Özgür Özel: “Birileri kavga etmek istiyor, edeceksek çiftçiler ve işçiler için edeceğiz”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Alaşehir Belediyesi’ni ziyaret etti. Özel, ardından belediye binası önünde toplanan vatandaşlara hitap etti.

Özgür Özel: "Birileri kavga etmek istiyor, edeceksek çiftçiler ve işçiler için edeceğiz"

Seçim çalışmaları nedeniyle ilçe yöneticilerine teşekkür eden Özel, Belediye Başkanı Ahmet Öksüzoğlu’nun aday gösterilme ve seçim başarısını şu sözlerle anlattı:

“Ahmet Öküzcüoğlu 2017 yılında adaşı ilçe başkanı Ahmet Başkanım tarafından bana dişhekimi Ahmet Öküzcüoğlu’nu ikna edersek biz Alaşehir’i alırız demişti. Ben de demiştim ki Alaşehir’i almak için çok önceden çok iyi bir adaya ihtiyaç var. Gittik, konuştuk. İkna ettik. Türkiye’nin ilan edilen ilk belediye başkan adayıydı. 1,5 yıla varan bir kampanya sürecinde gitmediği köy, mahalle, çalmadığı kapı, görüşmediği kimse kalmadı. Zaten geçmişten kayınpederi CHP’nin, kendi babası merkez sağın sevilen ve sayılan isimlerindendi. Erkin Türker bizim büyüğümüzdü. Öyle bir başarı elde etti ki geçen seçimlerde Manisa’nın en büyük sürprizini yaptı. Ama bu sene aday olduğunda kimileri Alaşehir’de zorluklar var diyordu. Ama ben şundan emindim. Ahmet Öküzcüoğlu, temiz belediyecilik yaptı. Çalışkandı, dürüsttü. Şeffaftı. Birileri gibi bir partiye üye olanların sadece kendi gençlik kollarının değil bütün Alaşehir’in belediye başkanlığını yapmıştı. İnancım ve güvenimi hiç biriniz boşa çıkarmadınız. Ahmet Öküzcüoğlu, bu sefer iki kişinin birinden de fazla, yüzde 53 oyla seçildi. Kendisini kutluyorum.”

“BENİM İŞİM VE GÜCÜM TÜRKİYE”

Alanda pankart açan gençlere de seslenen Özel, “Bizim Ahmet Başkanın işi gücü Alaşehir, benim işim ve gücüm Türkiye. Sizin de işiniz gücünüz okulunuz ve dersleriniz” dedi.

“HARAMDAN BIKAN, UZAKLAŞAN MUHAFAZAKAR DEMOKRATLARDAN OY ALDIK”

“Biz 31 Mart akşamı CHP olarak bir zafer elde etmedik. Kazanılan başarı hepimizindir” diyen Özel, şunları söyledi:

“Biz Alaşehir’de elbette siz aslan sosyal demokratlardan oy aldık. Ancak Alaşehir’de gönlünde ve gözünde güneş olan iyi insanlardan, geçmişte MHP’de olan demokrat ülkücülerden, milliyetçi demokratlardan oy aldık. Geçmişte AKP ile yola çıkan ama son zamanlarda yalandan ve haramdan bıkan, uzaklaşan muhafazakar demokratlardan oy aldık. Dünya kadar göç alan Alaşehir’imizde, biz vatanına, milletine, bayrağına saygılı Kürt demokratlardan oy aldık. Biz Alaşehir’de Alevi’sinden Sünni’sinden, Pomak’ından göçmeninden, Laz’ından, Çerkez’inden, biz Alaşehir’de bütün Alaşehir’den oy aldık. Alaşehir ittifakı kazandı, Türkiye ittifakı kazandı. Her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu seçim başarısı bizleri asla şımartmayacak. Bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Bunu sadece ve sadece bizim omuzlarımıza yüklenmiş bir vazife ve geleceğe doğru Türkiye adına yakalanmış bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsat bizlerin evlatlarını işe yerleştirme ya da yandaşlarını zenginleştirme, ona buna ihaleleri peşkeş çekme fırsatı değildir.

