Altın madeni Balıkesir’de 16 köyü etkileyecek

 CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı: “ÇED süreçleri oldu bittiye getirilmiş. Hukuk arka bahçeye çevrilip, hukuk guguk yapılmış durumda. Bölge halkının düşüncesi yok sayılmak isteniyor.  Biz bunları doğru bulmuyoruz. Bizim coğrafyamızın kaderine biz karar veririz! Bizim adımıza da kimsenin karar vermesine de müsaade etmeyeceğimizi vurgulayalım. Hukuk arkadan dolandırılıyor kurumlar arkadan dolanılıyor. İzinler alınmadan süreçler başlatılıyor. Ruhsatların tamamlanmadığı yönünde iddialar var. Bölgedeki kamulaştırma veya satın alma süreçleri tamamlanmamış."

Balıkesir İvrindi’de altın madeni projesine tepkiler bölge halkının yoğun tepkisine rağmen sürdürülüyor. Bir süre önce yemyeşil ve canlı olan bölgenin şu an çorak bir araziye dönüşmüş olması, projenin doğaya ve tarım arazilerine vereceği hasar endişelerini artırırken, hukuki süreci henüz tamamlanmamış olduğu belirtilen altın madeni projesi için köylülere haber verilmeden tarlaların tahrip edilmesi bölgede büyük tepkiler de yol açtı.

 

CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, Gökçeyazı mahallesinde mağdur olan vatandaşlarla bir araya geldi. Sarıalan ve Gökçeyazı başta olmak üzere toplam 16 köyün topraklarını, suyunu, tarım ve hayvancılığını olumsuz yönde etkileyecek altın madenini bölgelerinde istemeyen vatandaşlar, endişelerini CHP’li Serkan Sarı’ya anlattı.

 

 

Vatandaşların şikayetlerini, hukuki, siyasi ve toplumsal açıdan değerlendirerek takipçisi olacağını ifade eden CHP’li Serkan Sarı halkın topraklarına sahip çıkmasını iktidarın ve ilgili bakanlıkların  dikkate alması gerektiğini vurguladı. “Sizin tarlalarınızı, meralarınızı, su kaynaklarınızı kontrolsüzce, hoyratça, şuursuzca sadece ellerindeki sermaye gücüyle baskıyla zorbalıkla işgal etmişler.  Memleketimiz sahipsiz değil. Sizler sahipsiz değilsiniz” diyen CHP’li Serkan Sarı şöyle devam etti:

 

 

“Bu anlayışın artık durması gerekiyor. Ülkede parası olan, gücü olan her istediğini her istediği yerde yapamaz! Bugün bulunduğumuz coğrafyada, Kaz Dağları’nda, Madra dağlarında, çevremizdeki bütün doğal su kaynakları yaşam kaynakları özgürce ve kendi arzu irademizce yaşamak istiyoruz. Biz kimsenin sermayesi değiliz. Biz kimsenin sermayesine de hizmet etmek zorunda değiliz.

 

“HUKUK, GUGUK OLMUŞ”

 “ÇED süreçleri oldu bittiye getirilmiş. Hukuk arka bahçeye çevrilip, hukuk guguk yapılmış durumda. Bölge halkının düşüncesi yok sayılmak isteniyor.  Biz bunları doğru bulmuyoruz. Bizim coğrafyamızın kaderine biz karar veririz! Bizim adımıza da kimsenin karar vermesine de müsaade etmeyeceğimizi vurgulayalım. Hukuk arkadan dolandırılıyor kurumlar arkadan dolanıyor. İzinler alınmadan süreçler başlatılıyor. Ruhsatların tamamlanmadığı yönünde iddialar var. Bölgedeki kamulaştırma veya satın alma süreçleri tamamlanmamış.

 

“ÜLKENİN İKTİDARINDA SERMAYE VAR”

“Şu anda ülkede iktidar olan ne biliyor musunuz? Şu anda iktidarda bir siyasi parti ya da temsilcileri yok. Şu anda ülkenin iktidarında sermaye var. Sermaye sahipleri var ve sizin de bizim de geleceğimize sermaye sahipleri karar veriyor. Biz buna müsaade etmeyeceğiz, o düzen değişti bu çarkı kırmakta hepimizin boynunun borcudur. Kaygı duymayın. Bugün bu bölgede yaşayan, bu coğrafyada yaşayan herkes doğru bir iş yapıyor. Yüzyıllardan beri atalarınızdan size kalan doğaya sahip çıkıyorsunuz. Bu çok kıymetli bir mücadele yalnız değilsiniz, yanınızdayız! Hep birlikte bu mücadeleye başaracağız.”

Exit mobile version