CHP Balıkesir Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ülke gündemini değerlendirdiği basın toplantısında pandemiden ekonomik sorunlara kadar birçok konu üzerinde görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Akın pandemi döneminde uygulanan ekonomik politikaların yetersiz kaldığını söyleyerek, esnaf ve tarım kesiminde üretici konumundaki vatandaşların büyük zorluklar içinde olduğunu ileri sürdü.
Ülkedeki vaka sayılarının artışıyla ilgili değerlendirmeyle toplantıya başlayan CHP Milletvekili Ahmet Akın daha sonra ekonomik konularda yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Esnaf, çiftçi ve üreticilerin gittikleri her yerde erken seçimi dillendirmelerini istediklerini söyleyen Ahmet Akın iktidarın ise erken seçimden kaçtığını iddia etti.
“VAKA SAYILARININ ARTMASININ TEK NEDENİ KONGRELERDİR”
CHP Milletvekili Ahmet Akın düzenlediği toplantıda şunları dile getirdi:
“Bir yılı aşkın süredir pandemiyle mücadele ediyoruz ve Balıkesir’de bu mücadelede çok önemli bir noktada, önemli bir yerde. Ama ne yazık ki Balıkesir’deki vaka sayıları uzun zamandır çok yüksek bir şekilde artıyor. Balıkesir’de rekor şekilde artışlar yayınlanıyor. Hemşerilerimizin pandemiyle ilgili verdiği mücadele ve yaşadığı sıkıntıdan da büyük derecede mustarip olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak alınan tedbirlere uyulmayınca sonuçlar ne yazık ki rekor seviyelere çıkmış oluyor. Balıkesir’de bunlardan bir tanesi ve tabi ki bu üzücü bir durumdur. Ancak bu kendi deyimleriyle lebalep kongreleri yaparlarken maalesef ne doktorlarımızı, ne hemşirelerimizi, ne sağlık çalışanlarımızı ne esnafı, ne çiftçiyi, ne öğretmeni, ne emekliyi düşünen iktidar vaka sayılarının artmasının yegane sebebidir. Bu nettir ve bunu göstermek için kongre öncesi ve kongre sonrasını yan yana koyduğunuzda her şey açık. İşte bu büyük bir sorumsuzluktur. Biz bunu parlamentoda ve her platformda dile getiriyoruz ama ben Balıkesirli hemşerilerime de bunun sorumlusunun iktidar olduğunu bildirmek isterim.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İSTEKLERİ YERİNE GETİRİLMELİ”
Bizim en çok üzüldüğümüz sağlık çalışanlarımız, doktorlarımız, hemşirelerimiz bilindiği gibi büyük bir mücadele ediyor. Onlara her fırsatta teşekkür ediyoruz, alkışlıyoruz. Ama onların siyasilerden isteklerini ve beklentilerini yerine getirmek gibi bir amacımız olmalı ve bunlar tek tek yerine getirilmelidir. Sağlık çalışanlarımız bir yılı aşkın süredir mücadele veriyorlar. Ama bu kongreler, bu olaylar, bu vurdumduymazlıklar maalesef onların mücadelelerini de hiçe sayıyor. Ben AK Parti’nin kongresine giden milletvekiliyim, görevlendirdiler tek başıma gittim. Oradaki durumu gördüm. Gerçekten üzülerek söylüyorum lebalebin ne olduğu orada açık ve net şekilde gözüküyordu. Bu çok acı bir şey. Yani sanki korona oraya girmemiş ama esnaf Mehmet Amcanın dükkanına girmiş. Yani kongrede cavid-19 yok, esnaf Mehmet Amcanın dükkanında var. Esnaf Mehmet Amcanın dükkanında iş olmayınca evine ekmek nasıl götürecek? Evine nasıl gidecek? Onun için bunları da bütün milletimizin dikkatine sunmak istiyorum. Pandemi sürecinde ön saflarda mücadele veren sağlık çalışanlarını düşünmeyen bir iktidardan da esnafı, çiftçiyi, emekliyi, öğretmeni, hatta işsizi düşünmesini beklemek maalesef hayal ürünüdür. Önce örnek olmak lazım ki ondan sonra ona göre göstermek lazım.
“TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE ESNAF BİTTİ”
Balıkesir’de 47 bin 15 esnafımız var ve 50 bin 587 işyerinde bu kardeşlerimiz faaliyetlerini devam ettiriyor. Ekonomik buhran bir taraftan üstlerine yüklenmiş durumda ve bir taraftan da pandeminin verdiği sıkıntı da bunun üstüne binmiş durumdadır. Bir yıldır bu koronavirüs belasıyla uğraşan hem de üstüne üstlük bir de ekonomik buhrana giren vatandaşlarımız, esnafımız maalesef artık dayanacak gücü kalmamıştır. Bu Türkiye’nin her yerinde aynıdır. Maalesef esnafımızı Türkiye’nin her yerinde bitirdiler. Esnaf olmadan eşraf olmaz sözünü de bilen ve bu konuda da hep esnafa destek olmak için her konuyu dile getiren siyasetçilerden bir tanesiyim. Bu süreçte işyerleri kapandı, hizmetleri sınırlandırıldı ve maalesef nefes alamadı esnafımız. Kirası, elektriği, su borcu, vergileri ve kredi borçları biriken esnafımız hakikatten artık dayanamıyor. Yani bu esnafımızın çığlığını sizlerin aracılığıyla bütün milletimize duyurmak isterim. Esnaf kardeşlerimizin içinde büyük bir çığlık var. Gittiğimiz her noktada bu çığlıkları duyuyoruz. Bunun yanında şoför esnafımız kontağı açamıyor, açsa da kazanamıyor, çok zor durumdalar.
“ESNAFIN ÇIĞLIĞINA SES VERMİYORLAR”
Esnafımız ne istiyor? Gelir Vergisi, stopaj gibi tüm benzeri vergilerden bu süreçte muaf olmak istiyor. Peki, iktidar bunu yapıyor mu? Hayır yapmıyor. İktidar; bir kalemde yandaşın 9 katrilyon vergi borcunu siliyor. Bir kalemde yandaşın 1 yıllık 8 katrilyonluk kira borcunu siliyor. Buna ne denir? Ayıp, yazık, günah denir. Yani bir taraftan 1 milyon 300 bin esnafa verilen desteğin 3-5 katını başkalarına veriyorsunuz ama esnafımıza geldiği zaman her türlü direnci gösteriyorsunuz. Bu böyle sürdürülebilir bir durum değildir. Esnafımızın bu çığlığına kulak asan var mı? Böyle bir iktidar yok.
Geçen yıldan bu yana her fırsatta hem mecliste hem de gittiğimiz yer yerde söylüyorum; pandemi döneminde uygulanması gereken 6 maddelik teklif hazırlamıştık bunu her yerde anlatıyorum. Bu talepler bizlerden çok esnafımızın bize ilettikleri talepler. İnsanlar o kadar zor durumdayken nasıl o koltuklarda oturulabilir ona da aklım sırrım ermiyor. Her fırsatta iktidara hatırlattığımız 6 maddelik teklifte; SGK primleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu çok önemli. Esnafımızın bu zorlu süreçte yanında olmalıyız. Esnafın ödeyemediği vergi borçları ve bankaya olan tüm borçlar faizsiz olarak ertelenmelidir. Salgın sona erene kadar da bu süreç bu şekilde devam ettirilmelidir.
“TÜRKİYE’Yİ KARIŞ KARIŞ DOLAŞIYORUZ”
Bizler Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla Türkiye’yi geziyoruz. Şu ana kadar ben 23 ili dolaştım. Bu ziyaretlerde esnafımızla, çiftçimizle, meslek örgütleriyle, odalarımızla ve STK’larla yoğun bir çalışma yapıyoruz. Genel Başkan Yardımcılarımızın başkanlığında 20 milletvekilinden oluşan bir grup oluşturuyoruz ve bunlarla gittiğimiz ilin bütün ilçelerine dağılıyoruz. Onların dertlerini, sorunlarını dinleyip onlara çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Maalesef Türkiye’nin her yanında esnaf da, çiftçi de unutulmuş. Balıkesir’de hangi sorun varsa inanın Adıyaman’da da, Şanlıurfa’da da o sorun var. Bu sorunların büyük bir kısmı merkezi iktidarın beceriksiz politikalarından kaynaklanıyor. Yani esnaf dükkanını açamıyor elektriği, doğalgazı kesik. Bir ilde bir vatandaşımız eve çocuğuna gözükmemek için geç gittiğini söyledi. İktidar bu gerçekleri ortaya net bir şekilde koyması lazımdır. Türkiye’nin her yerinde esnaf ve çiftçiler destek alamıyorlar ya da çok az veya eksik destek alabiliyorlar. Alması gereken desteği kesinlikle alamıyorlar. Hükümetin uzatmadığı desteklerden dolayı birçok işçimiz işsiz kaldı. Gezdiğimiz illerden birinde uğradığımız ayakkabıcı vatandaşın artık ikinci el ayakkabı aradığını bizlere iletti. Bu durum bizim yüce milletimize yakışmıyor. Yüce Türk Milleti her şeyin en iyisini hak eder. Onun için iktidarın da en iyisini bu milletimiz hak ediyor. Ama geldiğimiz noktada maalesef, üzülerek söylüyorum yandaşı kayırıp, vatandaşı yok sayan bir iktidarla karşı karşıyayız.
