Çocuk Köyü öyle olmaz böyle olur!

Tarım alanları var meselâ. Çocuklar toprakanayı tanıyor. Tarımsal üretimle ilgili bilgi ediniyor. Toprakla oynuyor. Bir fidanın nasıl büyüdüğüne tanıklık ediyor. Hayvancılıkla tanışıyor çocuklar. Kurulu damlarda at, eşek, büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvanları var. Hayvancılığın nasıl yapıldığını öğreniyorlar.. Süt sağıyorlar, minik kuzuları besliyorlar, tavukları yemliyorlar. Yapay göletleri var Çocuk Köyü’nün.. Havuzları falan.

çocuk-köyü-öyle-olmaz-böyle-olur

TARIK SÜRMELİOĞLU

 

AVLU’daki Çocuk Köyü, Balıkesir’in çocukları gönüllerince eğlensin, oynasın, enerji atsın diye yapıldı.

Plastik bir balon çadırın içinde, çeşitli oyuncaklar yerleştirildi.

Açıldığı il zamanlarda uzun kuyruklar oluşuyordu kapısında. Çocuklar içeride oynuyor, anne babalar yan taraftaki Fırıntaş Kafe’de çay kahve içip dinleniyordu.

Çocuk Köyü, Avlu’nun önemli bir parçasıydı. Büyükşehir Belediyesi’nin ilk Başkanı merhum Edip Uğur’un hediyesiydi. O zamana göre Balıkesir için önemli bir hizmetti. Hızla betonlaşan şehirde oyun alanı bulamayan çocuklar için eğlence adresiydi.

Çocuk Köyü, ilk kurulduğu zamanki formunda çocuklara özel oyun hizmetine devam ediyor.

Bir de Fırıntaş Kafe’nin yanında atlama kulesi vardı; kuleye çıkıp kaydıraktan kayarak havalanan çocuklar, ön kısımdaki balonun üstüne düşüyor, adrenalin dolu dakikalar yaşıyordu.

Kule şimdi kullanılmıyor.

Fırıntaş Kafe’yi kapatıp Gençlik Merkezi yaptılar.

Zaman zaman önünden geçiyoruz, kahvehane formunda bir yere dönüştü.

Çocuk Köyü, bir iki oyuncak ilavesi dışında yenilenmedi.

“Biz en çok çocukların ve gençlerin belediyesiz” deyip duran eski Başkan Yücel Yılmaz, belki de Edip Uğur’dan kalıt diye çok önemsemedi Çocuk Köyü’nü.

Merkezde ve bazı ilçelerde beton zeminli kaydırak alanları yapmayı tercih etti.. Atatürk Parkı’nın yeşilliğini betona bulayıp kaydırak pisti inşa etti. Edremit’te, Bandırma’da aynılarını yaptı.

Avlu’da da bir tane var. Kaymayı seven çocuklar gelip kayıyor.

 

 

BAHSETTİĞİMİZ oyunları, adı üstünde ‘oyun’ alanı.. Yalnızca eğlence odaklı.

Balıkesir’de, çocukların gelişimine katkı sağlayacak çok fonksiyonlu, donanımlı bir Çocuk Köyü planlaması akıl edilemedi.

Üsküdar Belediyesi, geçtiğimiz mart ayı başında dünyada ilk olduğu söylenen Çocuk Köyü’nü hizmete açtı.

İçinde yok yok!

‘Köy’ diyoruz ya.. Bir köyde ne varsa, Üsküdar’daki Çocuk Köyü’nde de var.

Tarım alanları var meselâ. Çocuklar toprakanayı tanıyor. Tarımsal üretimle ilgili bilgi ediniyor. Toprakla oynuyor. Bir fidanın nasıl büyüdüğüne tanıklık ediyor.

Hayvancılıkla tanışıyor çocuklar. Kurulu damlarda at, eşek, büyükbaş, küçükbaş, kümes hayvanları var.

Hayvancılığın nasıl yapıldığını öğreniyorlar.. Süt sağıyorlar, minik kuzuları besliyorlar, tavukları yemliyorlar.

Yapay göletleri var Çocuk Köyü’nün.. Havuzları falan.

Derslikleri, uygulama atölyeleri, dinlenme ve oyun alanları, parklar.. Her şey düşünülmüş.

Aynı anda yüzlerce çocuğun bir arada olabileceği büyük bir ortam.

Çocuklar doğal yaşama dair her şeyi öğrenebiliyor.

Hiç tanımadıkları, bilmedikleri köy hayatının hem zevkli, hem de zor yanlarıyla tanışıyorlar.

Yedikleri ekmeğin nasıl üretildiğini gözlemliyorlar. Değirmende un öğütüyorlar. Kümeslerden yumurta topluyorlar.

Göletin çevresindeki yeşilliklere uzanıp dinleniyorlar.

 

***

ÇOCUKLARIN gelişimi, eğitimi, deneyimi için önemli bir kaynak orası.

Çocuğa plastik oyuncaklarla donatılan oyun alanlarında zaman geçirtmenin ötesinde, dağarcığına bir şeyler katacak gözlem ve uygulamaların içinde olmaları sağlanıyor.

 

***

ÖRNEKLEME yapmak ayıp değil. Benzerini, hâttâ daha kapsamlısını yapmak, ‘proje hırsızlığı’ anlamına gelmez.

Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Üsküdar örneğindeki gibi bir Çocuk Köyü’nü yaşama geçirebilir. Bunun için kaynak yaratabilir.

Burhaniye’deki BAÇEM’le büyükler için bir eğitim ve uygulama alanı oluşturan Büyükşehir, bu şehrin çocukları için de benzer bir Çocuk Köyü kurabilir.

İstemekle başlar her şey.

Plastikten mamul bir oyun alanı anlayışının ötesine geçip, eğitici nitelikte çok kapsamlı bir Çocuk Köyü projesi yaşama geçirilebilir.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladığımız bugünlerde, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’dan bu projenin müjdesini duymak isteriz.

 

***

 

MAHALLE MEYVELİKLERİ

 

YILLAR oldu; bir başka projeden bahsetmiştim bu köşede.

Bugün artık ‘belediye başkanı’ sıfatı taşımayan arkadaşlara, “mahalle meyvelikleri” fikrinden söz etmiştim.

Mahallelerde çocukların oyun oynayabileceği alanlar çok sınırlı. Eskiden top oynayabilecekleri boş arsalar çoktu; şimdi hepsine apartmanlar inşa edildi. Her mahallede çocuk bahçesi yok maalesef.

Ayrıca bu çocukların iyi yetişmeleri, üreterek yaşamanın önemini öğrenmeleri için üretmeye sevk etmek gerekiyor.

Mahalle Meyvelikleri fikrine önceki yönetimler sıcak bakmadı; belki de çocukça buldular.

Zaten çocuklar içindi bu fikir oysa.

Mahallelerde kamuya ait arsalar yok değil. Uygun görülecek bu alanlar, irili ufaklı meyveliklerine dönüştürülebilir. Belediye görevlileri ve mahalle muhtarlarının denetiminde, çocuklara ağaç fidanı dikme, yetiştirme, bakımı konusunda uygulamalar yaptırılabilir.

Bu sorumluluğu üstlenecek çocuk. Ağaç meyve verdiğinde, onları toplayıp yemek de çocuğun kazancı olacak. Bu sayede üretmenin önemini ve değerini öğrenecek. Sorumluluk duygusu gelişecek, bilinçlenecek.

Öyle çok büyük bütçelere falan lüzum yok.

Öncekilere önerdik, dikkate almadılar.

Şimdikiler belki dikkate alır.

 

 

Exit mobile version