“İYİLİĞİ BULAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Büyükşehir Belediyesi’nin gülen yüzü Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Elvan Bahar Göktepe “Umudum Sende” projesi kapsamında il genelindeki 1131 kırsal mahalledeki çocukların kanatsız meleği oldu. Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı’na geldikten sonra oluşturduğu ekiple 20 ilçede 1131 kırsala mahalle muhtarıyla temasa geçen Elvan Bahar Göktepe, ihtiyaç sahibi çocukların giyim, ayakkabı ihtiyaçlarının yanında ailelerin de gıda ihtiyaçlarını karşılıyor.

 

Projenin başlamasıyla şu anada kadar 1814 çocuğa ulaştıklarını söyleyen Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Elvan Bahar Göktepe, 2020 yılını 2001, 2021 yılında da 5-6 bin çocuğa ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Proje hakkında POLİTİKA’ya konuşan Elvan Bahar Göktepe küçük kalplerde mutluluk oluşturmaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Biz covidi değil ama iyiliği bulaştırmak için” çalışıyoruz” dedi.

 

Çeşitli dernek ve STK’larla da ortak projelere imza attıklarını söyleyen Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Elvan Bahar Göktepe, iyiliğin partisi olmaz diyerek gerek yardımda bulunacak gerekse yardıma muhtaç kişilerin siyasi görüşlerine bakmadan hareket ettiklerini dile getirdi. Göktepe gönül alarak, kalp kırmadan, incitmeden projeye devam edeceklerini de ifade etti.

 

“1131 kırsal mahalle bize bağlı”

Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Elvan Bahar Göktepe, ekibiyle birlikte yaptığı çalışmalarla ilgili şunları söyledi:

İlimiz genelinde 20 ilçemizde 1131 mahallemiz var. Takdir edersiniz ki bu 20 ilçedeki 1131 mahallenin A’dan Z’ye bütün sıkıntıları yazışma anlamında bize geliyor. Bizler de ilgili kurumlara muhtarlarımızın istek ve arzularını iletiyoruz. Bu işin resmi boyutu, birde Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı’nın manevi boyutu var. İletişimini çok önemli olduğunu bildiğimiz ve devletle halk arasında köprü olan muhtarlarımıza öncelikle bizler çok değer veriyoruz. Pandemi gibi dünyanın mücadele ettiği zor günlerde kadın muhtarlarımız anne, erkek muhtarlarımız baba görevi üstlendi. Bunu gözlemlemiş birisi olarak, onların amiri olarak söylemekten mutluluk duyuyorum.

 

“İlk önce muhtarlarımızı yanımıza aldık”

Bizler Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığı’nda göreve geldiğimiz günden itibaren daire başkanlığımızı ilk önce duyurmaya çalıştık. Çünkü Fen İşleri, Kent Estetiği, Kültür Daire Başkanlıkları gibi pek bilinen bir daire başkanlığı değildi. Ama ekibimle ben belediye başkanımızın, genel sekreterimizin destekleriyle bu birimi de sosyal belediyecilikle nasıl bağdaştırırız diye konuşurken muhtarlarımıza mahallelerinde 7’den 70’e halkın bütün sorunlarıyla ilgilenmeleri gerektiğini ilk önce empoze ettik. Yaptığımız ziyaretler ve bilgilendirmelerle muhtarlarımızın sosyal projelere katılımını sağladık. Daire başkanlığı olarak Beyaz Zambak Projesi, Sefamız Olsun Projeleri yaptık. Bu projelerimizdeki amacımız muhtarlarımıza bir görev ve sorumluluk yüklemekti, bunu da galiba başardık.Tabi gönül almak, takdir etmek çok güzel bir şeydir. “Siz bunu yaparsınız” deyip güzel sözlerle galiba onları etkilemeyi başardık.

