HASAN ÇETİN: “SAĞACAK İNEK İÇECEK SÜT BULAMAYACAĞIZ”

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin, hayvancılıkla uğraşan üreticilerin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. Süt fiyatlarının istenen düzeyde olmadığını belirten BDSYB Başkanı Hasan Çetin, şartların iyileştirilmesi için yetkililere çağrı yaptı.

 

Yem fiyatlarıyla birlikte mazot, gübre gibi girdi fiyatlarının yüksekliğinin üreticiye olumsuz yansıdığını söyleyen BDSYB Başkanı Hasan Çetin, süt fiyatlarının da acilen revize edilmesi gerektiğini dile getirdi. Süt fiyatının üreticide 4,70 TL olmasına rağmen marketlerde fiyatın 14-15 liralarda olmasının üreticiyi zor durumda bıraktığını kaydeden Hasan Çetin, bunun önüne geçilebilmesi için denetimlerin artması gerektiğini belirtti. Besicilerin de sorunlarına dikkat çeken Hasan Çetin, kesim fiyatlarının artırılması gerektiğini ifade etti.

 

Üreticilerin sorunlarının çözülmediği takdirde 4-5 ay sonra ette ve sütte büyük kriz yaşanacağını öngören Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin, dişi hayvan kesimlerinin de arttığına dikkat çekti. 2021 yılında Balıkesir genelinde 20 bin civarında dişi hayvanın kesildiğini söyleyen Hasan Çetin, “ana olmazsa dana da olmaz. Daha olmazsa da sütte olmaz ette olmaz” diye konuştu.

 

 

“1 KG SÜTLE 1 KG YEM ALAMAZ HALE GELDİK”

Yem fiyatlarının yüksekliğinin sektörü olumsuz etkilediğini ifade eden Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin, “Yem fiyatlarındaki artışlar oranında süt fiyatları maalesef istenilen seviyede fiyat alamadı. Bu durum biz üreticileri üretim yapamaz hale getirdi. 1 kilogram sütümüzle biz 1 kilogram yem bile alamaz hale geldik. Bu durum 4-5 ay sonra ciddi süt ve et krizine sebep olacaktır” diye konuştu.

 

“ÜRETİCİNİN ELİNE 4,40 TL GEÇİYOR”

Yem fiyatlarındaki artışın sektörü olan olumsuz etkilerine de değinen Hasan Çetin, “Geçtiğimiz hafta yemde yine 10 lira ile 20 TL arasında değişen fiyat artışları oldu. Yani bu 4,70’lik süt fiyatı şu anda erimiş oldu. Kaldı ki üreticilerimizin eline bu 4,70’lik fiyatın tamamı geçmemektedir. Üreticilerimiz bu fiyatın soğutma bedeli ve nakliye giderleri düşüldükten sonra 4,40’ın altında bir fiyat almaktadır. Bu da yeterli değildir. Üretimin devam edebilmesi için kırsaldaki üreticilerimizin üretimlerini yapabilmeleri için yeterli olmayan bir fiyattır. Ulusal Süt Konseyi’nin bir an evvel toplanıp süt fiyatını güncellemesi gerekmektedir. Yem fiyatları üzerinden gidersek 1 kilogram sütle en az 1,3 kilogram yem alabilmek için şu anda süt fiyatı en az 6 TL civarında olması gerekiyor. Ama maalesef soğutma bedelleri ve nakliye giderleri 4,70’lik fiyatın içinde olduğu için üreticimiz 4,40 civarında sütlerini satıyorlar. Bilindiği gibi 2020 ve 2021 yılları arasında süte uzunca bir süre zam olmamıştı, 13 ay boyunca bir zam gerçekleşmemişti. Tabi burada bir birikme oldu. Akabinde süt ve süt ürünlerine zamlar geldi. Fakat yine biz üreticiler fiyat artışı alamadık. Bunun sebebiyle yüzde 46 gibi bir oran süt fiyatlarına zam geldi gibi görünse de maalesef o zam bizim daha önceden hak ettiğimiz bir artıştı. Biz aslında 2022 yılının güncel rakamlarını hala bu süt fiyatlarının üzerine koyamadık. Bu da süt fiyatlarının yem/süt paritesinin altında kalmasına sebep oldu. Aslında biz zamlı sattığımız süt fiyatlarını daha henüz yeni alıyoruz ya da almak üzereyiz. Ama maalesef süte gelen bu zamla marketlerdeki raflarda peynire, yoğurda, süte anında zam uygulandı. Bu da bizleri zora soktuğu gibi tüketicileri de zora sokmuştur” değerlendirmesinde bulundu.