“TÜRKİYE’NİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRMEYE, ATATÜRK’ÜN PARTİSİNİ İKTİDAR YAPMAYA GELDİK”

Biz hep beraber Türkiye Cumhuriyetinin tarihini değiştirme, tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu tarih artık Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletin efendisi dediği köylülere, al ananı da git diyenlere inat, köylüyü, çiftçiyi, hayvancılıkla uğraşanları, yalnız bırakmayan, onlara sahip çıkan Cumhuriyet tarihini, esnafı, Ahi Evran’ın torunlarını, dürüst ve çalışkan esnafı, siftahsız bırakanlara karşı onlara sahip çıkmak için, artık onlar için yeniden Cumhuriyetin temel değerlerini sahiplenmeyi, emekliye 10 bin lira verip açlığa ve yoksulluğa itenlerin, 10 bin lira ile kira verip aç kalacak, karnını doyursa aç kalacak emeklinin sesini duymak için, Atatürk’ün dediği gibi Cumhuriyet ki kimsesizlerin kimsesidir. Kimsesizlere, sahipsizlere, unutulanlara, yoksullaştırılanlara, iflasa sürüklenenlere sahip çıkmanın fırsatını yakaladık hep beraber. Bunun için çok çalışacağız, kimseyi geride bırakmayacağız. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk yerel seçimlerinde elde ettiğimiz başarıyı Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde yeniden birinci çıkarak, -bu haritada gördüğünüz kırmızı yerler yetmez- bütün Türkiye’yi kırmızıya boyayarak, ortasına ay yıldızlı al bayrağı koyarak, Türkiye’nin yüzünü güldürmeye, Atatürk’ün partisini iktidar yapamaya geldik.

“BİRİLERİ KAVGA ETMEK İSTİYOR, ETMEYECEĞİZ”

Herkes şunu bilsin ki birileri kavga etmek istiyor, etmeyeceğiz. Birileri laf dalaşı istiyor. Yapmayacağız. Birileri gündem saptırmak istiyor, bu oyuna düşmeyeceğiz. Kavga isteyenler kavga şöyle olacak, öyle kimlik siyasetinde kavga, günlük siyasette kavga, atışma, hakaret, birbirine iftirada yarışma değil kavga edeceksek çiftçiler için edeceğiz, işçiler için edeceğiz. Emekçiler için, emekliler için kavga edeceğiz. Elbette her geçen gün biraz daha meydanlarda bizimle olan, heyecanlanan, partimize koşturan gençlerin kaybolan umutlarını yeniden canlandırmak için, gençlerin dünyanın gelişmiş ülkelerinde değil bu güzel ülkede hayal kurmalarını sağlamak için, gençler ki Atatürk Cumhuriyeti onlara emanet etmiştir. Onların geleceğine sahip çıkmak için hep birlikte çalışacağız. Bundan sonra vatandaşın gündeminde olmayan hiçbir gündemle meşgul değiliz. Yoksulluk bizim gündemimiz. İşsizlik bizim gündemimiz. Kimsesizlerin kimsesi olmak bizim görevimiz. Ancak lüzumsuz tartışmalarla birilerinin bitmiş olan kredilerini yeniden kazandırmak. Tükenmiş olan siyasi geleceklerine yeniden umut olmak niyetinde değiliz. Bu ülke kendi kaderine kendi karar verecek. Bu ülke Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine ikinci yüzyılda görevi verecek. Yeniden Cumhuriyet ve demokrasi, yeniden güçlü, müreffeh, zengin bir Türkiye’yi hep beraber kuracağız. Size bunun sözünü veriyorum.

“TÜRKİYE İTTİFAKI ADINI GÜZEL ÜLKEMİZDEN, RENKLERİNİ AY YILDIZLI ŞANLI BAYRAĞIMIZDAN ALIR”

Biz bu seçimi söylediğim gibi Türkiye ittifakıyla kazandık. Türkiye ittifakı bir büyük ittifaktır. Ama partiler arasında kurulmuş değildir. Türkiye ittifakı sandıkta kurulmuştur. Türkiye ittifakı Alaşehir’in Cumhuriyet Meydanı’nda kurulmuştur. Türkiye ittifakı tarlalarda, fabrikalarda, Türkiye ittifakı köylerde kurulmuştur. Gönüllerde kurulmuştur. Türkiye ittifakı Türkiye’de milli takım gol atınca sevinen herkesin ittifakıdır. Türkiye ittifakı filenin sultanları şampiyon olunca, İstiklal Marşı ile şanlı bayrak gönlere çekilirken kızlarımız ile birlikte ağlayan herkesin ittifakıdır. Türkiye ittifakı adını güzel ülkemizden, renklerini ay yıldızlı şanlı bayrağımızdan alır. Kırımız, beyaz. En büyük Türkiye. Şundan emin olun ki günü gelince yine Türkiye ittifakı kazanacak. Günü gelince yine Türkiye kazanacak. Hiç kimse kaybetmeyecek. AKP’liler siz bizim milletimizin birer ferdisiniz. Biz sizi asla itmedik, asla itmeyeceğiz, asla bu memleketin ötekisi yapamayacağız.

