BANDIRMA’NIN ÜZERİNDE OYNANAN KİRLİ OYUN VE BAGFAŞ!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

 

 

 

ENGİN ARICAN

 

Geçtiğimiz hafta içinde Hürriyet Gazetesi’nde Aysel Alp’in köşe yazısı ile gündeme taşıdığı ‘Deniz işte böyle kirletiliyor” başlıklı köşe yazısında Bandırma’da kurulu BAGFAŞ A.Ş. Marmara’da müsilaj salgınının yaşandığı bir ortamda  bir anda kamuoyu gündemine  otururken, Balıkesir Valisi Hasan  Şıldak, konu ile ilgili yazılı basın açıklaması yaparak şöyle dedi:

 

Valilik  devrede

“BAGFAŞ Gübre Fabrikaları, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüz tarafından sürekli olarak denetim altında bulundurulan bir sanayi tesisi olup 2018 yılı başından bu yana fabrikada 11 adet denetim gerçekleştirilmiştir.

Bu denetimler sonucunda; Tesisin sülfürik asit ünitesinin ana bacasında bulunan sürekli ölçüm cihazının arızalı olması nedeniyle 30.11.2018 tarihinde 58.351,00 TL idari yaptırım, Geçici faaliyet belgesi eksikliği nedeniyle 19.11.2020 tarihinde 88.499,00 TL idari yaptırım, İşletme bünyesindeki kıyı tesisinde depolanan kükürt maddesinin denize atıldığının tespit edilmesi üzerine 01.06.2021 tarihinde 96.561,00 TL idari yaptırım uygulanmış ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur.

Ayrıca, 09.06.2021 tarihinde tesiste kullanılan soğutma suyu deşarj hattından numune alınmış olup, analiz sonucuna göre işlem yapılacaktır. Marmara Denizi başta olmak üzere çevre kirliliği oluşturan, çevreye olumsuz etkileri olan bütün tesislerin faaliyetleri Valiliğimiz tarafından hassasiyetle takip edilmektedir. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız tarafından da gerekli destek sağlanmıştır. Müsilajın ortaya çıkmasıyla birlikte, Marmara Denizine dökülen bütün akarsularda, sanayi tesisleri ve tarımsal işletmelerde yoğun bir denetim çalışması başlatılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Balıkesir Valiliği’nden sonra hafta sonu Balıkesir Şehircilik ve Çevre İl Müdürlüğü ekiplerince kontrol ve denetime tabi tutulan BAGFAŞ tesisinde özellikle deniz deşarj ünitesinde incelemelerde bulunularak, incelenmek üzere numuneler alındığı öğrenildi.

 

Gençer de konuştu

BAGFAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Gençer ise, kamuoyuna yaptığı açıklamada şöyle dedi;

“ Deniz suyunu soğutma amaçlı kullanıyoruz. Tesislerde ısı değiştiricilerden kimyasalla hiçbir bağlantısı olmuyor. En son 3 Haziran’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Balıkesir İl Müdürlüğü’nden geldiler. İnceleme sonucunda hiçbir olumsuz durum tespit edemediklerini belirlediler. Hazırladıkları tutanak metnine göre denize deşarj edilen soğutma suyunda oluşan köpüğün basınçtan kaynaklandığı, herhangi olumsuz bir sonuca rastlanmadığı belirtildi. Periyodik denetimler zaten yapılıyor. Denize hiçbir atık suyu deşarj etmedik. Bugüne kadar denizi kirletmeden kaynaklı hiçbir ceza kesilmedi.”

 

BAGFAŞ A.Ş. ve Halkla İlişkiler!

BAGFAŞ A.Ş. ve çevresel olumsuz etkilerinin olup-olmadığı konusunda BAGFAŞ A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Gençer ne söylerse söylesin, Şehircilik ve Çevre Bakanlığı yanı sıra İl Şehircilik ve Çevre Müdürlüğü ya da Valilik ve Kaymakamlık ne açıklama yaparsa yapsın, hangi belgeyi, bilgiyi ortaya koyarsa koysun özellikle Bandırma-Erdek- Edincik ve bölgedeki diğer yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar açısından, kent ve bölge kamuoyu açısından İNANDIRICILIĞI çok güç!.

Neden ve niçin?

 

GENÇER Ailesini ‘yok’ kabul etmek ve Bandırma!

Çünkü, tesislerin ilk kuruluş ve faaliyete başladığı günden bugüne(Baba Recep Gençer’in Yönetim Kurulu başkanlığı dönemi) insan ve doğaya dönük yaşanan olumsuzluklar, eksik ya da yanlışlar konusunda kamuoyuna dönük açık, şeffaf ve samimiyet temelinde bir ilişki kurulamaması,kurumsal ve kişisel kibir,ulaşılamama,diyalog eksikliği,Hakla İlişkiler aparatının işlevsiz olması gibi bir çok olumsuzluk bu süreci besledi,büyüttü..

