BALIKESİR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE HAZIR MI?

Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkan Yardımcısı ve Yönetim Danışmanı Murat Karacan, geçtiğimiz günlerde yaşanan dolu yağışı sonrasında açıklamalarda bulundu. Yaşanan, kısa fakat etkili yağışın önemli bir yönü olduğunun altını çizen Karacan,  2015 yılında gündeme giren Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin 13’üncüsünün İklim Eylemi olduğunu belirterek, Balıkesir’in iklim değişikliğine uyum sağlayacak politikalarının ortaya konulma çalışmalarının acilen başlatılmasını ve artık konuşma aşamasından eylem aşamasına geçilmesi gerektiğini bildirdi.

Geçtiğimiz Pazar günü aniden bastıran iri taneli dolu yağışının hayatı felç ettiğini kaydeden Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Başkan Yardımcısı ve Yönetim Danışmanı Murat Karacan, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin günden güne daha sık kendini gösterdiğini belirtti.

İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini daha çok hissetmeye başladık

Yönetim Danışmanı Murat Karacan yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

“Bir kaç gün öncesinde yaşadığımız ve aniden bastıran iri taneli dolu yağışı, şehrimizde hayatı felç etmiştir. Binaların saçakları altına sığınan insanlar, arabalarının yağan doludan zarar görmesini engellemeye çalışan vatandaşlar göze çarpmaktaydı. İklim değişikliğinin olumsuz etkileri ile günden güne daha sık yüzleştiğimiz bu günlerde, yerel yönetimin iklim değişikliğine uyum konusuna odaklanmasına dikkat çekmek gerekiyor ilimizde.  Aniden bastıran dolu yağışının sonrasında, alt yapı sorununun da ivedilikle ele alınması ve iklim değişikliğine uyum politikaları oluştururken  bu sorunun listenin başına konulması zorunluluğu da görülmüştür. Yani, iklim değişikliğine uygun drenaj sistemleri kurmanın gerekliliğinden bahsediyorum burada. Ocak 2019 içerisinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan genelge, İklim değişikliğine dair oluşturulması gereken uyum politikalarının bir an önce ele alınması gerektiğini söylüyor bizlere. Bu genelge konunun uzmanları tarafından, iklim değişikliğiyle yerelde mücadele için yeni bir milat olarak sayılıyor. Bakanlık tarafından 81 il valiliklerine ve bütün belediyelere gönderilen genelgede iklim değişikliğine bağlı afetlere karşı ivedi olarak alınacak önlemlerin hayata geçirilmesine ilişkin uyarılarda bulunulmakta.

Ülkemizde yerel ölçekte iklim değişikliği mücadelesi başlangıç aşamasında

2018 yılı içerisinde hazırladığımız ve şehrimizin Küresel Hedefler açısından bir mevcut durum analizini yaptığımız anonim çalışmamızda, iklim değişikliği temelli yağışlara AFET YÖNETİMİ anlayışıyla yaklaşılması gerektiğini önermiştik. Ardından da eklemiş ve demiştik ki;  sosyokültürel, ekonomik ve teknolojik bir dönüşüme ihtiyacımız var. Çünkü ülkemizde yerel ölçekte iklim değişikliği ile mücadele henüz başlangıç aşamasında.  Bu açıdan bakıldığında, iklim değişikliğine uyum stratejisi geliştirmekte yerel yönetimlere çok fazla iş düşüyor. Bu yaşadığımız şehir olan Balıkesir için de böyle. Bugün baktığımızda, toplam belediye sayısının sadece yüzde 0,2’sine denk düşen büyükşehir belediyelerinin sınırları içerisinde toplam ülke nüfusumuzun kabaca bir hesap yapacak olursak
yüzde 75’i yaşamaktadır.  Bu nüfusu barındıran bir ortamda iklim değişikliğine yerel manada kapsamlı ve bilimsel bir altyapıyı içerisinde barındıran uyum stratejisi ve uyum planı yapmış belediye sayısı oldukça azdır. Türkiye’de yerelde iklim değişikliği mücadelesinin ve uyumun neden önemli olduğunu kısaca özetlemek gerekirse, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 2018 Yılı İklim Değerlendirilmesi bültenine göz atmak faydalı olabilir. İklim değişikliğinin en önemli göstergelerinden birinin de aşırı hava olaylarının sayısının, büyüklüğünün artması olduğunun altının çizildiği çalışmada, 2018 yılında Türkiye’de yaşanan meteorolojik karakterli afetler oranlarıyla ortaya konulmuş durumdadır. 2018 yılında gerçekleşen afetlerin en çok olduğu iller arasında Balıkesir ismi de yer almaktadır ve yerel yönetim bu anlamda elini çabuk tutmak zorundadır.

Balıkesir için elzem

Ayrıca, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2018-2022 Stratejik Planı’na göz attığımızda, ” sürdürülebilir çevre için iklim değişikliği ile mücadele” önemli başlıklar arasında yer almış görünüyor.
İklim değişikliği ile mücadele ve uyum çalışmalarında, ülke gerçeklerinin gözetilerek sürdürüleceği belirtilmiş. İklim değişikliğine uyumu yüksek sürdürülebilir şehirler çevre ve şehircilik ile ilgili anahtar kavramlar arasında sayılıyor. Planın tamamına baktığımızda, sayısı 30 olarak gösterilmiş olan büyükşehirlerin hepsinde 2022 yılında iklim değişikliği eylem planlarının tamamlanacağı da söylenmiş. Bunun önemli bir yaklaşım olduğunun anlaşılması ve yerel yönetimlerin dikkatinden kaçmaması, özellikle tarım ve hayvancılık başlığının önemli bir yere sahip olduğu şehrimiz için elzemdir. İklim değişikliği kaynaklı sosyoekonomik kayıpların Balıkesir’de de gittikçe arttığı göz önüne alınınca yerelde iklim değişikliğinin önemi net olarak anlaşılıyor. Son beş yıldır bölgemizde ilgi çekmeye çalıştığımız iklim değişikliği başlığının bakanlıklar nezdinde ele alınması ve genelgeler yayımlanması şüphesiz önemli adımlardır. Bakanlık, yerel yönetimlerin soruna yerinde ve öncelikle müdahale etme yeteneğine ve tabii ki sorumluluğuna sahip olduğunun altını çiziyor ve iklim değişikliğine bağlı yaşanan afetlere karşı ivedi olarak alacağı önlemlerin hayata geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunun da altını çiziyor.

Yerelden yükselteceğimiz sesimiz duyulacaktır

Kısacası, yerelden bir ses olarak bakanlıklara duyurduğumuz sesimizin, bölgemiz yerel yönetimleri tarafından da dikkate alınmasını diliyor ve iş birliği içerisinde çözümün bir parçası olarak görülmek istediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Yaşadığımız coğrafyada, küresel iklim değişikliğine dair ortaya konulacak uyum tedbirlerinin güçlü olması adına katılımcı ve şeffaf belediyeciliğinin gereğinin yerine getirileceğine eminiz. “

Exit mobile version