Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say Çanakkale’de Kirazlı Balaban mevkiinde devam eden altın madeni arama çalışmaları ile yüzlerce ağacın kesilmesini protesto etmek amacıyla piyanosu ile bölgede konser verdi.
Çanakkale ve civar illerden de çok sayıda kişinin izlemek için sabah erken saatlerden itibaren bölgeye geldiği konser alanında adım atacak yer almadı.
Konser öncesi bir konuşma yapan Fazıl Say şunları söyledi: “Bugün burada doğayı korumak için bu kadar kabalık olması, bu kadar aydının bir araya gelmesi beni çok heyecanlandırdı, mutlu etti. Onur duydum Türk halkıyla bugün. Aslında Kaz Dağları için başlatılan kampanyanın 24’üncü gününde, ilk gününden itibaren doğayı savunanlara da bir teşekkür etmek isterim. Onlar hepimizi yönlendirdiler ve konserin olmasına da ilham kaynağı oldular. Onları yalnız bırakmamak için burada amacımız bu gezegende insanlar olarak bitkiler, hayvanlar, hep beraber gelecek için bir şey bırakmak istiyorsak korumak zorundayız. Yaşatmaktan yana olmalıyız. Müzik de zaten bunu anlatıyor diye düşünüyorum.”
11.00’de başlayan Fazıl Say, konserde seslendirdiği ikinci bestenin ardından yaptığı kısa konuşmada, “Bugün Türk halkıyla onur duydum” dedi. Say’ın sözlerinin büyük alkış almasının ardından konser devam etti.
Yaklaşık 50 dakika süren konserde Say 10 parça çaldı. İzmir Marşı ile yapılan kapanışın ardından kamp alanında bulunan olan on binlerce kişi Say’ı alkış yağmuruna tuttu.
Say konuşmasında, “Bu gezegende insanlar olarak bitkiler, hayvanlar için, hepimiz için geleceğe bir şeyler bırakmak istiyorsak doğayı korumak zorundayız. Yaşamaktan yana olmalıyız. Müzik de zaten bunu anlatıyor. Bu konsere Türkiye’nin dört bir yanından insanlar geldi. Bu çok büyük bir fedakarlık” dedi ve gelen herkese teşekkür etti.
“Birkaç neslin geleceği karartılıyor”
Konser öncesi Su ve Vicdan Nöbeti’ne katılanları selamlayan Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, “Homeros İlyada’da tanrıların savaşı Kaz Dağları’ndan izlediğini yazar. Dünyanın en önemli efsanelerine ev sahipliği yapmış bir alandasınız. Bugün şehrimize Kaz Dağları hepimizin diyerek gelen hepiniz hoşgeldiniz.” dedi.
Gökhan sözlerine şöyle devam etti: “Yeryüzünde savaşlar bitmiyor; insanın insanla, doğayla savaşı dinmiyor. Savaş her zaman topla tüfekle de gelmiyor; topraklarımız özel izinlerle, teşviklerle emperyalistlere teslim ediliyor. Atamızın çoban ateşini yaktığı yerin hemen karşısında yıllar sonra yine toprağımızı korumak zorunda kalıyoruz. Bir karış toprağını vermemek için can verenlerin abideleştiği bu kutsal topraklarda altımız oyuluyor ama buna sessiz kalmıyoruz. Burada kurdu kuşu, sincabı, ağacıyla bir ekosisteme tecavüz ediliyor. Ne için, bir avuç altın için. Altımıza dinamit yerleştiriliyor, bir neslin, birkaç neslin geleceği karartılıyor.”
Konser öncesi konuşma yapan İda Dayanışma Derneği üyesi Hicri Nalbant, Kaz Dağları’nda dünyanın en kirli sanayilerinin kurulmak istendiğine dikkat çekti. Nalbant, “Çanakkale’de Kaz Dağları’nın talanına karşı çeyrek asırdır mücadele veriliyor. 60 ‘tan fazla dava açılmış ve mücadelede kesinlikle şiddette başvurulmamıştır. Buradan doğa mücadelesi veren Salda Gölü’ne, Munzur’a, Murat Dağı’na selam olsun. Fazıl Say’ın şahsında bize destek olan tüm sanatçılara selam olsun” ifadelerini kullandı.
