CHP İL BAŞKAN ADAYI ÖMÜR BOYUER: BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP İl Başkan Adayı Ömür Boyuer, “Partide ve Balıkesir’de ortak aklı egemen kılacak bir geleceğim mümkün olduğunu göstermek için bu yola çıktık; şahsım olarak değil bir anlayışın, bir idealin etrafında birleşen arkadaşlarımla beraber bu mücadeleyi veriyoruz” dedi. Boyuer, “Kuva-yı Milliye’yi çok kolay ağızlarına alıyorlar. Kuva-yı Milliye devrimdir, isyandır. Devrimcinin özü de birdir, sözü de birdir. Eleştirir ve özeleştiri verir. Kuva-yi Milliye bir isyandır. Yarınlar için kendini bugünden feda eden insandır. Hep bunu söylüyoruz. Yarınlar için bugünden kendini feda edemeyen insan devrimci olamaz. Biz bu görevlere gelirken bedel ödemeye de talibiz. Bedel ödemeyi göze alamayan insanlarla bu işler olmuyor” şeklinde konuştu.

 

İşte Ömür Boyuer’in mesajları: Kişilerin değil, örgütün adaylarını destekliyoruz… Serkan Sarı ve Ender Biçki şu ana kadar resmi bir adaylık açıklaması yapmadı; şu ana kadar ben ve Hilmi Okur resmen adaylığımızı ilan ettik… Bu süreçte hiç kimseyle pazarlık yapmadık; kazanacaksak böyle kazanalım, kaybedecek de böyle kaybedelim… Bulundukları konum gereği tarafsız davranması gerekenler buna riayet etmiyor… Siyaset mühendisliği yapanlarla, partiyi kendine göre dizayn etmeye çalışanlarla işimiz olmaz… CHP yeniden halkın umudu oldu…”

 

 

 

 

CHP İl Başkanlığı yarışında “ben de varım” diyen Eski Merkez İlçe Başkanı ve Milletvekili adayı Ömür Boyuer, geçtiğimiz hafta İl Başkanlığı binasında bir basın toplantısı ile adaylığını resmen açıkladı. Boyuer, İl kongresinde yarışacak isimler arasında kazanma olasılığı yüksek bir isim. Uzun yıllar partinin yükünü omuzlayanlardan olan Boyuer kongreye oldukça iddialı hazırlanıyor.

Boyuer, CHP İl Başkanlığı’na neden aday olduğunu, hedeflerini, seçim stratejisini ve CHP’nin ulusal ve yerel bazdaki konumunu, rakipleriyle ilgili düşüncelerini POLİTİKA’ya anlattı. Aday olmaya son anda karar vermediğini, kongre sürecine aylar öncesinden hazırlanmaya başladığını belirten Boyuer, adaylığının şahsi bir çıkış olmadığını, belli bir anlayışın etrafında birleşen arkadaşlarıyla birlikte hareket ettiğini söyledi. Boyuer şöyle konuştu:

 

http://politikam.com/iste-siyasette-gormek-istedigimiz-manzara.html

 

 

“ORTAK AKLI EGEMEN KILACAĞIZ”

“Adaylık çıkışımız dünden bugüne olan bir şey değil. Aylar öncesinden bu yana oluşan bir şey. Ezber bozmak gibi gözüküyor ama ezber bozmak değil. Parti içi demokrasiyi hayata geçirmek için yüzünü halka dönen, demokrasiden yana olan, yurtsever ve antiemperyalist anlayıştaki yönetimlerin göreve gelmesini savunuyoruz. Ben şahsi olarak çıkmış değilim. Ben bir anlayışın ve o anlayış etrafında birleşen arkadaşlarımın sözcüsüyüm. Balıkesir’de ortak aklı egemen kılacağımız bir gelecek mümkündür diye yola çıktık. Ortak aklı da hayata geçirebilmenin yolları sadece parti yöneticilerinin değil, her bir üyenin de bu sürece katılmasından geçiyor. Ona katılabilmesinin yollarını da yönetimlerin bulması gerekiyor. Takımdaki herkesin ortak amaç için efor sarf etmesi gerekiyor.”

