BÜYÜKŞEHİR’in Bandırma’nın göbeğine diktiği ‘Balıkesir’ totemini konuşalım bugün. CHP Bandırma İlçe Örgütü bir açıklama yaptı, “bu totemi istemiyoruz, hassasiyetlerimiz var” dedi. O hassasiyet, totemdeki ‘Kuva-yı Milliye Şehri’ ifadesiyle ilgili değil tabi. Yani, “biz Kuva-yı Milliye şehri değiliz” anlamı çıkarılmasın. Bu tamamen Bandırma’nın yarım asırlık il olma sevdasının tezahürü. *** PEKİ, CHP İlçe Örgütü açıklama yapıyor, toteme tepki gösteriyor, Balıkesir’e tahammülsüzlüğünü ortaya koyuyor da.. Sesini çıkarmayan iktidar partisi meselâ; onlar ne düşünüyor? Elbette Bandırmalı gibi düşünüyor! Ama iktidar oldukları için.. Büyükşehir Belediyesi de iktidarda olduğu için.. Ses çıkarmıyor! Yoksa, partisi purtisi fark etmez, Bandırmalı’nın alayı Balıkesir’le anılmak istemez. Bandırmalı Milletvekilleri bile sıfatlarının başındaki ‘Balıkesir’ adından rahatsız olmuşlardır yani. CHP eski Milletvekili Namık Havutça, “Bandırma Milletvekili” olarak tanıtmıştır kendisini kimi televizyon programlarında. Sadece Havutça değil; Bandırma bölgesinde yaşayıp Balıkesir siyasetinde varlık gösterenler, yerel yöneticiler, şunlar bunlar. “Nerelisin” diye sorarsan, “Bandırmalıyım” derler. *** CHP İlçe Başkanı Selim Panç’ın “Bandırma’nın hassasiyetleri var” sözleri ‘on buçuk jargonu’nun ifadesi. Ama AK Parti İlçe Başkanı da meselâ fraklı düşünmüyor. Sadece Panç gibi açıklama yapamıyor; “Eyy Büyükşehir Belediyesi, indir o totemi oradan” diyemiyor! Tabi o totem oraya dikilmeden önce Büyükşehir’i yöneten arkadaşları uyarabilirlerdi.. İlçe kamuoyunun bu durumdan rahatsız olacağını söyleyebilirlerdi. En başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın Başdanışmanı, Bandırma delikanlısı, eski mebbus, eski belediye reisi Cemal Öztaylan abimiz, “birader bize de bi danışın yani, bi sorun” falan diyebilirdi. Başdanışman sonuçta. *** SOSYAL medyada, toteme gösterdiği tepki nedeniyle kuva-yı milliyeye karşıymış gibi bir hava estiriliyor Bandırmalı’ya dair. Ulusal değerler konusunda en az Balıkesirliler kadar hassastırlar. Kuva-yı Milliye kavramı, Balıkesir il merkezine özgü bir şey değil zaten. Bu vilayetin bütününü kapsıyor. Bandırmalı da bundan gocunmuyor elbet. Milli mücadelede Bandırma’nın önemli bir yeri var. Son kurşunun atıldığı yer aynı zamanda. Kızdıkları şey, hiç kimselere sorup danışmadan, şehrin göbeğine kocaman ‘Balıkesir’ yazılı totem dikilmesi… *** YÜCEL YILMAZ bunu niye yaptı? Büyükşehir, yirmi ilçenin bağlı olduğu en üst birim sonuçta. Bandırma da dahil, hepsinden sorumlu. Bu pahalı ve çok gerekmeyen totemleri tüm ilçelere dikebilir. Sonuçta, “benim bölgem ve Büyükşehir’e ait arsalara dikiyorum, kim ne karışır” diyebilir. Ama diktikten sonra indirmeyeceksin! *** BANDIRMA’da yükselen tepkiler sonrasında Balık Hali’nin ortasına dikilen totemi indirdiler malum. Bu geri adımdır. Geri çekilmedir. Geri çekileceğin işlere kalkışmayacaksın. Her tepkide geri adım atarsan sıkıntı yani. *** TOTEMDEKİ ‘Balıkesir’ yazısı, bölgenin tarih, kültür, sanat, doğa ve folklorunu anlatan simgelerden oluşuyor. Güzel bir çalışma aslında. Balıkesir’i çok güzel anlatan bir görsel bu. Madem bu işlere kaynak ayırabiliyorsunuz, her ilçeye kendi özgün dokusuna uygun totemler yaptırın o zaman. Aynı karakterde, Bandırma’nın değerlerini anlatan bir totem.. Sındırgı’ya ayrı, Savaştepe’ye ayrı, Ayvalık’a ayrı.. Yirmi ilçeye ayrı yani. *** BİR DE çevre ve kent estetiği açısından bakalım mevzuya. Her yer billboardlarla, reklam panolarıyla, totemlerle dolu. Görsel kirliliğin ucu bucağı yok. Bunlara kent mobilyası olarak tanımlayan bir yönetim anlayışı var oldukça, hem sayıları artacak, hem kent estetiği olgusu kahrından ölecek! Üstüne bir de bilmem kaç metre uzunluğunda, devasa totemleri kondurdun mu… Böyle durumlarda ne deriz? “At götüne kelebek konmuş gibi…” Yani o kocaman totemleri dikmeyince bir yanınız eksik mi kalıyor? Çok lazım şeyler değil yani. *** BANDIRMA’dan yükselen tepkiden sonra totemi indirip götüren Büyükşehir Belediyesi.. Dün ne yaptı? Facebook sayfasındaki kapak fotoğrafını değiştirdi; totemdeki görselin aynısını kapak resmi yaptı. Bandırma’ya mesaj mı? ****************

Bir Bandırma anısı

YILLAR önce Bandırma merkezli Güney Marmara Gazeteciler Cemiyeti’ni kurmuştuk. Tüm ilçelerden gazeteci arkadaşların üye olduğu bir meslek örgütüydü. Bandırmalı meslektaşlar ısrarla ‘Bandırma Gazeteciler Cemiyeti’ olmasını savunuyordu. Bir dönem yöneticiliğini de yaptık Cemiyet’in. Hâttâ bizim Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti’nin evladiyelik Başkanı Ramazan Demir bile üye olmuştu. Bir genel kurulda, Cemiyet’te isim değişikliği gündeme geldi. Bandırma Gazeteciler Cemiyeti olması ısrarla talep ediliyordu. Pek çok arkadaş bunun böyle olması gerektiğini savundu. Son kertede söz aldım; Cemiyet’in ne amaçla kurulduğunu anlatmaya çalıştım ilkin. Sonra, Bandırma mevzuya Bandırma odaklı değil, Balıkesir bütünlüğü olarak bakmak gerektiğini söyledim. En son, “eğer isim değişikliği yaparsanız ben yokum” diye kestirip attım. Konu orada kapandı. Sonraki dönemde bizim Cemiyet zayıfladı, küçüldü, yok oldu. Böyle de bir anım var.