 

“MARKETLERDEKİ SÜT FİYATLARINI ANLAYAMIYORUZ”

Sütün üreticideki fiyatı ile market fiyatlarındaki uçurumu da değerlendiren Hasan Çetin şunları kaydetti:

“Üreticilerin sütü 2,80 ile 4.40 arasında satmalarına rağmen marketlerde paket sütler 14-15 liradan satılıyor. Bunun nedenini inanın biz de bilmiyoruz. Biz en az 3,6 yağlı, 3,2 proteinli süt veriyoruz. Kaldı ki bunun üzerinde de üretim yapan arkadaşlarımız var. Ne oluyorsa sütü veya alınan süt bizim vermiş olduğumuz rakamın 3-4 katında market raflarında yer alıyor. Bunun düzenlenmesi gerekiyor. Bu durum gerçekten biz üreticileri de üzüyor. Bu sefer biz sütü üretenlerle tüketiciler karşı karşıya gelmiş oluyoruz. Aslında bizim aldığımız fiyatlar ortadadır. Biz üreticiler olarak istiyoruz ki alnımızın terini alalım, para kazanabilelim, üretimimizi devam ettirebilelim. Malum son günlerde yem fiyatlarının haricinde gübre, mazot ve elektrik gibi girdi maliyetlerimizde çok arttı. Bunların hepsini topladığınızda gerçekten biz üreticiler zor günler geçiriyoruz.”

 

“SAĞACAK İNEK İÇECEK SÜT BULAMAYACAĞIZ”

Sektörün sorunlarının çözülmediği takdirde 4-5 ay sonra yiyecek et, içecek süt bulmakta zorlanılacağını kaydeden Hasan Çetin şu bilgileri verdi:

“Maliyet artışlarına baktığımızda bu iş ne kadar da sürdürülebilir olur eğer yeni bir fiyat revizyonu oluşmazsa maalesef her geçen gün sektörden ayrılanların sayısı artıyor. İnsanlar ya hayvanlarını satmak zorunda ya da kesime göndermek zorunda kalıyor. Üzücü olan gebe inekler dahi kesime gidiyor. Bu da bizim sektörümüz için acı bir durum. Daha önce 2008-2009 yıllarında et ve süt krizi yaşadık. Şu anda bunun daha da yıkıcı olanını yaşıyoruz biz aslında. Belki şu anda bunu hissetmiyoruz ama 4-5 ay sonra bunun yıkıcı etkilerini daha ada hisseder hale geleceğiz. Sağacak inek, içecek süt bulamaz hale geleceğiz. Buradan yetkililerimize sesleniyorum; yani bu çıkmazdan biz üreticilerin bir an evvel kurtarılması gerekiyor.”

 

“2021’DE BALIKESİR’DE 20 BİN DİŞİİ HAYVAN KESİME GİTTİ”

Artan maliyetler sonrasında üreticilerin süt üretiminden kaçtığını dile getiren BDSYB Başkanı Hasan Çetin bunun da dişi hayvanları kesime götürdüğünü kaydetti. Balıkesir’de 2021 yılında 20 bin civarında dişi hayvan kesildiğini belirten Hasan Çetin şunları kaydetti:

“Süt ineklerinin kesime gitmesinin yanında bir de üretim yapan büyük işletmelerin kapılarına kilit vurulmaya başlandı. Süt üretimi yapan aile işletmeleri olsun veya 50 ila 100 ve üzeri işletmelerden Balıkesir’de de diğer illerde de kapanan işletmeler olduğunu duyuyoruz. İnsanlar para kazanamadığı için, zarar ettikleri için işletmelerine kilit vurmak zorunda kalıyor. Aslında milyonluk tesisler ama para kazanamadıkları için, emeklerinin karşılığını alamadıkları için işletmelerini kapatmak zorunda kalıyorlar. Bilindiği gibi dişi hayvan kesimi yasak. Ama bunun yanında gayri resmi kesimler de var. Bunlarla ilgili yüzde 100 doğru rakam vermek yanlış olur ama benim en son aldığım rakamlar 2021 yılı Ocak ayıyla 31 Aralık sonu itibariyle Balıkesir’de 20 bin dişi hayvan kesimi olmuş gözüküyor. Bu rakamlar resmi olan kesim ama belki de daha fazlası kesildi bunu bilemiyoruz. Gerçekten hayvan varlığımız her geçen gün azalıyor. Süt üretimimiz bu sene eski yıllara göre daha az olacağını düşünüyorum. Ona keza ana olmazsa dana da olmaz, et krizi de bizleri bekliyor.”