Özellikle oğul Kemal Gençer’in BAGFAŞ A.Ş.nin Yönetim Kurulu başkanlığını üstlenmesiyle bu konularda bu geleneksel anlayış ve uygulamalarında belli değişim ve dönüşümler, yenilemeler yaşansa da şu veya bu nedenle başarılı bir biçimde sürdürülemedi. Şirket, halka açık ve Borsa’ya kota bir şirket olmasına karşın, adeta ‘kapalı kutu’,’ulaşılmaz sahip/yöneticiler ’ misali yoluna devam etti.

İlginç ve düşündürücüdür ki, BAGFAŞ A.Ş. Genel Kurulları’nda da BAGFAŞ hisselerine sahip küçük pay sahiplerinin benzer yönde eleştiri ve kaygılarına bir çok kez tanık olduk.

BAGFAŞ A.Ş.; ülkemiz,bölgemiz ve kentimizin sanayileşmesi, kimya sanayi,tarımı,üretimi ile sağladığı katma değer ve sağladığı istihdam, ihracat potansiyeli açısından da  tarihsel ve ekonomik açıdan varlığı ve önemi tartışılmaz bir anonim şirket. Kuruluşu ve tesisleşme ve üretime başlaması ile birlikte Bandırma kamuoyunda nasıl bir havanın hakim olduğunu anlamak için o günlerin yerel basınının iyi incelenmesi gerekiyor. Heyecan ve coşku, tesisi sahiplenme en üst nokta da..

Beğenirsiniz beğenmezsiniz, eleştirirsiniz eleştirmezsiniz Recep Gençer, bir kimya mühendisi ve girişimci, bir yatırımcı olarak, Bandırma’nın sanayileşmesinde rolü ve emeği tartışılamaz bir isim. Eksik veya yanlışları olmadı mı, çoook! İş yapıyorsanız, eksik veya yanlış yapmanız da kaçınılmazdır. İş yapmayan, üretmeyen insan hata yapmaz!

 

BAGFAŞ/İŞKUR’dan günümüze

Gençer’in hayatını okumanız, iyi incelemeniz ve iyi tanımanız, karşınızdaki kişiyi iyi anlamanız gerekir. BAGFAŞ kuruluş sermayesinin kooperatif yapıdan şirketleşmeye evrilmesi, şirketleşmenin ortaklık paylarının kuruluş sermayesinin yükseltilerek adım adım halka arz ile Borsa’ya kota edilmesi bile sermayenin zaman içinde niteliksel dönüşümünün incelenmesi ve değerlendirilmesi açısından muazzam ve ilginç bir örnektir. Vahşi kapitalizmden, ehlileştirilmiş, ıslah edilmiş kapitalizme geçişin somut bir örneğidir. BAGFAŞ ve İŞKUR ve Recep Gençer ile ilgili 90’lı yılların başında ilk kitabı yazan gazeteci-yazar benim! Daha sonra Recep Gençer’in kendisi bir gazeteciye kendi anılarını yazdırtıp, yayınlattı. Bilgi sahibi olmak isteyenler mutlaka okumalı! Benim de yeniden kitabımı yeni bilgiler ışığında yeniden elden geçirip, bastırtıp, okura sunmam gerekiyor.

Olayın bir diğer yönü başlı başına ekonomik ve sosyal açıdan incelenmeye ve değerlendirmeye konu olan ekonomik yaşamımızda ‘aile şirketleri’nin ta kendisidir ki, ülkemiz ve bölgemizdeki şirketlerin önemli bir kısmı ‘aile şirketi’ dir. Örneğin; ülkemiz kapitalizminin ve kapitalist ekonominin gelişiminde ‘aile şirketlerinin rolü’ araştırmacılar açısından bir konu başlığı olabilir. Keza, ülkede ve bölgede, Bandırma’da sermaye-sendika ilişkisinin gelişim sürecini anlamanız için de BAGFAŞ orijinal bir örnektir. Sendikaların sermaye sınıfı yani burjuvazi tarafından öcü olarak görülmesi cehalet konusu olmanın ötesinde burjuvazinin doğrudan mülkiyet ilişkilerine bağlı ‘paylaşım’ konusundaki dünden bugüne sarkmış, ilkel sınıfsal egosu ve ilkel sınıfsal kibirinin cehalelet ürünü şaşkınlığı, paniklemesi ve korkaklığındandır.

Ne ise, bunlar ayrı bir çalışma ve yazı konusu..

 

Hürriyet Bandırma ve BAGFAŞ’ı nasıl  bir anda keşfetti!?

