Balıkesir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası seçimlerine Katılımcı Demokrat Muhasebeciler Grubu adına başkan adayı olarak giren ve seçimi kazanan Ertuğ Aslan yeni dönemle ilgili POLİTİKA’ya değerlendirmelerde bulundu. Geçen üç yılda SMMMO’yu demokratik bir anlayışla yönettiklerini ve meslektaşlarının güvenoyuyla bir üç yıl daha birlik ve beraberlik içinde yöneteceklerini söyleyen Ertuğ Aslan mesleki sorunların da takipçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Seçime üç listenin katıldığını ve en yüksek oyu alarak yeni dönemde de Balıkesir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nı Katılımcı Demokrat Grubu olarak yönetmeye devam edeceklerini söyleyen Ertuğ Aslan, seçimde gruba destek olan tüm meslektaşlarına teşekkür etti.
“ODAMIZI ÜST ÜSTE DÖRDÜNCE KEZ YÖNETECEĞİZ”
SMMMO Başkanlığına yeniden seçilen Ertuğ Aslan şunları söyledi:
“Balıkesir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın 24’ncü olağan genel kurulunu 21-22 Mayıs tarihlerinde odamızda gerçekleştirdik. Mesleğimize yakışır, demokratik bir ortam içerisinde genel kurulumuz gerçekleşti. Genel kurulumuza katılan aday gruplar oldukça karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde genel kurulun geçmesini sağladılar. Genel kurul süresince tabi biz Katılımcı Demokrat Muhasebeciler Grubu olarak odamızı son üç dönemdir yönetmiştik. Dördüncü dönem yönetmek üzere meslektaşlarımızdan desteklerini bekledik. Odalarımızın kurul ve komitelerini daha önce hep Katılımcı Demokrat Muhasebeciler Grubu yönetmiştik. Genel kurul sonrasında ertesi gün yapılan oylamada Katılımcı Demokrat Grubu olarak kullanılan oyların büyük bir bölümünü alarak meslektaşlarımızın geniş desteğiyle odamızı yönetmeye üç yıl daha hak kazandık.
“SEÇİME ÜÇ LİSTE KATILDI”
Seçime üç tane liste katıldı. Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu, Meslekte Birlik ve biz Katılımcı Demokrat Muhasebeciler Grubu katıldı. Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu adına Taner Yiğit, Meslekte Birlik Grubunu ise Ali Osman Eser temsil etti. Oldukça güzel bir seçim geçirdik. Biz daha önce odamızı nasıl yönettiysek genel kurulda da yine aynı şekilde yöneteceğimizin sözünü meslektaşlarımıza verdik. Onlar da bize teveccüh göstererek üç yıl daha destek verdiler.
“PAYDAŞLARIMIZLA UYUM İÇERİSİNDE OLDUK”
Biz ilk dönemimdeki yönetimde paydaşlarımız olan SGK, İŞKUR, KOSGEB. Gelir İdaresi Başkanlığı ve akademik dünya ile olan ilişkilerimizi hep sıkı tutmaya çalıştık, her zaman olduğu gibi geliştirmeye özen gösterdik. Odamızı il düzeyinde görünür kılmaya çalıştık. Odamızın temsiline önem verdik. Paydaşlarımızla beraber eğitim ve etkinlikler düzenleyerek her alanda görünür olmaya çalıştık. Tabi yine bu dönümde de paydaşlarımızla beraber görünür olmaya çalışıp ilişkilerimizi sıcak tutmaya özen göstereceğiz. Yine üst kurulumuz Ankara’da odamızı temsil ettik. Üst birlikte kürsülerde söz alarak mesleki sorunlar, mesleki mücadele ve mesleğin geleceğiyle ilgili konularda katkıda bulunup, odamızın görüşlerini paylaştık. Yine aynı şekilde Balıkesir’in bağlı olduğu Ege Odaları Platformunda odamızı temsil ederek mesleki sorunları orada da paylaşarak çözüm üretmeye çalıştık.
“ODAMIZ GELİRLERİ ÜÇTE BİR AZALDI”
Biz bu ilk üç yıllık dönemde genellikle odamızın gelirleri maktu ve nisbi aidattan oluşmaktaydı. Devlet nisbi aidat alınmasını iptal ettiği için odamızın geliri sadece maktu aidattan toplanır hale geldi. Odamızın bütçesi ve gelirleri neredeyse üçte bir oranında azaldı. Biz de bu gelirin azaltılması neticesinde ister istemez yönetim kurulumuzun huzur haklarını yüzde 50 oranında düşürdük. Huzur haklarını düşürmemiz bize büyük avantaj sağladı. Odamızın finansal tablolarına pozitif bir ivme kazandırdık, bütçemizi disipline uygun hale getirdik. Tabi bunu yaparken kurullardaki arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Huzur haklarının düşürülmesi konusunda hepsi destek verdiler. Hiç kimse karşı çıkmadı. Daha önceki dönemde çalıştığım Disiplin, Denetleme, Haksız Rekabet, TESMER, Etik ve diğer kurullardaki meslektaşlarımı da odamıza ve mesleğimize kattıklarından ve özveriyle çalışmalarından dolayı teşekkür ederim. Yeni dönemde yeni kadrolarımızla yeniden oda yönetiminde birlikte yol alacağız.