“ÇİFTÇİ BÜYÜK BORÇ BATAĞINDA”
Bilindiği gibi Balıkesir’imiz tarım ve hayvancılığın başkenti. Bununla da gurur duyuyoruz ve gurur duymaya da devam edeceğiz. Gerçek anlamda Balıkesir’i ülkenin tarım merkezi olması için de ebiz çalışmalarımızı yapıyoruz. Geldiğimiz noktada iktidar maalesef çiftçiyi desteklemek değil, onu bitirip ithalatı bir marifet sayan bir düzende çalışma yapıyor. Bakan “gerekirse ithal ederiz” diyebilecek beceriksizliğe sahip. Yani üreticinin kazanması gerektiğini bilmeyen insanlar tarafından yönetiliyoruz. Çiftçimiz büyük bir borç batağında, elindekini, avucundakini satıyor. Şu anda Balıkesir’de mezbahada gidin görün süt hayvanları kesiliyor. İşte bunun vebali, günahı bu ülkeyi yönetenlerin sırtındadır. Türkiye’yi ithalatla doyurmaya çalışan anlayış maalesef çiftçimizi üretemez ve toprağını terk eder duruma da getirmiştir. Çiftçinin sulamada kullandığı elektriğe inanın son 7 yılda yüzde 267 zam geldi. Allah aşkına, elinizi vicdanınıza koyun ve o çiftçilerimizin hangi masrafla, hangi girdiyle iş yaptıklarını görün. Üretimde her girdinin fiyatı almış başını gitmiş üretim yapın diyorlar. Çiftçi para kazanamıyor, kazansa bile bu para borcuna yetmiyor.
“HERKES ERKEN SEÇİM İSTİYOR İKTİDAR HARİÇ”
Onun için bir her fırsatta söylüyoruz; bu erken seçim talebi bizim değil, milletin talebi. Gittiğimiz her noktada esnaf bize seçim isteyin diyor, söylüyoruz. Tarıma gidiyoruz bunlar beceremiyor seçim isteyin diyor söylüyoruz. Ülkenin genelinde çiftçisinde, hayvancısında, esnafında, ev hanımında büyük bir erken seçim talebi var. Bunu her fırsatta söylüyoruz. Ama iktidar kaybedeceğini bildiği için uzak duruyor, kaçıyor. Bu durumda yapılacak tek şey çiftçiye acilen yeteri kadar desteklerden yararlandırmak, borçlarından arındırıp üretime geçmesini sağlamalıyız.
“ÇİFTÇİYİ AYAĞA KALDIRMAK ZORUNDAYIZ”
Bir Balıkesirli olarak benim memleketim tarımın başkentidir. Onun için bu memleketin toprağı altındır. Bu toprağı değerlendirmeyi veya bu vizyonu ortaya koyacak ülkeyi ve şehri yönetenlerdir. Onun için bizim belediyelerimizde yaptığımız gibi kooperatif modelleriyle çiftçimizi ayağa kaldırmak zorundayız. Esnafımızı ayağa kaldırmak zorundayız.
“128 MİLYAR DOLAR NEREDE”
Son zamanlarda 128 milyar dolar nerede çalışmamız var. Bu çalışma bizim değil, 83 milyonun çalışmasıdır. Babalarının parası olsa, bu kadar rahat harcayamazlar. Ben oğluma 100 lira versem akşama ne yaptın diye sorarım. Bu parayı babasının parasından daha rahat harcamak ne demek? Oturdukları koltuklar babalarının değil, 83 milyon vatandaşımızın emaneti koltuklardır ve hesap vermek de o koltukta oturanın lütfu değil görevidir. Bizim örgütlerimiz “128 milyar dolar nerede” diye pankart astılar. Açıklayın. Bütün milletin önünde şeffaf olun deyin ki bu parayı şuraya harcadık deyin. Acilen bu hükümetin gidip yerine yenisinin gelmesi gerekiyor. Bu rezerv nerede, kime sattınız diye sormak bizim hakkımız. Bütün dünyada, üçüncü dünya ülkeleri bile pandemide vatandaşına para verdi bizimkiler kredi verdi.”