Son Marmara’da müsilaj salgınının neden olduğu görüntü ve çevre kirliliği, Marmara’da yüzeyi kaplayan müsilajın neden olduğu denizlerdeki oksijen yetersizliği,yüzeyden deniz dibine çöken müsilajın deniz dibinde tüm doğal yaşamı yok etmesi, denizlerimizde müsilaj  yoğunluğunun nedenleri arasında fabrika ve evsel atıkların rolü ile fosfor ve azıt gibi kimyasalların,iklim değişikliğinin, denizlerimizdeki ısı oranlarının rolü  ve alınacak önleyici tedbirler  kamuoyunda konuşulup, tartışılırken ve müsilaj temizliği için kollar sıvanmışken, bir anda Hürriyet gazetesinde yer alan bir haber/yorum ile konu döndü dolaştı Bandırma’da BAGFAŞ’ın kafasında patladı!

Hiç dikkatinizi çekip, düşündürüp, sorgulamanıza neden olmadı mı? Marmara’da nüfus ve sanayi yoğunluğuna sahip İstanbul gibi bir devasa ve obez metropol İstanbul varken, Kocaeli ve Yalova gibi nüfuslarından da vazgeçtik sanayi kentleri varken neden ve niçin Hürriyet yazarı koca Marmara’da Bandırma ile BAGFAŞ A.Ş. tesislerini ülke gündemine taşıdı!? Bir çok basın kuruluşu ve gazeteci de ‘sazan’ gibi söz konusu haber/yorumun perde arkasını hiç düşünüp, sorgulamadan gündemlerine alıp, konuyu, itham ve iddiaları biraz daha köpürterek yayın organlarına taşıdı?

Hiç düşünmediniz mi?

 

Yaşananlar size hiç garip gelmedi mi?

Örneğin, bu itham ve iddialar gazete sütunlarına taşındığı son birkaç gündür Borsa’da hiç dikkat ettiniz mi, BAGFAŞ’ın hisseleri düşüyor ya da yükseliyor mu? Bu itham ve iddiaların, BAGFAŞ nezdinde elinde hisse olanlar ve fabrika yönetimi açısından ne anlam ifade ettiğini hiç sorguladınız ve düşündünüz mü?

 

BAGFAŞ A.Ş.’ye operasyon mu?

Okurlarımızı merakta bırakmayalım ve biz BAGFAŞ nezdinde yaşananı özetleyelim: BAGFAŞ A.Ş.’ye müsilaj yani  çevresel sorunlar bahane edilerek ekonomik operasyon yapılıyor ve bunun arkası da gelecek! Yine Bandırma’da deniz kenarında konuşlu Eti Maden bünyesindeki Sülfürik Asit Tesisleri, aynı gerekçelerle ‘birileri’ tarafından konu edileceğine dikkat çekiliyor.

Gördüğümüz o ki, kentte siyasal partiler, yerel yöneticiler, yerel basın, gazeteciler, çevreciler geçmişten bugünlere taşınmış BAGFAŞ’ın neden olduğu insan ve doğayı hiçe sayan yaklaşımlardan dolayı tepkili ve öfkeli olduğu içindir ki, hatta İstanbul basınında konu edilmiş olmasından memnun!

Çevresel olumsuzluklara karşı toplumsal ve kurumsal duyarlılık bir yana, vakanın perde arkasında yaşananlar var! Oyunu kurgulayanlar iyi kurgulamış ama bir çok konuda kızsak da, öfkelensek de, acımasızca eleştirsek de BAGFAŞ, Bandırma’nın bir kimyasal sanayi kuruluşudur. Gençer Ailesi de, Bandırma ve bölgenin insanlarıdır. Fabrikanın kuruluşundan bugüne temelinde üretim, emek ve ter dökmüş/halen ter dökmekte olan yüzlerce insanımız vardır. Bu tesis, artık ne Gençer Ailesi’nin ne de bir başkasının değil, bu kentin ve ülkenin tesisidir. BAGFAŞ; karanlık ve kirli sermaye oyunlarına peşkeş çekilemez!

 

Kimse üç maymunu oynamamalı!

Eğer, konu şu veya bu çevresel olumsuz etkileri sonucu her hangi bir sanayi kuruluşuna ceza kesilmesi ise, şu soruya samimiyet ve ciddiyetle yanıt vermek gerekiyor: On yıllardır, devlet ve ilgili Bakanlık ve kurumlar adına kontrol ve denetim yaptığını  iddia edenlere, kim ceza kesecek!? Devlet, Bürokrasi, siyasal iktidarlar, Bakanlıklar, ilgili ve yetkili kurumlar ciddiyetle görevlerini zaten yerine getirmiş olsalardı, ne Marmara ne de Bandırma Körfezi bu durumda olmazdı?

Esen kalın..

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
BANDIRMA’NIN ÜZERİNDE OYNANAN KİRLİ OYUN VE BAGFAŞ!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!