 

“SARI VE BİÇKİ RESMİ AÇIKLAMA YAPMADI”

CHP İl Başkanlığı yarışı bu defa çok adaylı geçeceğe benziyor. Hali hazırda 5 isim adaylığını ilan etmiş durumda. Boyuer ise, İl Başkanı Serkan Sarı, eski İl Başkanı Ender Biçki’nin resmen adaylık açıklaması yapmadıklarını, adaylığı konuşulan Murat Karacan’ın ise parti üyesi olmadığını öne sürdü. Boyuer, “şu anda İl Başkan adaylığını resmi anlamda açıklayan iki kişiyiz. Bir ben açıkladım, bir de Hilmi Okur açıkladı. Serkan Sarı’nın henüz adaylık için resmi bir açıklaması yok, Ender Biçki’nin de yok. Zamanla olabilir tabi. Yani 4 olur ,5 olur, 6 olur. Şu anda resmi anlamda rakip olarak bakılacaksa Hilmi Okur var. Diğerleri resmi bir açıklama yapmadı. Önümüzde bir süreç var. Aslında bizi rakiplerimiz ilgilendirmiyor, biz kendimizi anlatıyoruz, anlayışımızı ortaya koyuyoruz” dedi.

 

 

 

 

“KİŞİLERİN DEĞİL ÖRGÜTÜN ADAYLARINI DESTEKLİYORUZ”

Boyuer, partiyi araç değil amaç olarak görenlerle birlikte hareket ettiklerini, delege seçimleri ve ilçe kongreleri sürecine de bu felsefeyle yaklaştıklarını kaydetti. Ahlaklı ve etik siyasetten yana olduklarını belirten Boyuer şöyle konuştu:

“Biz örgütün adaylarını destekliyoruz. Yani burada sonuçta herkes taraf olacak. Ama bizim önümüze koyduğumuz çerçeve içerisinde kalan bu partiyi araç değil de amaç gören insanlardan yana olduk. Mahalle delege seçimleri de dahil olmak üzere, ilçe kongrelerinde, ilçe yönetimlerine biz hiç bir isim önermedik. İşin doğrusu da bu, ahlaklı ve etik siyasetin gereği de bu. Yani bizim müdahalemiz olmadı. Bizim özellikle merkezde sıkıntımız yok. Bizi tanıyorlar, biz de onları tanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi delegesi sağduyuludur. Yani kendi süzgecinden geçirir, gereğini yapar. Ben buna inanıyorum. Örgütün adaylarını destekliyoruz. Örneğin Karesi ilçe kongresi için şu an iki aday yarışıyor. Dilek Yalçın ve Hürmüz Avcı. Hürmüz Hanım  il yönetim kurulu üyesiyken istifa etti, bu yarışa girdi ve Serkan Sarı’nın desteklediği bir aday. Bununla ilgili açık çalışma yapıyorlar. Yani o arada biz Dilek Yalçın’ı örgütün adayı gördüğümüz için özel bir çalışmamız yok ama, örgütün adayı olduğu için destekliyoruz. Çünkü şu ana kadar biz de dahil olmak üzere hiç kimseyle teması, yakınlaşması yok.”

 

“HİÇ KİMSEYLE PAZARLIK YAPMADIK”

CHP İl Başkan adayı Ömür Boyuer, CHP İl Başkanı Serkan Sarı’nın kongreler sürecinde bulunduğu konum itibariyle tarafsız olması gerektiğini hatırlattı. Sarı’nın açıkça taraf olmasını eleştiren Boyuer, şunları söyledi:

“Taraf olmamak mümkün değil, illaki taraf olunur. Bunda bir anormallik görmüyorum ama tarafsız olması gereken veya tarafsız görüntü vermesi gereken makamlar, görevler var. Yani bir il başkanıysanız, il yönetim kurulu üyesiyseniz en azından tarafsız görünmeniz lazım. Yani WhatsApp gruplarıyla organize olmak veya beyaz listeyi eline alıp da gelenlere dağıtmak tarafsızlık ilkesini bozuyor. Zaten Manisa’da buna benzer şeylerden dolayı seçim ertelendi. Biz her gittiğimiz yerde şunu söylüyoruz: biz şu ana kadar, ilk günden bu güne kadar hiç kimseyle pazarlığa oturmadık. Herkesin ama herkesin desteğini istiyoruz. Doğal hakkımız, her aday da onu ister. Ama biz pazarlıktan yana, kişisel birliktelikten yana değiliz. Kişisel pazarlıklarla kazanılan seçimlerde gelinen görevlerden sonrasında bunun acısını bu parti çekiyor. Dolayısıyla halk çekiyor.”

