Güzel memleketimin gelenekselleştirilemeyen işlerine dair!

NEDEN böyle bizim memleket? Her yeni gelenin, kendince yeni bir icat çıkarmaya çalıştığı için mi böyle? Hap yap para kap modunda, “işimize bakalım, heybeyi dolduralım” mantığından mı? Bakalım bundan sonrasında ne icatlar çıkacak karşımıza?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

BİZİM memlekette ‘geleneksel’ diyerek başlatılan hiçbir etkinliğin gerisi gelmedi.

Somut bir şey oluşturamayınca, ‘etkinlik, şenlik, festival, yarışma’ adıyla başlayan her şey yarım kaldı yani.

 

***

Balıkesir 1. Geleneksel Kavun Festivali’ni hatırlayanlar vardır.

İkincisi oldu mu; olmadı.

İki dönem Belediye Başkanlığı yapan rahmetli Sami Gökdeniz’in icadıydı. Bölgede yetişen kavunların tadına bakıldı bol bol. En lezzetli kavun yarışmaları falan.

Jüri heyetindekiler kavun üstüne kavun tadımı yapınca ishal olmuştu.

Balıkesir zaten kavunuyla öne çıkmadı hiç.

Kavun işimiz öylece kaldı, festivalin ikincisi yapılmadı.

 

***

MİLLİ Fuarımız vardı; İzmir Fuarı’ndan önce bizimki açılırdı. İzmir’deki gibi uluslararası boyutta değildi ama, olsun varsındı, Balıkesir’e yetiyordu. Otuz dokuz kez açıldı. Panayır formatındaydı. Her yıl tekrarlanan fuarı yeniden formatlayacağız deyip sonlandırdılar; kırkıncısı olmadı.

Önceleri bir ay açık kalırdı, sonra on beş güne indirdiler.

Ha işte, 6 Eylül Milli Fuarı kapsamında her yıl tekrarlanan bir ses yarışması vardı: Altın Bengi Ses Yarışması.

Gelenekseldi.. Balıkesirli çoğu ses sanatçısının ilk defa kendilerini gösterdikleri bir yarışmaydı. Halk Müziği ve Sanat Müziği branşlarında düzenleniyordu. Fuar bitti, yarışma da nihayetlendi.

 

***

BALIKESİR’in bazı ilçelerinde ve  çevre illerde deve güreşleri yaygındır malum.

“Biz de yapalım” dediler.

Küçük Sanayi Sitesi’ndeki boş arsayı deve güreşleri için tahsis ettiler.

Balıkesir merkezinde deve güreşi geleneği yoktu; icat ettiler!

Bölgeden gelen güreşçi develer, havutlarını kuşanmış halleriyle arenada boy gösterdi.

Deve güreşinin keyifli bir tarafı yok; yani bana göre yok. Bu işin meraklısı çok tabi. Hayvan dövüştürme işlerine her daim karşıyız. Deve güreşi sevenler bizim gibi bakmıyor mevzuya.. Onlar için yaşatılması gereken sportif bir faaliyet.

Maksat güreş izlemek mi, ekmek arası deve sucuğu yemek mi, orasını güreşseverlere sorun.

Arenanın bir köşesinde çilingir sofrasını kurup rakı içmek de, geleneğin çok önemli(!) bir ritüeli.

Develer güreşirken, alanın çevresinde atlı okçular falan gösteri yaptıydı hâttâ.

Mustafa Keser de türküleriyle güreş alanını şenlendirmişti.

Merhum Büyükşehir eski Başkanı Edip Uğur’la, 31 Mart’ta Büyükşehir koltuğunu Ahmet Akın’a devreden Yücel Yılmaz’ın icadıydı, Balıkesir merkezinde deve güreşleri düzenlemek.

Tekrarı olmadı!

 

***

GELENEKSEL sporlar kapsamında, “biz de atlı okçuluk şenliği” düzenleyelim dediler sonra.

Yerli yabancı pek çok sporcuyu Balıkesir’e getirdiler.

Atlar yarıştı, oklar yarıştı, şarkılar söylendi, davullar zurnalar çalındı.

Issız Adam Cemal Hünal bile oradaydı. Ünlü sanatçının performansını görmek için birbirini eziyordu millet.

Bayramda, seyranda, özel günlerde falan atlı okçular geçit resmi falan yapıyor yine; ama Geleneksel Atlı Okçuluk Yarışlarının da ikincisi olmadı maalesef.

 

***

SONRA yağlı güreşe çok fena heves ettik. Hani bu bölgede nice pehlivan yetişmişti, dualı çayırlarda ne şampiyon pehlivanlar peşrev atmıştı. Bu memleketin Kurtdere Yağlı Pehlivan Güreşleri de vardı yani; gelenekseldi. Çayır çimen işi önemliydi ama, bunu bir de salona taşımak lazımdı.

Kurtdereli Spor Salonu’nda ‘salon yağlı güreşi’ düzenlediler.

O da orada kaldı; tekrarı olmadı.

 

***

DEDİK YA, geleneksel olarak başlatılıp devam ettirilmeyen pek çok etkinliği oldu Balıkesir’in.

İlçeler, il merkezinden daha kararlı bu konuda. Festival, şenlik adıyla başlattıkları kültürel, sanatsal, sportif faaliyetleri her yıl tekrarlıyorlar.

İl merkezinde durum öyle değil.

 

***

HANİ ne oldu Balıkesir’in Kahvaltı Festivali?

Balıkesir Kahvaltısı’nı cümle aleme duyurmak için yöresel ürünleri, bölgeye özgü lezzetleri falan işin içine katıp otuz küsur çeşitten mamul kahvaltı masaları hazırladık. Ne masraflar yapıldı bu uğurda. Yerli yabancı şefler boy gösterdi; tanıtımlar, ürün stantları, yemek şovları, canlı yayınlar, konserler, daha neler neler.

Marka değeri yaratmak adına bu işi havale ettikleri ajanslara saçılan paracıklar.. Balıkesir’in anlı şanlı iş alemi, oda başkanları, bürokratlar, belediyeciler falan; oluşturulan heyette yerlerini aldılar. Balıkesir Kahvaltısı için seferberlik ilan edildi şehirde. Bazı ürünler için coğrafi işaretler bile alındı. Yemeli içmeli tanıtım toplantıları, lansmanlar düzenlendi.

Şu günlerde Kahvaltı Festivali ile ilgili herhangi bir açıklama, mesaj, program falan duyuyor musunuz?

 

***

YİNE yıllar önce, İkizcetepeler Barajı’nda su sporları yarışmaları da düzenlenmişti. Valilik, Belediye, odalar, borsalar, spor kulüpleri falan, herkes işin içindeydi. Yüzmeden yelken yarışlarına kadar pek çok su sporu branşında yarışmalar düzenlendi.

O da her yıl tekrarlanacak bir etkinlikti. Tekrarı olmadı!

 

***

NEDEN böyle bizim memleket?

Her yeni gelenin, kendince yeni bir icat çıkarmaya çalıştığı için mi böyle?

Hap yap para kap modunda, “işimize bakalım, heybeyi dolduralım” mantığından mı?

Bakalım bundan sonrasında ne icatlar çıkacak karşımıza?

 

Tepki Ver | _zg_n1
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
1
_zg_n
Üzgün
Güzel memleketimin gelenekselleştirilemeyen işlerine dair!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!