Merhaba. Ben oldum bittim taraftarsız oynama cezasına karşıyımdır. Şimdi kendini bilmez bir kişinin veya bir grubun yaptığı fanatik hareketlerin sonucu o kentin futbol takımına gönül vermiş binlerce taraftarına fatura edilmesi, hele hele PASSOLİG gibi bir uygulamayla yapanın yanına kar kalmayacak anında suçlunun tespit edildiği uygulamaya rağmen tüm taraftarı cezalandıran bu ceza sistemi anlamsız ve yanlış.
Maç seyircisiz, kenar yönetiminin seslerinin dışında sahada oynayan futbolcu kardeşlerimin birbirine ikaz bağırışlarıyla dediğim gibi SESSİZ sedasız başladı. Rakibimiz ALTAY kulübü benim de ikamet ettiğim İzmir kentinin eski köklü ve Türk futboluna önemli isimler kazandırmış bir kulübü. Örneğin Mustafa Denizli bunlardan en bilineni. Son zamanlarda çok büyük sıkıntılar içerisinde kümeler düşen, çıkan bu takım bu sene bu sıkıntılarından uzaklaşıp yeni geldiği TFF ligine ağırlığını koymak, hatta ilk altı ve Süper Lig hedefi koyan bir ekip. Kadrosunda Portekiz’den aldıkları iki üst düzey oyuncunun yanı sıra Leandro Kappel gibi geçen sezon TFF liginde çok iyi işler yapmış bir oyuncuya sahipler. Kaptan İbrahim son derece deneyimli bir isim. İşte bu artılarına bir de seyircisiz bir maç oynayacak olmaları üst sıraları kovalayan ALTAY takımı BALKESLERİMİZ karşısına 3 puan için çıktı ve ilk dakikalarda öyle pozisyonlar buldular ki şansımız kalecimiz direkler korudu. Bu maça gelen ALTAY taraftarları hop oturup hop kalktılar.
Ama şansızlıkların, zorlukların takımı olan BALKESLERİMİZ geçen seneki kadrosunu muhafaza ederek bu tabi mecburiyetten bunun sebeplerini biliyoruz. Oturmuş ve en önemlisi tecrübeli hocamız Giray Bulak ve ekibinin katılırsınız katılamazsınız özverili çalışmaları futbolculara bir baba bir abi gibi yaklaşarak onları birbirine kaynaştırıp tam bir arkadaşlık ortamında çalıştıran ve adeta benim gözlemim bu KOLEJ TAKIMI havasında bir ekip olduk. Kara günlerde birbirimize sarıldık ve mücadelemizi yapıyoruz. Tek eksik 12’nci adam TARAFTARIMIZ. Evet bu maçta cezalıydık ama diğer maçlarımızda da 12’nci adam taraftarımızı tribünde görelim. Bu takım çok iyi işler yapacaktır buna inanın. Maçın ortada geçtiği anlarda öyle bir gol bulduk ki sanıyorum Uğur bile beklemiyordu. Bence sağdan kale içine orta ile karışık vuruşunu yaptı, topu kaleci tokatladı ama önce direğe sonra yine Altay kalecisi Emre’ye çarptı adeta BİLARDO golü oldu 1-0.
İkinci yarıya Altay takımı mutlak gol için saldırarak başladı. Soldan gelen yerden kaleye atılan topa Marco topuğuyla yön verdi, top gitti ağlarımızı buldu 1-1. Bu gol rakibi cesaretlendirdi, ceza sahası içinde Yasin’le öyle bir gol kaçırdılar ki topu gol yapmak çok daha kolaydı. İşte bu oyun ağırlığı rakipte iken OTOO soldan topla ceza sahasına girdi kendisini karşılayan tecrübeli kaptanları İbrahim’e feykini atıp önünü boşalttı ve harika bir vuruşla kalecini uzanamayacağı çatal dediğimiz noktadan topu Altay ağlarına gönderdi kaleci Emre sadece bakabildi 2-1.
İkinci golden sonra Altay tabir yerinde ise Allah ne verdiyse yüklendi ve pozisyonlarda buldular. O dakikalarda bu sefer bizler hop oturup hop kalktık. Bir kafa vuruşu vardı ki burada VUKOVİÇ’’i kutlamak gerek ıslak ve kaygan zeminde yağmur altında oynanan maçta bu kafa vuruşunu tam çizgide tuttu. Belki de bu maçın kader anıydı. Rakip takım dedim ya puan ve hiç olmazsa puanlar için mücadelesini sonuna kadar yaptı. BALKESLERDE aynı dirençle cevap verdi. Maçta bu skorla bizim adımıza çok iyi bir sonuçla bitti. Şimdi klasik bir deyimle “önümüzdeki maçlara bakacağız” alınacak puanlar bizi ilk altı için ümitlendirecek diye umuyor ve diliyorum. Ama iç sahada cezamız bittiğinde BÜYÜK CEFAKAR VE VEFAKAR TARAFTARIMIZI TRİBÜNLERDE görmek dileğimle sevgiyle, sağlıkla kalın.
