Toplumsal duyarlılıklarımız istikrarlı değil. Ayrıca çok da çabuk unutuyoruz dikkat etmemiz gereken konuları. Deprem sallamadan önlemlerin ihmal edildiğini, orman yanmadan tedbirlerin gevşediğini, susuz kalmadan küresel iklimin değiştiğini bir türlü anlayamıyoruz. Üstelik kente, toplumsal yaşama dair tüm yaklaşımlarımız da böyle. Bunlardan birine, Edremit Romanlarının sorunlarını değineceğim izninizle. İlçemizin “en alttakileri” veya “ötekileri” onlar ne yazık ki. Fakat kimi zaman da en çok onlardan şikayet ediliyor.
Suça, uyuşturucuya dair sorunlar artıp, gazete başlıkları alevlenince gündeme geliyorlar ama o durumda da, konu sadece bir güvenlik sorunu olarak ele alınıyor. Oysa gerçekçi çözümün, sağlam bir toplumsal bir dönüşüm programıyla olabileceği de her seferinde yeniden çıkıyor ortaya. Konut, eğitim, sağlık, altyapı gibi sorunları çözülürse, Romanların topluluk halinde yaşama ve kültürlerini sürdürmeleri için geriye kalan sadece, imkanlarının arttırılması olacak. Eşit yurttaş olabildiklerinde, yaşadıkları veya yaşattıkları sorunlara da kalıcı çözümler sağlanacağını herkes kabul ediyor.
Ancak gereği tam olarak yapılmıyor yıllardır. Vaktiyle mahallelerini kıyısına sığdırdıkları bu kentin, şimdi iyice ortasında kaldılar ama onları “kentsel dönüşüm” masalıyla, tekrar kentin daha uzak taraflarına savurmak çözüm değil. Romanların yaşam alanları, müteahhit insafına bırakılarak da dönüşüme sokulamaz. Evet yaşadıkları evler, sokaklar çok kötü, çöpleri bile düzenli toplanmıyor ama Edremit’in de en sağlam zeminli tepelerinde oturuyorlar. Çok uzun süredir göçerliği bırakmışlar. Öyleyse yaşam alanlarında yeni bir mekânsal planlama yapılması şart artık. Zaten sosyal dışlanmanın sona erdirilmesi ve kentle bütünleşme de ancak böyle sağlanır. Kentsel rant artışından hak ettiklerini bu suretle alabilirler. Refahları da, yaşam alanı kalitesiyle birlikte artar.
Toplumsal bir onarım süreci eşit yurttaşlıktan geçiyor
Hırsızlık veya diğer suç oranlarında artış, uyuşturucu ticareti, helikopterli gece baskınları, gece sıkılan silahlar, elbette Edremitlinin kaderi olamaz. Üstelik Roman hemşerilerimizin çoğu da böyle anılmaktan, bu sorunların öznesi sayılmaktan hoşnut değiller. Roman mahallelerinde çevre kalitesi, sosyal ve kentsel hizmetler aksıyorsa; eğitim ve iş olanakları yetersiz olduğu için gelir düzeyleri ve yaşam kaliteleri de kötüyse, onların toplumla uyumlu olabilmelerini sağlayacak programları devreye almak gerekiyor. Kentin kenarında, çoğunlukla içe dönük ve diğer sosyal gruplarla çok az temas halinde yaşamı sürdürmeleri mümkün değil. Alt kültür ve gettolaşma bu şekilde doğuyor. İçinde bulundukları toplumun ekonomik ve sosyal refah düzeyinin bile altında yaşamaya razı olmaları da zor. Buna şimdiki yetişkin kuşak razı olsa bile, Roman çocukları ve gençleri asla olmazlar. Onları yok saymak da çözüm değil. Toplumsal bir onarım süreci ve eşit yurttaşlıktan geçiyor çözümün yolu.
