İKTİDARA GELİNCE İLK İŞ SİYASİ AHLAK YASASINI ÇIKARMAK

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gaziantep’te Belediye Başkanları Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, 10 bin dolar alan siyasetçinin açıklanmasını isteyerek, iktidara geldiklerinde Siyasi Ahlak Kanunu çıkaracaklarını söyledi.

Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerin rüşvete son vereceklerini “Ay yıldızlı bayrağı ister arabasında, ister evinde şerefli insanlar taşır. Rüşvet alan kişilerin arabalarında Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz. Benim 83 milyona sözüm var. İktidara geldiğimizde ilk bir hafta içinde rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, Gaziantep’te düzenlediği Belediye Başkanları Çalıştayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasıyla başladı. 11’i büyükşehir belediye başkanı olmak üzere 247 belediye başkanın katıldığı çalıştayda, CHP’li belediyelerin geçmiş 2 yılı masaya yatırılacak.

“HDP İzmir ve AK Parti Diyarbakır parti binalarına yapılan saldırıyı kınıyorum”
Açılış konuşmasında kürsüye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP İzmir İl Binasına yapılan ve Diyarbakır Hanide AK Parti İlçe Binasına yapılan saldırıyı kınayarak, “Hepimiz siyaset yapıyoruz. Sadece CHP’liler değil. Siyasette en büyük hakem halktır. Siyasal partilerin temel hedefi de ülkeye huzuru barışı getirmek, ülkenin nasıl kalkınacağını halka anlatmaktır. Halkın tercihlerine her ortamda saygı duymamız gerekir. Hepimiz kendi politikalarımızı anlatarak, halkın önüne çıkarız. Halk kimi iktidara taşırsa başımızın üstünde yeri vardır. Siyaset halka hizmet etme alanıdır. Bu bağlamda son zamanlarda bazı siyasi kurumlara yapılan saldırıları şiddetle kınamak her siyasi partinin boynunun borcudur. İzmir’de yapılan saldırı, bir kadının hayatını kaybetmesi, bu sabah haberlerde vardı. Hani’de AK Parti’nin ilçe binasına yapılan saldırı, bunları kabul etmiyoruz. Bizim siyaset anlayışımız, fikirlerin yarışmasıdır. Kin, öfke, intikam duygusu değil” şeklinde konuştu.

Türkiye nüfusunun yüzde 54’ünü CHP’li belediyeler yönettiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Dolayısıyla yaşanan bütün sorunlara çözüm üretmek zorundaydık. Konu insandı, a ve b partili değildi. O insanların tamamına hizmet götürmekti. Eğer hizmeti daha iyi götürebiliyorsan, bunun yolu yarıştır, hizmet yarışıdır. Buradan herkese rahatlıkla söyleyebilirim, bizim belediye başkanlarımız. Antep’in en küçük belediyesi Karkamış ile onların en büyük belediyesiyle yarışmaya hazırız. Her türlü engelleme yapıldı mı, yapıldı. Şikayet geldi mi, şikayet etmeyiz. Bizim görevimiz çözüm üretmek. Özellikle 4 milyon 550 bin haneye ayni yardım yapıldı. 1 milyon 465 bin haneye nakdi yardım. 150 milyondan fazla maske ve dezenfektan dağıtıldı. Gaziantepli kardeşlerim şunu çok iyi bilsinler. Maske nasıl dağıtılacak bir türlü çözemediler. Biz hepsini çözdük. Bütün vatandaşlara maskeyi ürettik ve ücretsiz dağıttık. Bu iktidar sahiplerinin bize teşekkür etmeli, Türkiye nüfusunun yarısına ücretsiz verdik. Kimsenin suyunu kesmedik, o evde su akacak dedik. 19 bin işyerinin kirası alınmadı. Askıda fatura uygulamasıyla, bakkalda açılan veresiye defterlerinin 55 milyon liralık kısmını kapattık. 556 bin fatura ödendi. CHP’li belediyelerin nasıl iş yaptıklarını, nasıl çalıştıklarını Mısır’daki sağır sultan duydu, inşallah iktidar sahipleri de duyar. Bütün engellemelere rağmen bunlar yapıldı. Sadece bunlar mı hayır” ifadelerini kullandı.

“Gaziantep’te, nüfus artıyor, milletvekili sayımız artmıyor, kabahat bizde”
Konuşması esnasında partisine yönelik özeleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu, Birbirleri ile kavga eden il örgütü istemediğini ifade ederek, “6 bin 317 şehidin verildiği topraklardayız. Güzel şeyler yapıyoruz. Peki, neden Gaziantep’in nüfusu artıyor da bizim milletvekili sayımız artmıyor. Kabahat kimde, Anteplilerde mi, bizde mi, Anteplilerde suç yok, kabahat bizde. Gazianteplilere sözümdür, sürekli birileriyle kavga eden bir örgüt istemiyorum. Kimse kusura bakmasın Dolayısıyla gün hizmet günüdür. Gün çalışma günüdür. Nüfus artıyor, bizim milletvekilimiz yok. Bir dönem burası CHP’nin kalesiydi, Celal Doğan gibi efsane bir isim vardı. Ne oldu? Eğer bir partili arkadaşım kendisini değil partiyi düşünüyorsa, önce Antep’i düşünecek. Antep’te bir çocuk yatağa aç giriyorsa ne il başkanı ne de ilçe başkanı uyuyacak” ifadelerini kullandı.

