GÖZÜNÜZ AYRIN EMEKLİLER BU YIL SİZİN
Gözünüz aydın emekliler! Yok, yok hemen sevinç gösterilerinde bulunmayın. İlave zam falan yok. Hemen ümitlenmeyin. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2024 yılını Emekliler Yılı ilan etti ya bu yıl sizin yılınız kutlu olsun.
Her şey para değil ya canım! Sizin de gönlünüzü böyle almış oluyorlar. Koskoca bir yılı size tahsis ettiler. Bir yıl sizin adınızla anılacak az buz bir şey değil! Artık adınıza festivaller mi düzenlenir, konserler mi, konferanslar mı verilir şimdiden kestirmek güç. Anlaşılan tam bir şenlik havasında geçecek 2024 yılı hayırlısıyla…
Asgari ücrete, memura ve memur emeklilerine yapılan artışlardan aynı oranda yararlanamayan emeklilerin maddi kayıplarını, manevi kazanımlarla eşitlemek ne kadar mantıklı artık onu da siz hesap ediverin. Bizim elimizden ne yazık ki bir şey gelmez sadece yazıp çiziyoruz.
Bundan çok değil üç, beş yıl önce asgari ücretli çalışanlar emekli olunca çalıştığı dönemden daha fazla aylık aldığı için emekliliği dört gözle beklerlerdi. Şimdilerde ise EYT, EYT diyerek emekli olmak için can atanlar bugün emekliliğin tadını çalışarak çıkarıyorlar.
Kamuda üç, beş yerden maaş alanları eleştirirken şimdiki emekliler de çift dikiş oldular. Gerçi mecburiyetten çalışmak zorundalar ama nereden nereye…
Enflasyon farkı ve yüzde 5 zammın kök maaşlara yansıması en düşük emekli maaşına aynı oranda yansımadı. Emekliler; kök maaş, en düşük emekli maaşı, enflasyon farkları, oranlar, yüzdeler için boğuşurken, elde kağıt kalem, hesap makinasıyla okul çağlarındaki matematik ödevini yapar hale geldiler.
Matematik sınavını başarıyla verenler ENAG enflasyonu hızıyla artan gider ve harcamalarını TÜİK enflasyonu oranında artan gelirleriyle denk getirme çabaları ile birer ekonomi profesörü unvanına eriştiler.
Artan emekli şikayetlerinin ardından ne akla hizmetse bugünlerde sosyal medyada dolaşıma sokulan “gençler sizi bugünleri bilmezsiniz” diye 2002 yılının fotoğrafları paylaşılması ister istemez bizi o günlere götürdü.
Unutanlar için biz hatırlatalım; o zamanın emeklileri sadece kamu bankalarından aylıklarını alıyorlardı. O yıllarda internet bankacılığı, bankamatikler, banka kartları hak getire; maaşlarını mecburen banka şubelerinden oluşan kuyruklardan alıyorlardı.
Bugün öyle mi? Neredeyse evinden çıkmadan maaşını aldığı gibi bir de evinden çıkmadan harcayabiliyorlar. O kuyrukları gösterenler biliyor mu acaba asgari ücretin 184 TL, işçi emeklisinin 274 TL aylık aldığını? Bugünkü rakamları hem matematik, hem ekonomi eğitimini tamamlıyor, gayet iyi biliyor. Emekli maaşı 10 bin TL, asgari ücret 17 bin 2 TL.