O mahallelerden mühendis, avukat, öğretmen, doktor da çıkmalı artık
Peki böyle mi yapılıyor? Çok eski yıllara gitmeyeceğim, zira orada sadece etki ve tepkiyle yaşanan huzursuzluklar var. Edremit’te iyice artan hırsızlık vakaları için vatandaşların sokağa inip, miting yaptıkları bile olmuş. Çalınan motosikletini veya zeytinyağını üste para verip geri alanlar da olmuş. Fakat güvenlik birimleri ile adli yargı, Romanlarla yaşanan sorunları nihayete erdirememiş. Tabii ki suçlular yargıya hesap vermiş ve mahkum da edilmişler ama hemen yenileri çıkmış ortaya. Çünkü sorunun sosyal ve ekonomik yönü ihmal edilmiş sürekli.
Mekansal veya bireysel değişim kadar, toplumsal değişimi de sağlamak gerekiyor Roman mahallelerinde. Yoksa altyapısı yetersiz dar sokakların derme çatma ve birbirine bitişik konutlarından, sürekli oda eklenerek oluşturulan tek veya iki katlı niteliksiz yapılarından yoksulluğu çekip almadan yaşam kalitesi de yükselmiyor. İbrahimce Abdalları, Bayramyeri Çalgıcıları ve Çamtepe Romanlarının gençlerinden esnaf ve müzisyen çıktığı kadar, öğretmen, sağlıkçı, avukat ve mühendis de çıkabilmeli artık. Hekimzade, Akçay, Kadıköy ve Altınoluk mahallerinde yaşayan Romanlar için de geçerli bunlar. Daha geçen hafta Altınoluk’ta sığındıkları barakaları yıkılan Romanların sorunları sadece barınma değil elbette, dertleri epeyce çok.
Mahallede 4 cami varken yeni bir cami yapmak…
Neredeyse tamamı günübirlik kazançla yaşayan ve Pandemi dönemini atlatmakta çok ciddi zorluklarla da karşılaşan Edremitli Romanlar için, hatırlarsanız Balıkesir Valiliği 2021’de bir “İyileştirme Çalışması” başlatmıştı. Bu amaçla bazı il müdürlükleri ile Edremit Kaymakamlığı’nın personeli, Roman mahallelerinde ailelerle görüşüp saha çalışmaları yaptılar. “Sosyal ve kültürel bütünleşme projesi” ismi verilen bu çalışmaların ilk sonucu, İbrahimce’ye bir karakol inşa etmek oldu… Sonra bir de yol haritası çizildi. Çocukların okula devamının sağlanması, yetişkinler için okuma-yazma kursları, sağlık taramaları, bir minibüs hattı verilmesi ve Çamtepe’deki yarım kalmış caminin tamamlanması programa alındı.
Aslında Çamtepe’deki bu cami konusu, başından beri hep ilginç gelişmelerle anıldı. Edremit Belediyesi’nin şartlı ve süreli (10 yıl) olarak bir derneğe tahsis ettiği arazisine 03 Şubat 2012’de cami temeli atıldı. Fakat sonra usulsüz harcamalar, suiistimal söylentileri çıktı, inşaat aksadı. Sonunda projenin sivil havacılığa tehlike arz edecek yükseklikte olduğu gerekçesiyle şantiyeye mühür vuruldu. Yıllarca da çürümeye terk edildi inşaat. Çamtepe’nin yürüme mesafesinde üçü tarihi, biri modern olmak üzere 4 tane cami varken, projenin devam etmemesi gerektiğini söyledi Romanların bir kısmı. Oraya düğün salonu, halı saha, çay bahçesi, halk eğitimi tesisleri yapılmasını talep ettiler ama dinleyen olmadı onları.
Cami yaptırma derneği ise konuyu Balıkesir B. Belediyesi’ne taşıdı, sürenin 2021’de dolacağını ve cami bitmezse arazinin belediyeye geri döneceğini ifade etti. Yücel Yılmaz duruma hızlıca müdahil oldu, proje değişti, eski temeller sökülüp arazi hazırladı ve cami inşaatı tekrar başladı. 2023 ve 2024 seçim süreçlerinde cami konusu yine gündemdeydi. Şimdi ise neredeyse bitmek üzere, yakında açılışı da yapılır. İnşaatıyla Edremit Kaymakamlığı ve Balıkesir Valiliği yakından ilgileniyor. Bitirilince Diyanet’e devri yapılır, hocası da atanır. Fakat kaç kişilik bir cemaati olur, Roman mahallelerine nasıl bir katkısı olur, orasını tahmin edebilmek zor.