 

“İhtiyacı olan herkese ulaşıyoruz”

Şimdi biz tıpkı bir Sosyal İşler Daire Başkanlığı gibi bugün gururla söyleyebilirim ki çocuklara, yaşlılara, engelli kardeşlerimizin hepsine ulaşıyoruz. Tabi Yücel Yılmaz Başkanımızın destekleriyle oluyor bu. “Benim şehrimde yaşayan tüm çocukları yalın ayak görmeyeceğim, sırtının üşüdüğünü görmeyeceğim” demesiyle bizim daire başkanlığımıza verilen “Umudum Seninle” projesiyle önemli sorumluluk yükledi. Yücel başkanımızın “Madem siz geziyorsunuz, kırsal mahallelere gidiyorsunuz. Gittiğinize değsin, dokunun” demesiyle başlayan, bizim de havalara uçtuğumuz ve ekibimle birlikte hiç covid bize gelir, canımızı bile düşünmeden gittiğimiz bir proje. O çocukların mutluluğu, bize sosyal medyadan veya özelden yazılan yazılar bizi daha da heyecanlandırdı, tabiri caizse gaz verdi. Biz şimdi bütün çocuklarımıza hayır yaparken tabi göz çıkarmamak lazımdır. “Siz kurallara büyüklerden daha çok uyuyorsunuz” “Muhtarımızdan öğrendik siz derslerinize çok iyi çalışıyormuşsunuz, anne-balalarınızı hiç üzmüyormuşsunuz. Bizim belediye başkanımız size bunu ödül olarak gönderdi” diyerek hediyelerini takdim ediyoruz. Bunu yaparken de bire bir kendi ekibimiz çocuklara ayakkabılarına kadar giydirdiği, olmadığında değiştirdiğimiz bir süreç yaşıyoruz. Bir vatandaşımız yolladığı mesajında “hayatımda ilk kes içime sinerek bir elbise giydim” yazdı. Bu söz bile o kadar çok kıymetli ki 20 yıla yakın öğretmenlik yapmış birisi olarak karnı aç, ayakkabısı delik olan öğrencinin dersini ne kadar dinleyebileceğini kestirip yine STK’larla, gönüllü insanlarımızla hep bu işi yapmıştım. Bir de tam böyle bir proje gelince akan sular benim için durdu.

 

“2021’de hedefimiz 5-6 bin çocuğa ulaşmak”

1131 mahallemize de kurduğum ekibimle ulaşıyoruz. Şimdiye kadar 1814 çocuğa ulaştık, 2020 yılını 2001 çocukla kapatıp, 2021 yılında Allah’ın izniyle hedefimiz 5-6 bin çocuğa ulaşmak. Bu projenin güzel olan tarafı da yardımcı olduğumuz çocukları isim isim arşivliyoruz. Sadece bir defa gitmekdeğil muhtarlarımız vasıtasıyla takibini de yapıyoruz. Örnek veriyorum o çocuğumuz Balya Kocabük’te anneannesiyle yaşayan 3 tane evladımızın kırtasiye ihtiyacı var mı, bayramlığı var mı diyerek takibini yapıyoruz.

 

“Destek için bize arayanlar çok”

Bunu tabi ki devlet de olsa, belediye de olsa bir şekilde buna harcanan paranız bir gün bitecek. Ama biz burada ne yapıyoruz? Gönüllü dostlarımızı da devreye sokuyoruz. Bu şekilde proje yürüttüğümüzü gören ve duyanlar bizi arıyorlar. Umudum Sende Projesi’ne biz nasıl katkı sağlayalım diyorlar. Aslında biz bu sosyal projeyle çok heyecanlandık ve böyle bir projenin varlığından bahsederken onlardan bir şey talep etmiyoruz. Ama bize; “biz de göndermek istiyoruz” talepleri geliyor. Şimdi ne kadar çok olursa o kadar iyi. Peki, bu proje giydirmenin ötesine geçmeye başladı mı? Evet, başladı. Şimdi gıda yardımına başlıyoruz. Bu covid döneminde çok önemli. Ben de covidi ilk yaşamış birisi olarak yardımlaşmanın ve dayanışmanın ne kadar önemli olduğunu, olanın olmayana vermeyle yükümlü olduğunu hem anlatmak, hem göstermek çok önemli. Tabi ki yardım ederken yardımın gizliliği makbuldür ama biz belediyeyiz, biz böyle diyemeyiz. Evet, biz yardımlarımızı yapıyoruz ama göstermiyoruz. Biz belediye başkanımızı temsil ediyoruz. Takdir edersiniz ki oldukça büyük meblağlar tutuyor.

