BANVİT İÇİN BANDIRMA SERMAYESİ NE YAPACAK?

BANVİT A.Ş.’nin haziran ayı sonundan itibaren Banvit Basketbol ve Banvit Kırmızı’ya desteğinin sona ereceği geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açıklandı. Yıllarca Görener ailesinin ekonomik desteği ile bir fabrika takımı olarak ayakta kalmayı başaran, ülke ve Avrupa’daki başarılarının yanı sıra adeta bir basketbolcu üretim merkezi durumuna gelen Banvit Basketbol, bugün sponsorsuz kalma tehlikesiyle karşı karşıya. Banvit Basketbol Kulübü bugüne kadar basketbola kazandırdığı oyuncularla örnek oldu. Banvit, taraftarından tutun genç kuşakların basketbolla tanışmasını sağlaması açısından da bölgede birçok ezberi bozdu. Bugünlerde basketbol takımına desteğini çeken BANVİT’in sahibi Brezilyalı şirket sayesinde 21. yüzyılda da kapitalizm vahşi döneminin devam ettiğine tanık olduk. Ne yazık ki yabancı sermayenin yatırım yaptığı ülkelerde sosyal ve toplumsal yaşama herhangi bir katkı sağlamak gibi bir amacı yok.  Banvit kulübünün bugün yaşadığı sorunu bu temelde ele almamız gerekiyor ve yaşanan sorun bizleri değerlerimize sahip çıkma konusunda uyandırmalı.

Banvit Basketbol Kulüp Yönetiminin en temel ilkesi hangi sponsorla görüşülürse görüşülsün “kulübün Bandırma’da devam etmesi” yönünde. Bütün bir kent olarak işte bu ilke etrafında kenetlenmemiz gerekli. Bandırma halkı, siyaset kurumu, devlet ve iş dünyası da yukarıdaki ilkeye sahip çıkmalı.

Bandırma’da birçok farklı sektörde üretim yapan Bandırmalı kuruluşlar var. Bu kuruluşların yanı sıra 1/100000’lik planla bölgede yatırım yapamaya hazırlanan birçok şirket ve Marmara OSB’de de yatırım yapmaya hazır ana metal sanayicileri bulunuyor. Ticaret Borsası, Ticaret Odası Türkiye’de adı duyulan ve ağırlığı olan ender kurumlardan. Kısacası Bandırma kent olarak istediğinde basketbol kulübüne maddi manevi destek olabilecek durumda. Yukarıdaki bahsettiğim şirketler ve kurumlar basketbol takımının yaşaması için elini taşın altına koymalı. “yaşadığın, doğduğun, ürettiğin, para kazandığın  kente katkın olsun” mantığı ile bir konsensüs oluşturulabilmeli. Bunların yanında Banvit Basketbol’un oturmuş bir sistemi var. Ayrıca bu işte önemli başarılara imza atmış yönetici kadrosu bulunuyor. Dolayısıyla ekonomik destek ve sponsorluk sağlandığı zaman Basketbol kulübü yoluna devam edebilecek.

Bandırma halkı bugün basketbol takımına sahip çıkmazsa ve bu takım bir biçimde yok olursa gelecek nesiller bunun hesabını hepimizden sorar. Konuya yalnızca basketbol olarak değil, bir kentin marka değeri ve kent aidiyeti açısından bakmak gerekli. Bir gün çocuklarınıza “Biz zamanlar burada Banvit Basketbol vardı,  birçok önemli Türk ve Avrupa takımını biz Bandırma’da izlerdik” dememek için herkese sorumluluk düşüyor. Eğer Bandırma bu sorumluğu alıp bütün dinamikleriyle sahip çıkarsa yine çocuklar maçları izleyecek, basketbolla tanışacak belki de yaşadığı kentin takımının formasını giyecek. En önemlisi de Bandırma’lı olmaktan gurur duyacak. Karar, vahşi kapitalizme karşı kendi öz gücüyle mücadele edecek olan Bandırma halkınındır.