“HER MESLEKTAŞIMA BİR TELEFON KADAR YAKIN OLDUM”
Ben görevde bulunduğum süre içinde daha önceden de belirttiğim gibi hiç profesyonel yönetici olmadım. Bütün meslektaşlarıma bir telefon kadar yakındım. Her zaman onların sıkıntılarını bilen bir yönetici pozisyonunda oldum. Çünkü ben de onlar gibi bürosunda evrak işleyen bir meslektaş oldum. Onların sorunlarını çok iyi bildiğim için onlara her zaman bir telefon kadar yakın olarak bütün konularda yardımcı olmaya çalıştım.
“PANDEMİ DÖNEMİNDE BİLE ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİK”
Oda yönetimindeki ilk dönemimizde herkesin bildiği gibi pandemi süreciyle karşı karşıya kaldık. Dünyada ve Türkiye’de yaşanmamış bir durumla karşı karşıyaydık. Sosyal alışkanlıklarımız ve çoğu konuda yaşamadığımız bir tecrübe edindik. Tabi biz bu dönemde de oda çalışmalarımızı kesintisiz olarak sürdürmeye çalıştık. Pandemi döneminde sokağa çıkma yasakları vardı. 65 yaşın üstündeki meslektaşlarımızın sokağa çıkmalarına baştan izin verilmediği için büyük sıkıntılar çektik. Onların bürolarına, işlerinin başlarına dönmeleri için mücadele ettik. Daha sonra çıkan kararnamelerle 65 yaşın üstündeki meslektaşlarımız bürolarına gelerek çalışır hale geldi. Ben inanıyorum ki bu pandemi döneminde sağlık çalışanlarından sonra mali müşavirler en çok çalışan meslek grubu olduğunu düşünüyorum. Çünkü devletimizin bütçelerini finanse eden, çarkların dönmesini sağlayan bizim yaptığımız beyannamelerin tahakkuklarıdır. Bu tahakkuklar sayesinde nakdi ücret desteği, kısa çalışma ödenekleri devlet tarafından rahatlıkla ödenebilmiştir. O yüzden ben bütün meslektaşlarıma verdikleri destekten dolayı teşekkür ediyorum.
“SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜMÜ İÇİN UĞRAŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Biz yeni döneme tekrar aday olduk. Pandemi döneminde bazı şeyleri gerçekleştirmemiş olabiliriz. Gelecek dönemki yönetimimizde bu yapamadıklarımızı gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Özellikle bizim mesleki sorunlarımız çok fazla Her gecen gün mesleki sorunlarımız artıyor ve bunların ülkemizin ekonomik şartlardan ayrı düşünülemez. Özellikle ücret tarifemiz enflasyonun çok altında kaldı. Geçtiğimiz yıl yüzde 25 oranında bir fiyat artışı yaşadık ama şu anki enflasyon rakamları yüzde 80. Bizim her zaman talebimiz enflasyon karşısında eriyen ücretlerimizin güncel hale getirilmesi oldu. Bu konuda taleplerimizi TÜRMOB’a iletiyoruz. Bilindiği gibi e-dönüşüm süreçleri yaşıyoruz. Yine 1 Temmuz’dan itibaren firmaların birçoğu e-defter, e-fatura ve e-arşive geçecekler. Dünya değişiyor, gelişiyor, dijitalleşiyor ve mesleğimiz de buna ayak uydurmaya çalışıyor. Bu dijitalleşen dünyada mesleğimiz daha büyük işgücüyle karşı karşıya kaldı. Bunun çözülmesi için biz gerekli yerlere başvurularda bulunuyoruz ama bizim bu dijital ortamda mesleki olarak bazı sorunlarımız var. Mesela defter beyan sistemi, e-defter sistemlerinin alt yapıları yetersiz kalıyor. Meslektaşımız ekran başına geçtiğinde buralarda çözüm üretemiyor. Daha iki gün önce de e-defter gönderimlerinde sorunlar yaşadık. Sistemin alt yapısı yetersiz, burada çalışan bilgisayar mühendisi sayısı yetersiz kalıyor. Bizim en büyük talebimiz devlet tarafından bu alt yapının güçlendirilmesi, meslektaşlarımızın gereksiz ekran başında zaman harcamasının giderilmesidir. Bunları tabi ki kürsülerde Ankara’ya gittiğimizde TÜRMOB’a iletiyoruz.
“KESİNTİSİZ BİR MALİ TATİL İSTİYORUZ”
Biz her zaman toplumun geniş kesimlerince sözü dinlenir, güven duyulur, saygın ve etkin bir oda olma misyonumuzu sürdürdük. Yine aynı şekilde bunu sürdürmeye devam etmeyi planlıyoruz. Meslektaşlarımıza yönelik 1-20 Temmuz tarihleri arasında mali tatil tanınıyor. Fakat bu mali tatil süresince yine bazı konularda devlet kurumları tarafından meslektaşlarımız rahatsız ediliyor. Yaşanabilir bir mali tatil talebimiz var. Yine TÜRMOB nezdinde TÜRMOB TV ve Ala TÜRMOB gibi konularda destek bekliyoruz. Çünkü her gün değişen mevzuat karşısında meslektaşımız nereye başvuracağını bilemiyor. Maliyenin alt yapısı ve kamu çağrı merkezi bu konuda yetersiz kalıyor.
