TEKNEYE doluşup Marmara Denizi’ne açıldılar.
Bakanlık öyle emir verdi.
Yirmi bir maddelik ‘müsilajdan kurtulma tamimi’ yayımlayıp, Marmara’ya kıyısı olan tüm vilayetlerin mülki erkanına, “gidin salyaları temizleyin” dedi.
“Kim pislettiyse o temizlesin” deme şansları yok.
Bittabi hepimizin emeği, alın teri var o kirlenmede.
*
NE diyorlar: “Bu planla Marmara’yı üç yıl içinde eski haline döndüreceğiz.”
Yıllar yılı atık havuzu gibi kullandıkları Marmara’yı üç yılda eski haline nasıl getirecekler ki?
Vidanjör yardımıyla!
*
EVET evet, vidanjör yardımıyla.
..ki zaten BASKİ’miz dört beş tane vidanjörü dayadı Erdek sahiline.
Üç eleman boruları daldırdı salya denizine.
Motorlar çalıştı.
Vidanjörler harıl harıl salya çekiyor şimdi.
Bakan emriyle tekneye doluşan kravatlı kalabalık, çift sıra halde vidanjör operasyonunu izledi.
Hepsinin zihninde aynı soru:
“Beş tane vidanjörle koca denizin salyasını temizlemek ne kadar zaman alır acaba?”
Bu soruyu sesli soramazlar.
Zira bu bir sefer emridir; ölmek var dönmek yoktur!
Seferde soru sorulmaz, emre riayet edilir.
*
ONLARIN sesli söyleyemediğini biz seslendirelim o zaman.
Kanalizasyonsuz yerleşmeliğin taşmış dökülmüş fosseptiğini çekmeye benzer mi bu iş?
Sahil sapsarı sümük.. Açıklar desen olsa. Derya müsilaj olmuş; sen vidanjörle temizlemeye çabalıyorsun.
Nafile çaba.
Çizmeleri çekip salyaya dalan personelin emeğine, zamanına yazık.
Bu yöntemle Kapıdağ’ın onca sahilinden, koyundan bir tanesini haftalarca uğraşsanız temizleyemezsiniz.
Haydi yüzeydeki sarı tabakayı aldınız.
Denizin dibi ne olacak?
Asıl iş orada. Dip kirli dip.
Aşağısı onca pisliği cürufu taşıyamadığı için yüzeye püskürtüyor.
Dipte göz gözü görmüyor.
O sebeple göstermelik işleri bırakın. Poz vermeyi, bir yerlere “çalışıyoruz” mesajı sarkıtmayı bırakın. Gerçekçi olun.
*
VİDANJÖRE doldurulan salyalar ne olacakmış peki?
Arıtma tesisine taşınacakmış.
Kaç yüz sefer, kaç bin ton yük, kaç yüz bin kilometre, kaç ton akaryakıt?
“Arıtmaya götürüyoruz” diye hafriyat döküm alanlarına boşaltmasınlar sonra bu salyaları?
*
VİDANJÖRLE salya temizleyeceğin zamanda, balık çiftlikleri gibi ‘deniz patlıcanı çiftlikleri’ kurun meselâ. Patlıcan yetiştirin, denize salın.
Denizin bir numaraları temizlik elemanıymış patlıcan.
Hem temizliyor, hem oksijen sağlıyormuş; öyle diyor uzmanlar.
Biz ne yaptık?
Denizin dibini haldır haldır kazıyıp tonlarca patlıcanı Marmara’dan çaldık!
Hatırlayın, az mı ‘kaçak patlıcan avcıları yakalandı’ haberi yaptık.
Bunun bir adı da ‘deniz hıyarı’dır.
Ona hıyar diyoruz ama, asıl hıyarlığı biz yapmadık mı denize?
*
..VE heyeti umumiye azaları, teknenin havuzunda toplaşıp ‘müsilaj kardeşliği’ yaptı.
Takım elbiseleri, kravatları eşliğinde, “üç vakte kadar denizi temizliyoruz” diye haykırdılar mikrofonlara.
Pozlar verildi.. Resimler çekildi.. Manşetler atıldı.
Sosyal medyada paylaşımlar yapıldı.
Görevi layıkıyla yerine getirmiş olmanın huzuru içindeyiz hepimiz.