 

“4-5 AY SONRA SIKINTILAR BAŞLAR”

Üretimden kaçan çiftçilerin hayvanlarını kesime göndermesinin ileriki dönemde sorun yaratabileceğini ifade eden Hasan Çetin şunları söyledi:

“Üretimler ve hayvan sayıları her gecen gün düşüyor. Bunu hepimiz bilmekteyiz. Fakat süt ve süt ürünlerindeki fiyat artışlarından dolayı tüketimde de bir daralma var, onu da biliyoruz. Bu yüzden bunu şu anada hissetmiyoruz. Ama dediğim gibi 4-5 ay sonra bunun ciddi sıkıntılarını hep beraber yaşayıp göreceğiz. Buna öncelikle bakanlığımızın ve Ulusal Süt Konseyi’nin biran evvel toparlanıp bu duruma çözüm üretmesini talep ediyoruz. Aksi takdirde bu krizden bu sefer kalkamayız. Çünkü daha önceden yaşadığımız krizlerde yurt dışından hayvan getirebiliyorduk. Malum şu andaki döviz kurlarıyla dışarıdan hayvan getirmek de zor. Bu rakamlarla kimse hayvancılık yapmaz, yapmak istemez, bir cazipliği de açıkçası kalmadı. Bizim şu anda yapmamız gereken mevcut üreticilerimizi sektörün içinde tutacak önlemler almamız gerekiyor.”

 

“ULUSAL SÜT KONSEYİNDE ÜRETİCİLER YETERİ KADAR  YOK”

Ulusal Süt Konseyi’nin bünyesinde kırsal kesimdeki üreticilerin de bulunması gerektiğini söyleyen Hasan Çetin şunları kaydetti:

“Ulusal Süt Konseyi üreticinin mi sanayicinin mi yanında diye bakacak olursak; Ulusal Süt Konseyi’nde biz üreticiler yeteri kadar temsil edilemiyoruz, yani sistemde bir hata var. Tabi ki sanayici de olacak, üretici örgütleri de olacak, üniversitelerimizden hocalarımız da olacak ama şu anki duruma baktığımız zaman biz üreticiler orada yeteri kadar temsil edilmiyoruz. Daha doğrusu hiçbir zaman üreticinin dediği fiyatlar açıklanmadı. Buradaki sistemin değiştirilip; 5 ineği olan, 50 ineği, 100 ineği olan, 500-1000 ve üzeri olan tüm temsilcilerin burada yer alıp maliyetlerini ortaya koyup gerçekçi rakamlarla, gerçekçi maliyetlerle fiyatların belirlenmesini istiyoruz. Ulusal Süt Konseyi Başkanımız Sayın Harun Çallı geçtiğimiz günlerde açıklama yaptı ve orada “biz pariteyi 1,2 olarak hesapladık” dedi. Gerçekten bu durum kabul edilebilir değildir. Bu dünya standartlarında 1 kilogram süt 1,5 kilogram yem olarak geçmektedir. Fakat bizim ülkemizde parite 1,3’e indi, şu anda da 1,2’ye indi. Yakında korkuyoruz ki 1 kilograma inecek. Yani 1 kilogram sütle 1 kilogram yem alacağız. Bu da sürdürülebilir bir durum değildir. Bu günün fiyatlarıyla maalesef 1 kilogram sütle 800 gram civarında yem alınabiliyor.”

 

“SÜTTEKİ DESTEKLEME 40-50 KURUŞA ÇIKMALI”

Süt desteklemelerinin de artırılmasını isteyen DSYB Başkanı Hasan Çetin, “Süt fiyatının 4,70’e çıkarılmasıyla verilen destek 20 kuruşa indi. Burada bir düzenleme yapılsa bu süt üreticisini biraz daha rahatlatır. Şu anda desteklemenin en az 40-50 kuruş olmasını bekliyoruz. Yoksa aksi takdirde rakamlar ortada sattığımız sütün karşılığında aldığımız yem ortadadır. Tabi burada bir de işin tüketici ayağı var. Onları da düşünüyoruz. Bu durumda en kolay iş çiğ süt primlerinin artırılmasıyla üreticilerimiz bir nebze nefes alabilir hale gelebilir. Bu üreticilerimizi çok rahatlatmasa da en azından zarar döngüsünden çıkarır” dedi.