 

“Ayakkabısını çıkarmadan uyuyan çocuklarımız var”

Allahbin bere razı olsun bütçemiz var. Biz de bu bütçemizi bu zor dönemde karnı aç olan insan mutlu olamaz, kaygısı olan, evladına ayakkabı alamayan, kaban ya da kazak alamayan babanın çektiği üzüntüyü ben gittiğimde görüyorum. Bir kaban, bir mont, bir bot, hangi yüzyılda yaşarsanız yaşayın ben bu kadar eşyanın, bu kadar ayakkabının, kıyafetin sadece bayramdan bayrama giyildiği yüzyılın evladıyım. Ayakkabılarımı yastığın altına koyup da kokusuyla uyurdum. Ama daha hala ayakkabısını, botunu yastığın altına koymamış, botlarıyla uyuyarak, “ben bunu çıkarmam” diyen engelli Firdevs kardeşimin mutluluğu bize yeter. Alan alıyor ama alamayan hala binlerce aile var. Sağ olduğumuz sürece bizler bu görevler verildiği sürece hiç akıllarına zerre kadar şüphe düşmesin devam edeceğiz. İşte diyorlar ki “ya durumu iyi olan bir çocuğa gittiyse” O çocuk tabi ki arada olacaktır. Önemli olan o minik kalplerin hem sırtının ısınması hem de küçük bir mutluluk oluşturmaktır. Ben bunu fazlasıyla gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum ve Allah ömür verdiği sürede de gıdasından kömürüne, boyasına kadar karşılamaya devam edeceğiz. Bunları yaşamayan bilemez.

 

“Hiçbir siyasi parti gözetmiyoruz”

Ama Balıkesir’imizde çok kıymetli STK’lar var, hanım kardeşlerim var. Biz birbirimizle de paslaşıyoruz. Türk Eğitim Vakfı, OBİDER, Anneler Derneği, Zihinsel Engellilere Destekleme Derneği gibi ne aklınıza gelirse siyasi görüş ayrımı yapmadan yardımlaşıyoruz. Yardımın ve dayanışmanın partisi olmaz. Muhtarlarımıza da bu yardımları yazarken o A partili, bu B partili asla parti gözetmeksizin yazmalarını istiyoruz. Biz covidi değil ama iyiliği bulaştırmak için Muhtarlık Daire Başkanlığı olarak sadece Balıkesir’de değil Türkiye’de de sosyal projelerde yer alıyoruz. Kaybolmaya yüz tutmuş geleneklerimizi yaşatmak adına kıyafetinden yemek kültürüne kadar ekibimle birlikte notlar alıyoruz, arşiv oluşturuyoruz.

 

“40 kadın muhtar sayısının artmasını istiyorum”

Biz Muhtarlık İşleri Daire Başkanlığından gittikten sonra da gelecek arkadaşlarımız yazılı doküman bırakmakla yükümlüyüz. Koltuklar gelip geçicidir. Türkiye’nin ilk kadın muhtarı 500 oyla seçilen Gülesen hanımdır. Ben de Balıkesir’in Muhtarlık İşleri Daire Başkanı ilk kadınıyım. Belki ileride, çok uzun yıllar sonra muhtarlar hep erkek olurdu ama benim 40 tane hanım muhtarım var. Bazen de pozitif ayrımcılık da yapıyorsun diyorlar. Bazen yapıyorum çünkü sayıları artsın istiyorum. Bir de kadın estetiktir, sanattır, annedir. Sanki kadınlarla başlattığımız projeler erkeklere de böyle hevese getiriyor. O anlamda Türkiye’de beşinci sıradayız. Ben hepsiyle; il genelindeki 1131 muhtarımızın kalbini kazandığımı düşünüyorum. Kendimi sevdirdim, onları da seviyorum. Yücel Başkanımızın da her yere yetişmesi mümkün değil. Biz onun yapmak istediklerinin sözcüsüyüz. İnsan biliyorsunuz kendini anlatamaz. Biz onu da anlatıyoruz: Bu anlamda da çok mutlu oluyoruz. İşimizi severek yapıyoruz, aşkla yapıyoruz. Bunu eğer bir yük olarak görsek bir gün gidebilirsiniz bir mahalleye. Dursunbey’in Güğü mahallesi var buradan 90 kilometre, Sındırgı’nın İzzettin’i var 90 kilometre. Takdir edersiniz ki gidiyorsunuz, geliyorsunuz, konuşuyorsunuz. Bunlar bir efordur, zahmet ister. Bir de bunu gönül alarak yapmak lazım. Kalp kırmadan, incitmeden yapmanız lazım. Bunu da galiba başarıyoruz.”

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
“İYİLİĞİ BULAŞTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!