CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın, Tarıma Dayalı İhtisas OSB’lerin meraları yok edeceğini ileri sürdü. Yerel yönetimler, kurumlar ve odaların Tarıma Dayalı OSB’ler kurmak için adeta yarışır hale geldiğini belirten Yalçın, bu OSB’ler ile yüzlerce dönüm tarlanın kamulaştırılacağını, meraların yok edileceğini ileri sürdü. Yalçın’ın açıklaması şöyle:
“Karesi Belediyesi’nin 3 Eylül 2019 Salı günü yapılan Meclis Toplantısı gündeminde bulunan Tarıma Dayalı İhtisas (Küçükbaş) Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinde Karesi Belediyesinin %6 hisse ile yer alması ve temsilci atanması ile ilgili gündem maddesine istinaden konu, talebimiz üzerine Tarım, Hayvancılık ve Kırsal Alan Komisyonuna havale edilmiştir.
Halen yürürlükteki kanun ve yönetmelik hükümlerine karşın “Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” uygulamaları hızla yayılan bulaşıcı hastalık gibi mera alanlarının yok edilmesine neden olmaktadır.
Ayrıca sanki bir merkezden talimat verilmiş ve herkes tarıma dayalı organize sanayi bölgesi kurmak zorundaymış gibi hemen her kentte Valiliğin öncülüğünde, Belediyeler, Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları, Tarım ve Orman İl Müdürlükleri; “Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi” kurmak için adeta yarışır hale gelmiştir.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması ve müteşebbis heyette yer alınması için Karesi Belediyesinde yapılan görüşmeler sırasında bu bölgede ki toplam mera alanının 12.000 Dönüm olduğu sözlü olarak ifade edilmiş ve alanın 4.000 dönümlük kısmının mera vasfında bırakılarak köylünün kullanımına açık bırakılacağı diğer 8.000 dönümlük alanda da Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulacağı söylenmiştir. Oysa ki tapu kayıtlarında Mera olarak işli alan toplamı 8.032 dönüm, hazine mülkiyetinde olan Ham Toprak/Hali Arazi ve Taşlık alan toplamı 1.299 dönüm olmak üzere 9.331 dönümdür. Mera alanından daha önce de 218 dönümlük bir alan İzmir – İstanbul Otobanı için kamulaştırılmıştır.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Yönetmeliğinin 17. Maddesinin (ç) bendine göre mera alanı içerisinde kalan özel mülkiyetlerin hazine adına tescil edileceği hükmü gereği; Fethiye mahallesinden Arı Kayası, Kelle Kaya ve Soluklualan mevkilerinde 21 farklı parselde toplam 94 dönüm tarla, İbirler mahallesinden Adakır, Kiremitliağıl, Köprübaşı, Öküz Pınarı, Tavşantepe ve Köy Civarı mevkilerinde 90 farklı parselde toplam 534 dönüm tarla ve Köteyli mahallesinden Kölebilen, Kavşak ve Değirmenbendi mevkilerinde 16 farklı parselde toplam 42 dönüm tarla olmak üzere toplamda 670 dönüm kişi mülkiyetinde ki tarla kamulaştırılarak hazineye tescili yapılması tehdidi ile karşı karşıyadır.
Hazine arazileri veya mera alanlarına kurulmaya çalışılan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri, arazi tahsisi yapılınca ihtisas organize sanayi bölgesi kurulmuş gibi algılanıyor. Belirlenen meranın ihtisas organize sanayi bölgesine uygunluğu, seçilen yatırım konusunun bölgeye uygunluğu, üretim olanakları, pazarlama koşulları, ihracat gibi konular ikinci – üçüncü planda kalırken hayvancılık için en önemli girdi olan meraların büyük oranda yok edilmesi kırsalda yaşayan küçük aile üreticilerin de sonunu hazırlıyor.
Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösterecek ticari kuruluşlara devletçe sağlanan teşvikler sonucu gümrüksüz ithalatın önünün açılmasıyla yurt dışından çok ucuza küçükbaş hayvan getirilmesi sağlandığında küçük aile üreticilerin maliyet yükü altında ezilmesine, ellerindeki hayvanların değerinin düşmesine ve yok pahasına elden çıkartmasına ardından da kendi topraklarında yabancılaşmasına, toprak bağının yitirilmesi ile köylerinden göç etmesine veya kendi elleri ile kurulmasına olanak sağladıkları ancak kendilerine yabancılaşan bu işletmelerde işçi olarak düşük ücretle çalışmak zorunda kalmalarına neden olabilecektir. Dolayısıyla süreç tamamlanmadan önce küçük aile üreticilerinin yaşamlarını sürdürebilme koşulları etraflıca değerlendirilerek çözüm önerileri üretilmelidir.
Tarımsal ve Hayvansal üretimlerde ülkemiz genelinde haklı bir yeri bulunan ilimizin; ürettiği ürünleri işleyerek, katma değer yaratarak pazarlaması elbette ki bizlerinde arzusudur. Ancak bu tür işletmeler için yer seçimi konusunda hassas davranılması, tarım ve hayvancılık üretimi konusunda ekonomik değeri olmayan hazine arazilerinin öncelikli olarak değerlendirilmesi, elimizdeki değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması noktasında da doğru olacaktır. Büyük İşletmeler için sağlanan teşvikin küçük aile üreticileri için de sağlanabilmesi girdi maliyetlerini aşağı çekeceği için üretimin ve verimin artmasına, kırsalın kalkınmasına ve toprağa bağlılığın güçlenmesine neden olacaktır.
Meranın Tarıma Dayalı İhtisas (Küçükbaş) Organize Sanayi Bölgesi olarak kullanılması halinde sistem içerisinde yer almayan veya alamayacak olan küçük aile üreticilerin hayvan yetiştiriciliğine devam edebilmeleri için ayrılması düşünülen meranın yeterliliği sorgulanmalı, kurulmak istenilen “Şirket” te yer alacak olan küçük aile üreticilerinin, yitirecekleri mera arazisine karşılık sistem içerisindeki üretime katkıları, çalışma koşulları, hisse oranları ve işlenmiş üründen kazançlarının neler olacağı soruları ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Meraya sahip olan köylerde/mahallelerde böyle bir düzenlemenin yapılması için görüş alınmalı, mera ile birlikte kamulaştırma sonucu kaybedebilecekleri tarım alanları hakkında ayrıntılı bilgi verilmesi, kamulaştırması gerekecek alanların belirlenerek mülkiyet sahipleri ile görüşülmesi ve hatta bu köylerde yaşayan tüm üreticiler ve köy halkı arasında Tarıma Dayalı İhtisas (Küçükbaş) Organize Sanayi Bölgesi için referandum yapılarak sonucuna göre değerlendirme ve planlama yapılmalıdır.”