“YENİ BİR SAYFA AÇIYORUZ”

MHP’liler geçmişte yaşanan her şey bir yana, son yıllarda yaşanan Alaşehir gerilimleri bir yana, biz temiz bir sayfa açıyoruz. Yeni bir sayfa açıyoruz. Bundan sonra tartışmaların, gerilimlerin değil bu güzel Alaşehir ve Manisa’da, bu güzelim memlekette hep birlikte barış içinde yaşamak için herkese kucaklarımızı açıyoruz. Belediyenin kapısı ardına kadar açıktır. Gönüllerimiz ardına kadar açıktır. CHP’nin kapıları ardına kadar açıktır. Zira CHP, herhangi bir siyasi parti değildir. CHP, savaş meydanlarında kurulmuş, kurucuları bu ülkenin de kurucuları olan kahramanlardır. CHP, o yüzden baba evidir. Baba evi herkesin içine doğduğu, kiminin ileride ayrıldığı, kiminin kaldığı, kiminin ırakta oturduğu, kiminin yakında oturduğu, kiminin büyüğünü aradığı, kiminin küçüğüne razı olduğu ama herkesin çayının demli olduğunu bildiği, çorbasının kaynadığını bildiği, bacasının tüttüğünü bildiği, başım sıkışırsa baba evi orada diye bildiği yerdir. Zorda kalırsam baba evine dönerim dediği yerdir. Şimdi gün o gündür. Baba evinin kapısı ardına kadar açıktır. Arkamda gördükleriniz bu partinin yöneticileri, üyeleri bugüne kadar o çorbayı kaynatanlardır. O baca tütsün diye odun çekenlerdir. Hepsinden Allah bin kere razı olsun.

“BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE ARTIK SİYASİ KAVGALAR DEĞİL BİRLİKTE MÜCADELELERİN DÖNEMİDİR”

Ama baba evine, dün baba evinde olmayıp bugünden gelene içine girmese de yakınında durana, CHP üyesi olmasa da oyunu verene diyorum ki bu ev benim kadar senindir. Çünkü buranın tapusu ne bendedir, ne bir başkasındadır. Bu evin tapusu Ecevit’te de yoktu, rahmetli İsmet Paşa’da da. Bu evin tapusu bir kişiye kayıtlıdır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bunun için bundan sonraki süreçte artık siyasi kavgalar değil birlikte mücadelelerin dönemidir.

“YARIN ARTIK KISA ÇÖPÜN UZUN ÇÖPTEN HAKKINI ALACAĞI GÜNDÜR”

“Atanmayan öğretmene de staj ve çıraklı mağduruna da, emeklilikte kademe bekleyene de, 9 bin gün yüzünden emekli olamayan Bağ-Kurluya da, hak ettiği primi alamayan, bugün üzümcünün ve bağcının sıkıntılarının çözülmediğini, yapraktaki ve üzümdeki sorunları biliyoruz. Çiftçinin mücadelesini hep birlikte yürüteceğiz. Esnafa da emekçilere de emeklilere de hep birlikte sahip çıkacağız. Bu ülke yoksulluk çekecek bir ülke değildir. Bu ülke işsizlik çekecek bir ülke değildir. 3 tarafı güzel denizler olan. Her zaman turizm için uygun bir yeri olan. Genç nüfusu olan. 600 yer altı zenginliği bulunan. Mineraliyle, vitaminiyle, cevherleriyle, madenleriyle, petrolüyle, her tarafından bereket fışkıran bu ülke kendinden çok daha mağdur ülkeler varken, onların 10’da biri emekli ücretine, 5’te biri asgari ücrete asla razı olamaz. Yarın birlikte mücadelenin günüdür. Yarın artık kısa çöpün uzun çöpten hakkını alacağı gündür. Yarın Alaşehirli üzüm üreticisinin, bağ üreticisinin, Alaşehirli çiftçinin hakkını alacağı gündür.

“SİZİN İÇİN ÇALIŞACAĞIM VE BU PARTİYİ İKTİDAR YAPIP SİZE BORCUMU ÖYLE ÖDEYECEĞİM”

Ben burada ilk kez size CHP’nin Genel Başkanı olarak hitap ediyorum. Hepinizin bugüne kadar vermiş olduğu tüm desteklere minnet duyuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz. İyi ki Manisalıyım. İyi ki sizin evladınızım. Örgütümüze, ilçe yönetimimize, belediye başkanımızı, onun hizmetlerini, kadrolarını emanet ediyorum. Belediye başkanıma Alaşehir’in yoksullarını, Alaşehir’in gençlerini, emeklilerini, çiftçilerini, güzel insanlarını emanet ediyorum. Alaşehirlileri, Evliya Çelebi’nin gelip de gördüğü ‘Ne ala şehir’ dediği, bu ala şehrin, ne ala insanlarını, en ala insanlarını Allah’a emanet ediyorum. Hep birlikte başaracağız. İyi ki varsınız. Hakkınızı helal edin. Sizin için çalışacağım ve bu partiyi iktidar yapıp size borcumu öyle ödeyeceğim.”

Kaynak:ANKA

Exit mobile version