CHP Milletvekili Fikret Şahin İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Daha önce birkaç kez yerel basına servis ettiği Balıkesir Merkez Havaalanı ve Balıkesir Devlet Hastanesi konularında açıklamalarda bulunan Fikret Şahin ayrıça hekim kimliğiyle koronavirüs sürecini de değerlendirdi.
Balıkesir Havaalanı’nın uçuşlara açılmamasını iktidar milletvekillerine tekrar soran CHP Milletvekili Fikret Şahin, havaalanı için yapılan yatırımın boşa gittiğini söyledi. Fikret Şahin ayrıca Balıkesir Devlet Hastanesi’nin ek binasının yapımı için 2020 yılında 2 bin lira iz bedel ayrıldığına da dikkat çekerek, yatırımların iyi planlanmadan hayata geçirildiğini ileri sürdü.
“Yolcu potansiyeli olmadığı için uçuşlara açılmamış”
CHP Milletvekili Fikret Şahin Balıkesir merkez havaalanı ile ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Plan ve Bütçe Komisyonunda Ekim 2019 tarihinde ulaştırma Bakanlığı’nın görüşmelerinde Balıkesir merkez hava limanının ne zaman açılacağını bakan beye sormuştum. O zaman yılbaşında hizmete gireceğini söylemişti. Hatta isminin de Kuvayi Milliye Havaalanı olması konusunda da dileğimizi sayın bakana o dönemde iletmiştik. Fakat gördük ki yılbaşı geçti, daha sonra ilkbahara geldik ve halen havaalanında herhangi bir çalışma, uçakların herhangi bir tarifeli seferlerini göremedik. Bunun üzerine 16 Haziran 2020 tarihinde Ulaştırma Bakanlığına bir soru önergesi yönelttim. Balıkesir merkezdeki hava limanı inşaatı ne zaman tamamlanacak ve ne zaman bizim Balıkesir merkeze uçuşlar başlayacak, Balıkesir’i uçuş takvimine ne zaman alacaksınız diye soru yönelttik. 21 Temmuz da bakanlıktan cevap geldi. Cevap şöyleydi: “Merkez hava limanının inşaatları; hem terminal binası hem de onun tamamlayıcı kısımları 10 Şubat 2020 tarihi itibariyle inşaatı bitmiş, her türlü uçuşa cevap verebilecek nitelikte” şeklinde bakanlığın resmi bir cevabı geldi. Uçuş takvimine Balıkesir’in ne zaman dahil edileceği konusundaki sorumuza da bakanlık “Bu uçuş takvimi o bölgenin yolcu potansiyeline bağlı olarak hava yolu şirketleri tarafından tespit edilmektedir. Yani bizim dışımızda bu potansiyel varsa havayolu şirketleri buraya uçuş yapar” manasında bir cevap aldık.”
“Tek bir yolcu uçağının tekeri havaalanına değmedi”
Ulaştırma Bakanlığı’nın Balıkesir’de yolcu potansiyeli yok şeklindeki açıklamasını da eleştiren Fikret Şahin şunları dile getirdi:
“Burada üzücü olan nokta şu; bakıyorsunuz 2016 yılında inşaatı başlıyor, 2019 yılında bitmesi planlanıyor. Başlangıçta bütçesi 57 milyon 850 bin lira olarak hesaplanmış. Ama daha sonra inşaat 2019 yılına sarktığı için 2019 yılındaki maliyeti 76 milyon 521 bin lira olmuş. 2018 yılı sonrasına kadar 69 milyon lira harcanmış, 2019’da da 6 milyon lira harcanarak tamamlanmış. Fakat şu tarihe kadar da yaklaşık 6 aylık süreçte bu hava limanı her şeyiyle uçuşlara hazır. Ama tek bir yolcu uçağının dahi tekerleği şu anda havaalanına temas etmiş değil. Yani bunu daha önceki dönemlerde de gördük. Birtakım havayolu şirketleri Balıkesir’e uçuşlar düzenlediler. Ama böyle bir terminal binası o zaman yoktu. Bakın bu kadar yoğun miktarda para harcaması yaptık ve yolcu potansiyeli yok denilerek bu yatırım burada bekletiliyor. Bu durum tabi bizim yüreğimizi sızlatıyor.