“İktidara geldiğimizde siyasi ahlak yasasını çıkartacağız”
İktidara geldiğimiz de ilk işimiz siyasi ahlak yasasını çıkartmak olacak diyen Kılıçdaroğlu, “Sorun üretmek değil var olan sorunu nasıl çözeceğiz, bunu anlatacağız. Bunu anlattığınız zaman vatandaş size güveniyor. Allah’ın izniyle iktidara geleceğiz, milletin takdiriyle. Antepliler bizi iyi dinlesinler. 83 milyon vatandaşımız da iyi dinlesinler. Dostlarımızla beraber iktidar olduğumuzda ilk yapacağımız iş TBMM’ye birinci hafta içinde siyasi ahlak kanunu sevk etmektir. Bu millete borcum var. 27,5 yıl devlette çalıştım. Çok sayıda başbakan ile çalıştım. Bütçe nasıl yapılır, vergi nasıl toplanır, harcamalar nasıl yapılır. Bütün bunlara 27,5 yılım verdim. Ne zaman genel başkan oldum, müfettiş ordusu görevlendirdiler, acaba Kılıçdaroğlu’nun açığını bulabilir miyim diye. Araştırın dedim. Boğazımdan aşağı haram girmedi ki. O nedenle bir şey bulamadılar. Siyasi Ahlak Kanunu’nu neden getireceğiz, siyaset kirlilikten arınmalı. Milletin vekilinin temiz olması lazım. Ankara’ya gidip, milletvekili sıfatını taşıyıp, ihale peşinde koşan milletvekili istemiyoruz biz. Esnafın kuralları vardır, doktorları kuralları vardır. Siyasetçinin? Getireceğiz. Temiz ahlaklı siyaseti Türkiye’ye getirmek zorundayız” dedi.

“10 bin dolar alan siyasetçi kim”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir televizyon programında ifade ettiği, 10 bin dolar alan siyasetçinin kim olduğunu yeniden soran Kılıçdaroğlu, “Şu ülkenin geldiği hali görüyor musunuz? İktidar sahiplerine bakıyor musunuz? Kimin eli kimin cebinde belli mi? Bu ülkenin İçişleri Bakanı kalkar devletin televizyonunda ‘Bir siyasetçiye her ay 10 bin dolar para veriliyor’. Kim bu siyasetçi, Kim veriyor, yer altı dünyası, çeteler veriyor. Kim bu siyasetçi hala belli değil. Açıklamam, savcıya söyleyeceğim, git savcıya. Meclis Başkanına söyledim. Kim bu adam çıkarın ortaya. Mektup yazmış güzel, cevap verin o zaman kim bu adam. Bir rüşvetçiyi korumak, rüşvetçiyle yan yana durmaktır. Ben dedim ki. Atamayla gelen İçişleri Bakanını devletin bir numaralı koltuğunda oturan kişi çağırır ‘Kim bu siyasetçi?’. Sorsun. Sormuyor mu? Yer altı dünyasından, rüşvetlerden, ihalelerden beslenen bir siyaseti asla doğru bulmuyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz. En büyük desteği de bir dahaki seçimlerde Anteplilerden bekliyorum. Temiz, ahlaklı siyaset istiyorsan destek vereceksin” sözlerini kaydetti.

“İktidara geldiğimizde rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız”
Konuşmasının devamında, CHP’lilerin iki temel kırmızı çizgisinin olduğuna değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“ Bayrak ve vatan konusunda hiçbir tartışmaya yaklaşmayız, asla kabul edemeyiz. Şimdi ben AK Partiye oy veren ve ya MHP’ye oy veren kardeşlerime seslenmek isterim. Bayrak değerli mi, değerli. Canımızı veriyor muyuz, veriyoruz. Ay Yıldızlı Bayrağı ister arabasında, ister evinde şerefli insanlar taşır. Rüşvet alan kişilerin arabalarında Türk Bayrağı taşımalarına tahammül edemiyoruz. Benim 83 milyona sözüm var. İktidara geldiğimizde ilk bir hafta içinde rüşvetçi büyükelçileri Türkiye’ye çağıracağız.”

 

“Mısır, Suriye, İran’la kavga etmeyeceğiz”
İktidara geldiklerinde, ılımlım bir dış politika izleyerek, hiçbir ülke ile kavga halinde olmayacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, “Ortadoğu Barış ve İŞ Birliği Teşkilatı kuracağız. Egemen güçlerin şekillendirdiği topraklarda barış gelmez. Mısır, Suriye, İran’la kavga etmeyeceğiz. Kavga hiçbir topluma yarar getirmiş değil. Milli Kurtuluş Savaşını verenler savaşın bütün acımasızlığını biliyorlardı, ‘Yurtta barış cihanda barış’ dediler. Bir sözüm daha var, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının, başbakanının, bakanının hiçbir egemen ülke mal varlığını sorgulayamayacak” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in, “Ne ezen, ne ezilen. İnsanca, hakça bir düzen” sözüyle tamamlarken toplantının basına kapalı olarak devam etti.

Exit mobile version