 

 

 

“UMUTSUZLUK BİTTİ, CHP HALKIN UMUDU”

CHP’de ulusalcı, Kemalist çizgideki kadroların safdışı edildiği, Atatürk devrim ve ilkelerini savunanların geri plana itildiği yönündeki parti içinde ve sokakta dillendirilen yaygın kanı hakkında görüşlerini aldığımız Boyuer, “raydan çıkan treni tekrar rayına oturtmak için herkese ihtiyaç duyulduğunu, CHP içinde böyle bir ayrışma yaşamanın doğru olmadığını söyledi. Boyuer şöyle konuştu:

“Devrimci; hayatı yaşanabilir kılmak için mücadele eden insandır. Yani yarınlar için bugünü feda edebilen insandır Devrimci. Bir de eleştiren ve özeleştiri verebilen insandır aynı zamanda. Yani yanlışları eleştirmek, doğruların arkasında durmak gerekiyor. İşte tam da bu anlamda şunu söylüyorum: öğrenilmiş çaresizlik vardır, toplum üzerinde o var. Yani ‘bu AKP iktidarı gitmez, ne yaparsanız yapın gitmez’ noktasında umutsuzluğa kapılıyorlar. 31 Mart yerel seçimleriyle bu yıkıldı. Bunun baş mimarı Kemal Kılıçdaroğlu. Yani bu ittifaklarla mücadele cephesini genişletmesi, doğru adayları, liyakatli adayları halkla buluşturması, bu dediğiniz adaylar da daha önce belirtilen kıstasların içinde olan adaylardı. Artık bazı şeyleri görmemek lazım. Bizim ekibin içerisinde sosyal demokrat arkadaş da var,  sosyalist arkadaşlarımız var. Yani biz parti dışında ittifak cephesini genişletirken, parti içerisinde de bu konsensüsü sağlamamız, bu ittifakları kurmamız lazım. Şu ana kadar yürüdüğümüz yolda bir sıkıntı yok. Bu noktada da aksine çok olumlu dönüşler var bize. Onu bunu bırakmak gerekiyor. Önemli olan Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini yaşatmak, ilkelerini korumak. Yeni sistemle parlamenter yapı bitirildi, tekrar parlamenter sisteme dönebilmek ve Atatürk’ün kurduğu o Türkiye’yi, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetebilmek için kendi içimizdeki bu tür şeyleri bir tarafa bırakmamız lazım. Biz rayından çıkan treni tekrar o rayına oturtalım.”

31 Mart’taki seçim sonuçlarının ardından toplumdaki umutsuzluğun azaldığını, CHP’nin yeniden umut olarak görüldüğünü vurgulayan Boyuer, “Cumhuriyet Halk Partisi her zaman umuttur. Bu parti bu ülkeyi kuran bir parti.  31 Mart yerel seçimlerinden sonra daha fazla umut haline geldiğine inanıyorum.”

 

“SİYASET MÜHENDİSLİĞİ YAPANLARLA YAN YANA YÜRÜMEYİZ”

“Demokratikleşmeden yana, halktan, emekten yana, yurtsever ve antiemperyalist anlayışta olan herkesin desteğini istiyoruz ve biz bu anlayışla yönetime talibiz” diyen Boyuer, siyaset mühendisliği yaparak partiye kendine göre şekil vermeye çalışanlarla aynı yolda yürümeyeceklerini de hatırlattı. Boyuer şunları söyledi:

“Biz bu yönetim anlayışıyla hareket edeceğiz ve bu anlayışta olan herkesin desteğini istiyoruz. Bu partiyi amaç değil de araç olarak gören, sadece kişisel çıkarları adına siyaset mühendisliği yapıp da bu partiyi şekillendirmeye kalkan insanlarla adım atacağımız tek bir adımımız yok, tek bir adım atmayız. Onun için üstüne basarak söylüyorum, hiç kimseyle kişisel pazarlığa girmedik, girmeyeceğiz. Yani kazanırsak da böyle kazanalım, kaybedersek de böyle kaybedelim. Aylardan beri dolaşıyoruz şunu gördük: Şu ana kadar yanlış gördüğümüz şeylerde taban gerçekten büyük bir rahatsızlık duyuyor.

Gençleri partiye kazandırabilmenin yolu da şu: yönetimlere almak gerekiyor, gençler için umut olmak gerekiyor. Ama gençleri gençlerle kazanırsınız, kadınları kadınlarla kazanırsınız. Gençlik Kolları özellikle işçi, işsiz, öğrenci kesimlere ulaşabilecek komiteler kurup bunlarla sürekli irtibat halinde olması lazım, yönetimin buna desteğini vermesi lazımdır. Kadın Kolları ve Gençlik Kolları kendine özgü, daha bağımsız, hatta ilçe ve il yönetimlerinden daha üst seviyede politikalar üretmesi lazım.”

