OKULLARDA YAŞANAN ŞİDDETE DERHAL SON VERİLMELİ, EĞİTİM EMEKÇİLERİNİN CAN GÜVENLİĞİ SAĞLANMALIDIR

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-Sen Balıkesir Şube Başkanı Abdurrahman Bulut öğretmenlik mesleğine yapılan saldırıları kınadı. Bulut, öğretmenliği hedef alan, eğitim ortamlarını nefretin, ötekileştirmenin dili haline getiren söylemler sürdükçe saldırıların devam edeceğini ifade etti.

Okullarda yaşanan şiddetin toplumsal nedenlerinin göz ardı edilemeyeceği söyleyen Eğitim-Sen Şube Başkanı Abdurrahman Bulut, yetkililerden şiddetin sona ermesi ile ilgili gerekli işlemlerin yapılmasını istedi.

Şiddete uğruyor, öldürülüyoruz

Eğitim-Sen Şube Başkanı Abdurrahman Bulut eğitimde şiddet konusunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Mesleğimizi hedef alan, eğitim ortamlarını nefretin, ötekileştirmenin dili haline getiren söylemler sürdükçe şiddete uğruyor, öldürülüyoruz. Okullarda yaşanan şiddetin toplumsal nedenleri göz ardı edilemez. Özellikle son yıllarda toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması; halkın gelecek kaygısı ve gençler arasında sisteme dönük güvenin aşınması; kültürel yozlaşma ve yabancılaşma; yazılı ve görsel medyanın şiddet unsuru içeren programlarındaki artışlar, sadece okulları değil, yaşamın bütün alanlarında yaşanan şiddeti sürekli olarak yeniden üretmektedir.

Sorunu günü birlik müdahalelerle çözemezsiniz

Yıllardır okullarda yaşanan şiddet olayları, kavgalar, çeteleşmenin gittikçe büyüyen bir tehdit haline gelmesi karşısında bugüne kadar gerekli adımları atmayıp, okullarda yaşanan şiddet olaylarına kayıtsız kalanlar, bir meslektaşımızın daha öğrencisi tarafından şiddete uğraması sonucunda hayatını kaybetmesine neden oldular. Okulda şiddet sorununu çözmek, günü birlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkündür. Bunun için başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik kültürel, sosyal yönden tatmin edecek çalışmaların hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi şarttır. Öncelikle kabul etmek gerekir ki, okullarımızın birer şiddet yuvası haline gelmesinde, öğretmenlik mesleğini küçümseyen, zaman zaman rencide eden yaklaşım ve açıklamaların, her fırsatta şiddet ve nefret dilini kullanan siyasetçilerin ciddi bir katkısı ve sorumluluğu vardır.

 

Acımız sonsuz

Türkiye’de eğitim kurumlarının yıllardır benimsenen yanlış politikalar nedeniyle şiddet yuvası haline gelmesinin bedelini bugüne kadar kimi zaman öğrenciler, kimi zaman eğitim emekçileri hayatlarını kaybederek ödemiştir. Gebze’de yaşanan acı olay sonucunda bir meslektaşımızı daha kaybetmiş olmamız, tüm eğitim ve emekçilerini derinden etkilemiştir. Acımız sonsuzdur.”

Exit mobile version