayan sözcük ve cümlelerle sataşmayı yeğliyorlar birbirlerine.
***
SANIRIM, bugünün siyaset diliyle hareket etmek gerektiğini düşünüyorlar.
Yüksek volümle konuşacaksın, altta kalmayacaksın, vurucu yıkıcı ifadelerle rakibini kündeye getireceksin. Sürekli bağıracaksın; ses tonun hiç alçalmayacak.
Vereceğin karşılık bomba etkisi yaratacak ki haklı olduğun düşünülsün.
Bugünün siyaset dili böyle.
Araya kakofonik sözcükler yapıştırmadan olmaz.
Sonuçta liderlerin seçtiği dil, onların siyaset kayığında kürek çeken herkesin dili olmaya mecbur güzel yurdumda.
İşte o zaman siyasi nezaket ortamından eser kalmıyor.
Entelektüel dilin polemik sanatına yansıması mümkün olmuyor.
***
OYSA eski zaman siyasetinde polemik jargonu böyle değildi. Birbirini suçlayan iki politikacının karşılıklı atışmalarını izlerken, sanırsınız dost meclisinde birbirlerine nazire yapıyorlar!
Öyleydi eskiden.
Ekranlarda keyifle izlerdik o polemikleri. Gazete sayfalarındaki kritikleri keyifle okurduk.
Nerdeee o eski polemikler.
***
SERKAN SARI ve Mustafa Canbey’e önerimiz olsun:
Lise çağındaki çocuklar gibi ergen faslında atışmaların, horoz dövüşünden çok farkı yok.
Daha seçici, daha etkili, daha nitelikli cümleler üzerinden yürüyün.
Siyasi rekabetin nezaket tadını, okuyana, izleyene, dinleyene yansıtın.
Bu hususta danışmanlık hizmeti de alabilirsiniz.
Neticede her ikisi de siyaset pazarında kalıcı tezgah sahibi olmak için çabalıyor.
O halde, polemik kültürü eğitimlerine ağırlık vermek lazım.
Hem ayrıca siyasetin acemilerine, geleceğin siyasetçilerine falan rol model olursunuz.
Selam ederim.