 

 

 

 

 

“BEDEL ÖDEMEYİ GÖZE ALAMAYANLAR KUVA-YI MİLLİYE’Yİ AĞIZLARINA ALMASIN”

Ağzının açanın Kuva-yı Milliye kavramından söz ettiğini, Kuva-yı Milliyeciliğin sözde değil özde olması gerektiğine vurgu yapan Boyuer, “Kuva-yı Milliye devrimciliktir, isyandır, yarınlar için kendini bugünden feda etmeyi gerektirir” diye konuştu. Boyuer, “Kuva-yı Milliye’yi çok kolay ağızlarına alıyorlar. Kuva-yı Milliye devrimdir, isyandır. Devrimcinin özü de birdir, sözü de birdir. Eleştirir ve özeleştiri verir. Kuva-yi Milliye bir isyandır. Yarınlar için kendini bugünden feda eden insandır. Hep bunu söylüyoruz. Yarınlar için bugünden kendini feda edemeyen insan devrimci değildir. Biz bu görevlere gelirken bedel ödemeye de talibiz. Bedel ödemeyi göze alamayan insanlarla bu işler olmuyor” dedi.

 

 

Boyuer, partinin yok zamanlarında CHP’nin yükünü omuzlayan bir politikacı

 

Ömür Boyuer, doksanlı yıllardan bu yana CHP içinde talip olduğu, üstlendiği görevleri de sırasıyla anlattı. Partinin imkansızlıklar içinde olduğu dönemde, hiç kimsenin göreve talip olmadığı süreçlerde CHP’nin kurumsal kimliğini dik tutmak adına sorumluluklar üstlendiğini vurgulayan Boyuer, süreci şu sözlerle anlattı:

“1998’de Merkez ilçe başkanı istifa edince yönetim içerisinde beni başkan yaptılar. Bazıları bunu atama olarak algılıyorlar ama atama değildi. 1999’da yerel seçimlere gittik.  Seçim kuruluyla o süreci merkez ilçe başkanı olarak yürütüyorum, aday arıyoruz ama işin gerçeği seçimi kazanabileceğimiz bir ortam değildi o günler. Ama bu partiyi temsil edebilecek, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğine zarar getirmeyecek nitelikli arkadaşlara bu noktada görev verelim dedik ama bu görevi alan olmadı. O yıllarda sanırım 35’li yaşlardaydım. Bunu bize bir görev olarak verdiler. Ben merkez ilçe başkanlığı görevinden istifa ettim, belediye başkan adayı oldum. Anafartalar Caddesi üzerindeki işyerimizi tasfiye ettik, o süreç içerisinde seçim bürosu yapmıştık. Böyle imkansızlıklar içerisinde bulunduk. Daha sonrasında 2008’de yine Merkez ilçe başkanıydım. Daha doğrusu il yönetim kurulu üyesiydim, atamayla geldim o zaman göreve. O dönemin Merkez ilçe başkanı Ekrem Dinkçi ve yönetimi komple istifa etmişti. Orada kapıyı kapatacak bir durum yoktu ve ilçe yönetimi oluşturmak gerekiyordu. O dönem atamayla ilçe başkanı oldum. Bir de 2010 yılında tekrar merkez ilçe başkanı olarak seçimle gelmiştim. Üç dönem merkez ilçe başkanlığı yaptım. 2011 yılında milletvekili adayıydım. 33’ncü kurultayda kurultay delegesiydim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasını savunan Balıkesir’deki iki kişiden birisiyim. Birisi Manyas İlçe Başkanımız İsfendiyar Ülker, birisi de ben.  Bu partide iki genel başkan ve sayısını bilmediğim kadar çok genel sekreterle çalıştım. Bunlardan birisi Önder Sav’dır. Art niyetli olan insanlar Deniz Baykalcı etiketi yapıştırıyorlar; bunun üstünde çok durmuyorum. Ama 33’ncü olağan kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu kurultayda oyumuzu verdik. Devrimcilik ruhumuzla eleştirdiğimiz şeyler de oldu. Makina Mühendisleri Odası’nda üç dönem oda başkanlığı yaptım. TMMOB İKK Sekreterliği görevinde bulundum. Makine Mühendisleri Odası genel kurul delegesiyim. TMMOB genel kurul delegesiyim. Ama bu görevleri de adaylığımı ilan etmeden önce siyasi etik anlayışım gereği bıraktım.” (POLİTİKA)

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
CHP İL BAŞKAN ADAYI ÖMÜR BOYUER: BEDEL ÖDEMEYE HAZIRIM
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!