“HAKSIZ REKABETİN KARŞISINDA OLDUK”
Mesleğimizde çok büyük haksız rekabet var. Bu haksız rekabetin giderilmesi için seçim kampanyası süresince tüccar muhasebeciliğine son verilip kota, adil müşteri dağılımı içinmücadele edeceğimizi belirttik. Çünkü Türkiye genelinde bazı meslektaşlarımızın arasında 500 ila 1000 arası defter tutan arkadaşlarımız var. Biz en azından mesleğe yeni katılan meslektaşlarımıza genel işletme maliyetlerini karşılayacak şekilde defterlerin mükellefiyetlerinin dağıtılması sağlanırsa bu arkadaşlarımız fiyat kırmayıp, haksız rekabete gitmeyip daha adil bir şekilde pastadan faydalanacağımızı düşünüyorum.
“KDV YÜKÜMÜZ HAFİFLETİLMELİ”
Bir de meslektaşlarımızın en büyük sorunlarından bir tanesi de KDV oranlarının yüksek olmasıdır. Diğer çoğu alanda KDV oranı düşürülürken muhasebe hizmetindeki KDV oranı hala yüzde 18’dir. Bizim talebimiz KDV oranlarının yüzde 8, hatta yüzde 1’e düşürülmesidir. Çünkü alamadığımız ücretlere, yaptığımız hizmet karşılığında serbest meslek makbuzu düzenlemekteyiz. Bu nedenle çok büyük KDV yükü karşımıza çıkıyor. Bunun da giderilmesini istiyoruz.
“E-BİRLİK SİSTEMİ ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMELİ”
Bizim mesleki konularla ilgili olarak sözleşmeli girdiğimiz e-birlik sistemimiz var. Fakat bu yıl başında bütün meslektaşlarımızın bu e-birlik sistemine gireceği, haksız rekabet ortamının ortadan kalkacağı TÜRMOB tarafından bildirilmesine rağmen, bazı şeyler yavaşlatıldı. Biz bu e-birlik sisteminin haksız rekabette önemli olduğunu düşünüyoruz ve bunun en kısa zamanda hayata geçirilmesini ve bütün meslektaşlarımız tarafından zorunlu olmasını talep ediyoruz. Çünkü defter geçişleri sırasında borcu olan mükellefleri diğer meslektaşlarımız bu şekilde alamayacak, sistem buna izin vermeyecek. Bu borç durumlarının kontrol altına alınabilmesi için e-birlik sisteminin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
“ARABULUCULUK BİZİM HAKKIMIZ”
Avukatlara verilen arabuluculuk hakkının bizim hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bordroları hazırlayan biziz, iş verenle işçi arasındaki sorunları en yakından bilen bizleriz. Fakat meclisteki milletvekili çoğunluğundan dolayı bu arabuluculuk hakkı avukatlara verildi. Biz bu arabuluculuk hakkının da meslektaşlarımıza verilmesini istiyoruz. Aynı zamanda yeşil pasaport hakkının da meslektaşlarımıza verilmesini talep ediyoruz.
“SAYIMIZ ARTIYOR PASTA ARTMIYOR”
En önemli konulardan birisi de her geçen gün meslek mensubu sayımız artmasına rağmen pasta payı büyümemektedir. Biz muhasebe müdürlüğü bulunan tüm kamu kurum ve özel kuruluşlarda ruhsatlı meslek mensubunun istihdam edilmesinin zorunlu olmasını istiyoruz. Bunun hayata geçirilmesi için takiplerimiz devam edecektir.
“SÖZ VERDİĞİMİZ GİBİ YÖNETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Seçim boyunca biz yönettiğimiz gibi yöneteceğimizin sözünü verdik. Çünkü ben ilk dönemimi geçirdim. Daha önceki üç dönemi de bizim gurubumuz yönetti. Bu dönemle birlikte grubumuz odamızı 12 yıl yönetmiş olacak. Meslektaşlarımıza verdiğimiz sözleri yerinde vermeye çalıştık. Tarafsız, ötekileştirmeyen bir anlayışla odamızı yönettik. Yine aynı anlayışla odamızı yöneteceğimizin sözünü verdik. Biz katılımcı grup olarak donanımlı, birikimli vizyon sahibi, evrensel değerleri ön planda tutan ekip ve takım arkadaşlarım var. Yönetim kadromuzda bütün meslektaşlarımızı hiçbir ayrım yapmadan kucaklayacağız, eleştirilere açık olacağız, hatalarımızdan ders çıkaracağız ve meslektaşlarımızın bize verdiği destekleri unutmayacağız. Her zaman onların yanımızda olmalarını istiyoruz. Çünkü onlar varsa biz buradayız. Katıl, güç ver ve birlikte geliştirelim diyoruz.”