“Uçuşların başlaması için önlemler alınabilir”
Balıkesir bizim için değerlidir. Havaalanının olması, bu şekilde yatırımların yapılması elbette isteriz. Ama bu yapılan yatırımın boşa gitmemesini temenni ediyoruz. Bunun için de bir takım önlemler alınabilir. Buraya uçak seferlerinin başlatılması için teşvik edici bir takım önlemler alınabilir. Bunlar nedir diye bakacak olursak; biz havayolu şirketlerine ekstra bir vergi indirimi yapabilirsiniz, akaryakıtta bir indirim yapabilirsiniz, havaalanı kullanım harç ücretlerinde indirim yapabilirsiniz veyahut daha uygun ekonomik tatil paketlerini bu havaalanı üzerinden yapabilirsiniz. Demek istediğim; madem bu yatırım Balıkesir’e yapıldı, bu yatırımın boşa gitmemesi için havaalanının çalıştırılmasını talep ediyoruz. Bunun çalıştırılabilmesi için de bizler Balıkesir milletvekilleri olarak hepimiz elimizden geleni yapmak durumundayız. Çünkü ülke olarak boşa yapacak bir durumda değiliz.”
“240 milyonluk yatırıma 2 bin lira ayrıldı”
Balıkesir Devlet Hastanesi’nin ek binasına 2020 yılı için ayrılan 2 bin ilralık payın bir şey ifade etmediğini belirten Fikret Şahin şunları söyledi:
“Ekonomik olarak sıkıntılarımız elbette var. Bir diğer yatırımımız da Balıkesir merkezdeki Balıkesir Devlet Hastanesi ek binası. 400 yataklı ek bina ve 240 milyonluk bir yatırım bedeli var. Maalesef 2020 yılında 240 milyonluk yatırıma karşılık Balıkesir 2 bin lira para alıyor. Yani bir asgari ücret dahi değil Balıkesir Devlet Hastanesi’ne ayrılan para. Eğer ki siz havaalanına potansiyel yok diyerek yolcu yok diyerek çalıştırmayacaksanız, bu yatırımı demek ki boşa yapmışsınız, boşa para harcamışsınız. Hiç olmazsa daha akılcı yatırım yaparak gerekirse o parayı hastaneye harcayıp Balıkesir halkının ihtiyacını da karşılayabilirdik.”
“Havaalanının boşa yapılan yatırım olmamasını temenni ediyoruz”
Tek temennilerinin Balıkesir havaalanının uçuşlara açılması olduğunu kaydeden Fikret Şahin şunları belirtti:
“Balıkesir merkez havaalanı boşa yapılan bir yatırım olmamasını temenni ediyoruz, çalıştırılması gerektiğine inanıyoruz. Daha doğrusu mevcut iktidarın bu yatırımları yaparken mutlaka bir fizibilite ve potansiyel araştırması yapıp o şekilde yatırım yapması çok daha doğru olduğuna inanıyoruz. Çünkü önceliklerimiz var, bu önceliklere göre harcama yapmak durumundayız. Umut ediyorum önümüzdeki süreçte inşallah bu havaalanı işler bir hale gelir ve bizlerde bunlardan büyük bir memnuniyet duyarız. Elbette ki korona süreci vardı, ondan dolayı uçuşlar olmadı denebilir. Bu kabul edilebilir bir düzeyde ama bunu biz buradan ana muhalefet partisi milletvekili olarak da uyarmak görevimizdir. Bizim talebimiz Balıkesir merkez hava limanımızın diğer illerin işleyen hava limanları gibi çalışır hale getirilmesidir.
“Her şeyi tamam uçuşa açılmıyor”
Balıkesir Havaalanının uçuşlara açılmamasına rağmen 100’e yakın personelin çalıştığını da ifade eden Fikret Şahin şunları ifade etti:
“Balıkesir merkez havaalanında taşeron firma dahil 100’e yakın personelin çalıştığına dair bilgiler geldi haberlerden sonra. Yani orasının her şeyi de hazır. Zaten bakanlık bunu söylüyor. Her türlü uçuşa hizmet verebilecek nitelikte hizmete hazır diye bakan bey söylüyor. Biz de çalışsın istiyoruz. Personeli var, apronu var, dört tane uçağın yanaşabileceği terminali var, bagaj bantları var, bina yapılmış hazır bekliyor. Uçakların buraya gelmesini istiyoruz. Daha öncesi süreçte havaalanının hizmete girmesi konusunda iktidar milletvekilleriyle görüştük. Ama bundan sonraki süreç için de tekrar onlarla görüşmeyi düşünüyorum. Özellikle isminin Kuvayi Milliye Havaalanı olması ve bir an önce çalışması konusunda iktidar milletvekilleriyle daha önce görüşmüştük.
