Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU

İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer şöyle diyor:

“İzmir’e özgü bir yerel yönetim ve yerel basın modeli oluşturacağız.”

Ne yapacak?

Büyükşehir Belediye Meclisi’nin toplantı kararlarını yerel gazetelerde ilan edecek.

Bugüne kadar yapılmayan bir şey.

Hatırlıyorum, eski zamanda belediyelerin meclis gündemleri yerel basında ilan edilirdi.

Sonra kesildi.

Şimdi meclis üyeleri bile toplantı günü öğreniyor gündemi!

“Şeffaflık” diyerek seçim kazananlar, sonra kapalı kutuya dönüşüyor.

***

İZMİR’de Tunç Soyer’in oluşturmayı düşündüğü modeli Balıkesir’de uygulamak mümkün mü?

Elbette mümkün.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz toplayacak yerel gazetelerin sahiplerini, görüş alışverişi yapacak, “yerel basının içinde bulunduğu durumun ayırdındayız; küçük de olsa yaşatacak bir nefes sağlayabilmek için ne yapabiliriz” diye soracak.

Bizimkiler zaten peş peşe ne yapması gerektiğini ya da ne beklediklerini anlatacak.

Bu kadar yani.

Gerisi, Yücel Yılmaz’ın “tamam o zaman” demesine bağlı.

***

FAKAT şu var; Yücel Yılmaz Karesi Belediye Başkanı’yken sergilediği açıklık politikasını Büyükşehir’de sürdüremiyor. Karesi’deyken çat kapı odasına girenler şimdi etten duvarlarla karşılaşıyor.

Birileri Yücel Yılmaz’la basının, kamuoyunun, hâttâ kendi elleriyle imzaladığı atamalarla daire başkanı yaptığı kişilerin önüne set çekiyor.

Yanlış duymadınız; Yücel Yılmaz’ı kendi emrindeki daire başkanlarıyla bile görüştürmeyen bir güç var Büyükşehir’de!

Bu defa ne oluyor; dışarıda olup bitenden, yazılıp çizilenden, Belediye koridorlarında konuşulandan, sokaktaki dedikodudan, halkın talebinden, şikayetinden, şunundan bunundan Yücel Yılmaz’ın haberi olmuyor.

Birkaç sosyal medya kalemşoruna ‘gazeteci’ muamelesi yapan güç, bu vatandaşların saldırgan paylaşımlarıyla Yücel Yılmaz’a yönelik eleştirileri göğüslemeye çalışıyor. Yücel Yılmaz, 31 Mart’tan bu tarafa gazetecilere oldukça uzak, mesafeli.

Gazetelerle arasındaki mesafe bir tarafa; Büyükşehir’in basın birimindeki arkadaşlar bile artık Yücel Yılmaz’a ulaşamıyor.

Bu durumu enine boyuna düşünüp nerede hata yaptığını belirleme görevi Yücel Yılmaz’ın.

***

YEREL gazetelerin beklentisi ne?

Tüm resmi kurumların ihale yöntemini bırakıp doğrudan teminle mal ve hizmet alımı yapması, vasıflı yerel gazetelerin resmi ilan gelirlerinde önemli bir düşüşe sebep oluyor.

Zorunlu hallerde uygulanması gereken doğrudan temin yöntemi, kurumlar için en kestirme yol ve kolaylık belki ama.. Bu kez de şaibelerle anılıyorlar.

Yargı reformu paketiyle icra iflas ilanlarının zorunlu yayını da sona erdirilmeye çalışılıyor. Zaten icra iflas ilanları çok yayımlanmıyordu; keyfekeder veriliyordu. Bu konuda gazete sahipleri geçenlerde Basın İlan Kurumu yöneticileriyle birlikte birkaç kurum ziyareti bile yaptılar.

Bugün reform adı altında Anadolu’daki yüzlerce vasıflı gazetenin resmi ilan gelirlerini tırpanlayanlar, yarın tüm resmi ilanlar için aynı uygulamayı devreye sokacaklar kuşkusuz.

Zaten uzun süredir dillendiriyorlar: “Eski sistem gazetecilik bitiyor, dijital çağa ayak uydurun…”

***

BİR DE 1 Temmuz itibariyle kurumlara ‘borcu yoktur’ yazısı verme zorunluluğu uygulamaya girdi. Borcu olmayan var mı?

İlan bedelini tahsil edeceksin, kuruma ‘borcu yoktur’ yazısı vermek zorundasın. Borcun varsa, o para vergiye mahsup edilecek. Tahsil edemeyeceksin.

Bu ne demek?

“Başının çaresine bak” demek!

Nasıl bakacaksın?

***

EKONOMİK kriz ortamında abone üstüne abone yapman mümkün mü?

Ya da özel reklam ilan hanesine fazladan bir tane reklam yazmak?..

Anadolu basını krizi en kılcal damarlarına kadar hissediyor. Tüm girdileri döviz üzerinden. Dövizdeki yükseliş maliyeti öyle bir artırıyor ki, soluk alman imkansız.

Özetle yerel gazeteler çok zor şartlarda yayımlanıyor.

Bu noktada özellikle yerel yönetimlerin devreye girmesi gerekiyor.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yerel basına destek amaçlı bu çıkışını ayakta alkışlıyoruz.

İzmir basını için az biraz ferahlama, rahatlama niteliğinde olacaktır.

Soyer, “ilçe belediyeleriyle birlikte” diyor.

Yani sadece Büyükşehir değil, ilçe belediyeleri de bu modele dahil olacaklar.

Balıkesir’de de aynı modeli uygulamak mümkün.

Az önce de söyledik, burada kararı Yücel Yılmaz verecek.

Geçtik resmi bayramları, dini bayramlarda bile “paramız yok, ilan veremiyoruz” diyen Büyükşehir Belediyesi, meclis kararlarının gazetelerde ilan edilmesi önerisini kabul eder mi, onu bekleyip göreceğiz.

“Paramız yok, ilan veremiyoruz” diyorlar ama.. Maşallah şehrin her yerini sarıp sarmalayan açık hava reklamlarına dünyanın parasını ödüyorlar. Haftada bir o reklamlar değişiyor, açık havacılar Büyükşehir’den dünyayı kazanıyor.

Belediyelerin kamuoyuyla paylaşacakları bilgileri, haberleri, projeleri, her şeyi yerel gazeteler yayımlıyor.

Yani asıl PR’ı yerel gazeteler üzerinden yaparken, paraları hiç bir işe yaramayan açık hava reklamları için saçıyorlar.

***

BU hafta içinde gazete sahipleriyle Yücel Yılmaz’ın bir görüşmesi olacak.

Gazetelerin beklentileri masaya yatırılacak.

Yücel Yılmaz onları uzun uzun dinleyecek.

Sonra?

Ya Tunç Soyer gibi, “yerel yönetim – yerel basın modeli oluşturuyoruz” diyecek.

Ya da, “bu dönem Büyükşehir’den bir beklentiniz olmasın, başınızın çaresine bakın” sözleriyle arkadaşları uğurlayacak.

Biz ilk şıkkın gerçekleşmesini isteriz elbet.