Anayasa Mahkemesi Üyesi Muhterem İnce’nin Edremit ilgisi…
İktidarın bütün atanmış yöneticileri, çok önem veriyorlar bu camiye. Karakol ve camiyi, Roman dönüşüm projesi için zorunlu şart olarak görüyorlar. Nitekim son olarak 26 Eylül’de yetkililerin inşaata yaptığı ziyarette, Balıkesir Valisi, Edremit Kaymakam vekili ve Edremit Belediye başkanının yanı sıra Anayasa Mahkemesi üyesi Muhterem İnce de vardı heyette. Muhterem İnce, Edremit’le ve yapılan kamu yatırımlarıyla hep yakından ilgili olmuştur zaten. Malum kendisi İmam Hatip Lisesi eğitimini Edremit’te almış, üniversiteden sonra da çeşitli yerlerde kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı’nda Personel Genel Müdürlüğü, valilik, müsteşarlık, İçişleri Bakan Yardımcılığı, Sayıştay üyeliği yapmış ve 2022’de Anayasa Mahkemesi Üyesi olmuştu. AKP’nin kuruluş zeminlerinden birisi olan İlim Yayma Vakfı’nda da bulunan M. İnce, Cumhurbaşkanı tarafından S. Soylu’nun yardımcılığına kadar getirilmişti. Fakat pek anlaşamadılar onunla ve yüksek yargıya geçti kendisi. İlim Yayma Vakfı’ndan yetişen böyle bir yüksek yargıcın da ziyaret ettiği Çamtepe’deki cami, artık sanırım en kısa sürede bitirilir.
Büyükşehir Belediyesi’nden beklenen…
Fakat Romanlar da bu konuda alacaklı kaldılar. Onlara, gerçek bir toplumsal değişime araç olacak nitelikte sosyal tesisler de gerekiyor. Sokak düğünlerine ve gürültüye devam mı edecekler? Yoksa şimdiki yerel yönetim başka bir seçenek mi hazırlayacak? Mesela biraz daha aşağıda Ağa Tepe’deki tarihi yapı bu amaca uygun hale getirilebilir. Balıkesir B. Belediyesi’nin yeni yönetimi, o binanın restorasyonunu yaparsa, Romanlar için de ideal bir mekan olur. Hamidiye Mahallesi 419 ada 85 parselde kayıtlı olan ve yaklaşık 4.780 m2 arazi üzerinde bulunan bu tarihi yapı, İsmail Hakkı Sevük’ün ailesine ait. Kendisi 1892’de doğmuş, o binada büyümüş, Kurtuluş Savaşı basınının önemli bir ismi olmuş, milletvekilliği yapmış, ünlü bir yazar ve edebiyat tarihçisi.
Bina konut işlevini yitirince, bir süre eski Devlet Hastanesi Başhekimliği ve sonra Verem Savaş Dispanseri olarak da kullanılmış. Derken uzun bir zaman boş kalmış. Artık berbat işler için kullanılan bir viraneye dönüşmüş, çatısı ve kat döşemeleri de çok zarar görmüş durumda. Bu tarihi binayı 7 Temmuz 2021’de Edremit Belediye Meclisi bir karar alarak, 20 yıllığına Balıkesir B. Belediyesi’ne tahsis etmişti zaten. Kentin eski yapısına dair bir kültürel değer olarak, binanın restore edilmesi ve daha sonra da arazisiyle birlikte “kültürel ve sosyal amaçlarla” kullanılması için ortak bir anlaşma da sağlanmıştı. Fakat o dönemde tek çivi bile çakılmadı buraya. Şimdi Ahmet Akın yönetimi burasını değerlendirip, Romanların sosyal ve kültürel amaçlarla kullanmaları için bir girişimde bulunabilir. Üstelik çay bahçesi, halı sah vb. ile bu mekanda onlara istihdam da sağlayabilir.
Karakol ve cami kadar önemli o mahallelerde böyle bir sosyal tesisin varlığı. Roman hemşerilerimize de “biz size değer veriyoruz” demenin, adil ve hakkaniyetli bir yolu ayrıca.