 

“ÜRETİCİ YEM KULLANMIYOR”

Yem fiyatlarının sürekli artması ile birlikte üreticilerin yem kullanmaktan kaçındığını da belirten Hasan Çetin, “Üreticilerimiz haklı olarak yeme gelen zamlardan artık bıktılar. İçinden çıkılmaz piyasa durumundan dolayı artık hayvanlarına süt yemi yedirmemeye başladılar. Tabi bunun eksi yönleri de olacaktır. Hayvanlar yeteri kadar protein enerjisini alamadığı için bu da üreme problemlerine, verim düşüklüğüne ve daha farklı sıkıntılara sebebiyet verecektir. Üreticimizin yapacak başka çaresi kalmadı, en son çare olarak hayvanlarına yem vermemeyi deniyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin biz üreticilere vermiş olduğu arpa ve mısır yetersiz kalıyor. TMO’nun uygulaması üreticiyi biraz rahatlatıyor ama biz istiyoruz ki hak edişlerimizin en az yüzde 50-60’ı kadar almak durumunda olalım ki en azından bizim yem girdi maliyetlerimiz bir nebze olsun rahatlasın. Bu uygulamanın yıl boyunca devam etmesini talep ediyoruz. TMO’nun üreticinin ihtiyacı kadar arpa ve mısır vermesini istiyoruz. Şu anda üreticilerimiz yeteri kadar bunları alamıyorlar. Bu da Türkiye genelinde bir sorun. Hayvan başına normalde arpada 150 kilogram, mısırda da 60 kilogram verilmesi gerekiyor. Ama biz bu rakamların ancak yüzde 30’unu alabiliyoruz. Yani hak edişimizin ancak yüzde 30’unu alabiliyoruz. 100 ton hak ettiysek 30 ton alabiliyoruz gibi düşünün. Bu da tabi biz üreticileri sıkıntıya sokuyor. Hak edişimizin en azından yarısını alabilmeliyiz ki bu bize fayda sağlasın. Talep fazla olduğu için doğal olarak belli bir oranda verilebiliyor. Bir de arpa ve mısır daha önce yem sanayicilerine de TMO tarafından veriliyordu. Fakat yem sanayicileri arpa ve mısırı almasına rağmen yine yemlerine fiyat artışı yapıyordu. Aslında bu un sanayicilerine uygulanan modelin yem sanayicilerine de uygulayıp sabit fiyatlı yemler verilmesini istiyoruz. Bir de en büyük sıkıntı daha önce arpa konusunda biz tüm üreticiler olarak KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini istiyoruz” diye konuştu.

 

“NELER YAPILMALI”

Süt üreticisini ayakta tutabilmek adına yapılması gerekeneler hakkında da görüşlerini açıklayan Hasan Çetin şunları söyledi:

“Acilen süt üreticisini ayakta tutabilmek, onun üretimini sürdürülebilir kılabilmek için yapılacaklarla bakacak olursak şunları söyleyebiliriz. Öncelikle süt fiyatı acilen revize edilmelidir. Fiyat artışı olmuyorsa da en azından süt destek primleri en az 40-50 kuruş olmalı ve bu primler de düzenli bir şekilde ödenmelidir. Biz şu anda en son geçen yıl Temmuz ayının desteklerini aldık. Bu ayın sonunda da Ağustos ve Eylül ayının desteklerini alacağız. Tabi bu almış olduğumuz destekler zamanında gelirse en azından biz üreticilere bir nebze nefes aldırır. Şu anki mevcut çiğ süt rakamlarında acil revize yapılması gerekiyor. Malum bütün girdi maliyetlerimiz arttı ve artmaya devam ediyor.  Benim önerim Toprak Mahsulleri Ofisi’nin arpa ve mısırı üreticilerimize daha fazla verip, onlara ödeme kolaylığı sağlayıp ya da onlara bununla ilgili vadeli satış da yapabilir. Ayrıca TMO farklı protein karakterli hammaddeler getirerek üreticilere uygun fiyatlarla sunabilir ya da yeme destek modeli de olabilir. Ama şu anda acilen bu söylediklerimizin hayata geçmesi gerekiyor. Yoksa vakit çok geç olabilir.”

 

“KESİM FİYATLARI 70 TL’NİN ÜSTÜNDE OLMALI”
Süt üreticisinin yanında besicilik işiyle uğraşanlarında sıkıntı içinde olduğunu dile getiren Hasan Çetin hayvan kesim ücretlerinin mutlaka artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Çetin, “Süt üreticilerinin yanında besiciler de sıkıntıdalar. Şu an için 70 TL’nin altında kesim yapılmaması şeklinde talepleri var. Şu anda kesim fiyatları ise 58-60 TL bandında gidip gelirken bu da üreticiyi sıkıntıya sokuyor. Et fiyatları bir ara 66 TL’ye kadar çıktı. Ama sonrasında 58-60 TL’ye kadar geri geldi. Ama yem maliyetleri, girdi maliyetleri artıyor, et fiyatları geri geliyor. Bu da süt sektöründe olduğu gibi et sektöründe de besicilerimizi ciddi sıkıntılara sürüklüyor. Orada da fiyatların en az 70 TL civarlarında olması gerekiyor ki üretici zarar etmesin” dedi.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
HASAN ÇETİN: “SAĞACAK İNEK İÇECEK SÜT BULAMAYACAĞIZ”
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!