“Yaz aylarında yavaşlar diyordum yanılmışım”
Covid-19 pandemisi hakkında da bir hekim olarak değerlendirmelerde bulunan CHP Milletvekili Fikret Şahin şunları söyledi:
“Ben hekim olarak yaz aylarında havaların ısınmasıyla birlikte koronavirüsün bir hayli azalacağını tahmin ediyordum, fakat açıkçası bu konuda yanılmışım. Çünkü daha dirençli bir virüs ve enfeksiyonla karşı karşıyayız. Özellikle son bir hafta içinde yoğun bir şekilde hem Balıkesir’den ve diğer illerdeki hemşehrilerimizden talepler geliyor. Hastaneye gidilmiş, tanı konulmuş fakat hastanede yatacak yatak kalmamış. Hastanelerde yoğun bakım yatağı azalmış. Bakanlıktan yeni bir genelge geldi. Artık elektif vakaların yatışının yapılmaması, yatakların tekrar koronovirüs için hazırlanması gerektiği, yoğun bakımların tamamen koronalı hastalara ayrılmasına gerektiğine dair genelge yayınlandı. Son zamanlardaki sosyal mesafenin ortadan kalkması, çok yakın temasın yoğun şekilde yaşanması ve dolayısıyla bulaşığın arttığı vaka sayısı maalesef arttı. Bir de şöyle bir çelişki var; bakanlığın istatistikleri de artık güvenirliğini tamamen yitirmiş durumda. Son 14 günde tespit edilen vaka sayısıyla son 14 günde takip edilen, tedavi edilen hasta sayılarının birbirine eşit olması gerekirken tanı koyduğunuz hasta sayısı fazla, takipteki hasta sayısı az. Bu çelişiyor istatistik olarak. Bu da bakanlığın verdiği istatistiklerin güvenirliğinin olmadığını gösteriyor. Bu da dolayısıyla turizm sezonunda Avrupalı turistlerin gelmemesi, uçuşların başlamaması, Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi güvenilir ülke kategorisine almamasının en önemli gerekçelerinin başında bu istatistiklerin dış dünyadan bakıldığı zaman yeteri kadar güven uyandırmaması.
“14 gün sokağa çıkma yasağı yapılmalıydı”
Elbette ki başlangıcından bu yana bir takım bilimsel zemini olmayan tedbirler alınıyormuş gibi yapıldı. Bunun başlangıcı sokağa çıkma yasağıydı. Bunu ben meclis kürsüsünden de dile getirdim. 48 saatlik bir sokağa çıkma yasaklarıyla süreç başladı. Halbuki 14 günlük bir süreç var. Bu hastalığı aldıktan sonra 14 günlük karantina süreci var. Sokağa çıkma yasağını 14 gün yapıp bu arada hasta olanları bulup hastanede tedavi altına almanız gerekirken anlamsız bir noktaya geldi. O zaman Cumhurbaşkanı danışmanı İbrahim Kalın ekonomiyi çok derinden etkiler 14 gün sokağa çıkma yasağı yapamıyoruz şeklinde açıklaması olmuştu. Temel hedef sağlık yönünden tedbir almaktansa biz turizm gelirlerini şu aşamada mümkün olduğunca yakalayalım, ekonomi zaten kötü durumda, daha da kötü olmasına müsaade etmeyelim noktasında düşünüldüğü için Türkiye’ye girişler serbest. Halbuki giriş ve çıkışların denetimli olması gerekir. Hatta hastanede çalışan sağlık personellerin haftalık olarak rutin testlerinin yapılması lazımdır. Temelde olan vaka sayısını az gösterelim dolayısıyla da bize dışarıdan daha fazla turist gelsin, güvenilir bir ülke konumuna geçelim istatiksel olarak deniliyor. Ama istatiksel çelişkiler dışarıdan da görüldüğü için Türkiye AB tarafından hala güvenilir ülke seviyesinde değil.”
