Balıkesir 31 Mart akşamı tarihi bir ana tanıklık etti. Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir’de ilk kez iktidar oldu. Daha önceleri ilçe belediyeleri olan ancak merkez ve büyükşehir adına CHP ilk kez yerelde iktidara geldi. Tabi bu süreç başlı başına zor ve çok büyük emek gerektirdi. Ahmet Akın, Mesut Akbıyık ve Hakan Şehirli, Milletvekilleri, Partilerin il ve ilçe temsilcileri, Balıkeksir’deki diğer parti temsilcilerinin örgütleri, tabanı çok yoğun bir çalışma sonucu yerelde iktidar sağlandı.
Sandıklar sosyolojik açıdan birçok kanıt sunabiliyor bizlere. 31 Mart akşamı da hem Balıkesir’de hem de Türkiye’nin birçok yerinde vatandaşın ne istediğini ,ne istemediğini gözler önüne seren bir tablo ile karşılaştık. Zamanında mağduriyetle bir yerlere gelmiş olanlar, geldikleri yeri unuttukları için karşı tarafı mağdur etmeye çalıştılar. Halkımız ezilenin yanındadır, düşene bir tekme de onlar vurmaz! Vurmadılar da… Türlü oyunla, türlü alavere dalavere ile geçirdikleri seçim süreci kendi felaketleri oldu.
Muhalefetin adayları üzerinde medya baskısı geçtiğimiz genel seçimde de çok hissedilmişti. Ancak bu durum Türkiye genelinde muhalif medyayı da güçlendirmiş, kendi kitlesini yaratmasına imkan tanımış oldu. Bu yükselişi göremeyenler, hala aynı strateji ile vurmaya çalıştılar… Sonuç; Başarısız oldular!
Cumhuriyet Halk Partisi’nden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Akın’a yapmadıkları numara, çevirmedikleri oyun kalmadı. Hakkında mesnetsiz söylentiler, yalan haberler, sahte ses kayıtları, aynı isimde adaylar, bire bir seçim görselleri ve renkleri kopyalanarak hazırlanmış sahte seçim kampanya videoları… Daha neler neler. Yerel basında her biri aynı elden çıkmışçasına hazırlanan suçlayıcı, yıpratıcı manşetler vatandaşın gözünde Ahmet Akın’ı küçültemedi aksine daha da yüceltti. Dediğimiz gibi halkımız hakkı yeneni savunur. Savundu da…
Seçim kampanyalarına harcanan milyonlar, milyarlar, belediyelerin, bakanlıkların bütçeleri.. Bunlar halkın parası. Senin, benim param. Bu süreç için akıtılan kaynak, milli bir servet. Artık insanların bilgiye ulaşması çok daha kolay. Bu nedenle biliyorlar bir afiş kaç paraya bastırılıyor. Bir otobüs, bir seçim arabası kaç paraya giydiriliyor. Halkın parasını, halkın imkanını halktan esirgeyenler kendi sonlarını hazırlamış oldu.
Emekliye, öğrenciye, gence, yaşlıya harcamadığın kaynağı, seçim kazanmak uğruna harcatmadı bu ülkenin vatandaşları. Türkiye Cumhuriyeti Bakanlarının adeta parti neferiymişçesine çalışmaları halkta karşılık bulmadı aksine antipati yarattı. İnsanlar geçim derdine düşmüşken yukarıdakilerin sürekli haksız zenginleşmesini kaldıramadı. Bu saydıklarımı yapmama vaadi veren Cumhuriyet Halk Partisi adayları, kadroları tarihi bir zafer elde etmiş oldu. Ve seçim kazanan CHP’li adayların hemen hepsi, ‘’Bu seçimin kaybedeni olmadı, halkımız, memleketimiz kazandı’’ şeklinde açıklamalar yaptılar.
Balıkesir’de de durum aynen böyle oldu. Belediye ve hükümet kaynaklarının seçim kazanmak için değil bir adayı yıpratmak uğruna harcanmasına vatandaş razı gelmedi. Yıpratıcı gazete manşetleri, sosyal medya reklamlarını, 3 bin, 5 bin takipçisi var diye Ahmet Akın’a küfür ettirenlere vatandaş sandıkta gereken cevabı verdi. Sorsan hepsi seçim analizcisi… Hepsi siyaset bilimi uzmanı… Anketler Ahmet Akın lehine çıktı mı firmaları eleştiren, hatta küfredenler, Yücel Yılmaz lehine çıkan anketleri vatandaşın gözüne sokabilmek için sponsorlu içeriklere servet harcadılar.
Bir adayı destekleyebilirsin, fikrini, ideolojisini benimseyebilirsin, projelerini beğenebilirsin, kazansın diye propagandasını tabi ki yapabilirsin… Ancak biri kazansın diye haftalarca hakaretler etmek, hakkında yalan haberler basıp yaymak, gazetecilik değil tetikçiliktir. Sizler de öğrenmiş oldunuz halka sırtını dönmek, yalnızca üst makamlardan gelene odaklanmanın zararlarını.
Şimdi bu arkadaşların dönüşüne tanıklık edeceğiz. Hepsi herkesten çok Ahmet Akın destekçisi olacak. Önceki dönemlerde de gördük. Herkes ekmeğinde sonuçta. Ancak ekmeği doğru yoldan kazanabilmek önemli. Umuyoruz bu seçim birçok kişiye ve kuruma ders olmuştur. Umuyoruz sokağın sesini duymayan, makam odalarından seçim analizi yapan, halkın ne istediğini göremeyenler bakış açılarını değiştirir.
