“Geleceğimiz” diyoruz madem, öyleyse iyi beslemek zorundayız

 

TÜRK-İŞ’in Eylül ayı raporuna göre, Türkiye’de açlık sınırı 7 bin 245 TL.

Yoksulluk sınırıysa 23 bin 600 TL.

Bu ne demek?

Halkın büyük bölümü ‘yoksul’ bile değil demek!

Kaç kişi ayda 23 bin 600 TL’nin üstünde para kazanıyor bu ülkede?

Dört kişilik ailenin tamamı çalışıyor olsa bile bu rakama ulaşmaları çok zor.

O halde yoksul bile değiliz.

 

***

AÇLIK sınırı 7 bin 245 TL ise.. Yine çok büyük bölüm açlık sınırının altında yaşıyor demektir.

Ben de dahilim buna!

Emekli maaşım 6 bin küsur lira olduğuna göre..

Açım!

 

***

ÇOCUKLAR açısından düşünmek lazım asıl.

Okul çağında milyonlarca çocuk.

Çoğu sağlıklı beslenemiyor.

Açlık sınırının altındaki aylık kazançla, anne babaların çocuğun eğitim ve giyim masraflarını karşılaması mümkün mü?

Kış geliyor, bugün yarın kombiler açılacak.. Ya da odun kömür tedarik edilecek.

Bir asgari ücretle bir ton kömür alabilmenin imkanı kalmadı.

Doğalgaza yapılan fahiş zamların ardından bu kış gelecek tüketim faturaları herhalde çıldırmanın eşiğine getirecek bizi.

Bunun elektriği var, suyu var, çarşı pazar masrafı var.

Bir de, “kirayı ödeyemiyorsan evi boşalt” diyen ev sahipleri var…

 

***

ÇOCUĞUNUN cebine günlük harçlığını koyabilen kaç aile var bu ülkede?

Harçlığıyla kantinden bir şeyler alıp yiyebilen çocuklar da utanıyordur, kantinden bir şeyler alamayan onca çocuğu görünce.

Ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz bir nesil, aç biilaç gidip geliyor okula!

Hayat pahalılığı ve yoksulluğun önüne geçmek sosyal devletin görevi.

Ülkenin geleceğiyse bu çocuklar, en çok da beslenmelerine özen göstermek lazım.

 

***

NİCEDİR ‘öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek’ çağrıları yapılıyor.

İmza kampanyaları açılıyor.

Çocukların öğrenme ve odaklanma güçlü çektiği vurgulanıyor, iyi beslenemedikleri için.

Ailelerin ulaşım ve eğitim masraflarıyla boğuştuğu bu ortamda, çocukların sağlıklı beslenmesine ayırabileceği bütçeler çok kısıtlı.

Bu noktada, ‘geleceğimiz’ dediğimiz milyonlarca çocuğa, hiç olmazsa günde bir öğün yemek verebilmeli sosyal devlet.

Okul yönetimleri, kazanç adına kantinlere mahkum etmemeli bu çocukları.

Her okulda bir sınıf yemek salonuna dönüştürülebilir. Öğle saatinde okulların spor salonları yemekhane olarak kullanılabilir.

Çocukların sağlıklı gelişimi açısından ihtiyaç duyulan proteini, vitamini alması şart.

Öyle olmalı ki, öğrenme güçlüğü ve odaklanma sorunu yaşamasınlar.

 

***

TÜRKİYE Yüzyılı hedefiyle en büyük 10 ekonomi arasında yer almanın planlarını yaparken.. Gelecek yüzyılı kucaklayacak yarının büyüklerini sağlıklı ortamlarda yetiştirmek lazım.

Kahvaltı yapmadan koştur koştur servise yetişen, akşama kadar iki bisküvi kırıntısıyla açlığını bastırmak zorunda kalan bu ülkenin çocuklarına, sağlıklı beslenme ortamı sağlamak gerekiyor.

Valilikler, büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri, Milli Eğitim ve ilgili kurumlar, nerelere ne paralar harcıyor.. İnanın kurumların ağırlama giderlerinin toplamıyla, okul çağındaki milyonlarca çocuğa bir öğün yemek verilebilir.

Okulda bir öğün yemek tüm çocukların hakkı olmalı.

Exit mobile version