PAŞA CAMİ’Yİ, SAAT KULESİ’Nİ, KUVA-YI MİLLİYE MÜZESİ’Nİ SATMAK!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HAR vurup harman savurmanın, paraları hovardaca harcamanın, gereksiz israfın sonucudur bu kavga.

Büyükşehir Meclisi’nde “satarım  – sattırmam” kavgası yaşandı hani.

Büyükşehir’i yönetenlerin Paşa Cami’yi, Saat Kulesi’ni, Kuva-yı Milliye Müzesi’ni, o mahalledeki camiyi, bu mahalledeki sosyal tesisi, şunu bunu Hazine’ye devredip vergi borcundan düşürme çabası…

Buna karşılık muhalefetin “memleketi kökten satıyorlar” yaygarası.

Eh, bize de mevzu çıkıyor hani.

Burada kös kös oturup “bugün ne yazsak” diye düşünürken..

Mevzu lap diye önümüze düşüyor.

Nasıl istersen öyle yaz.

İstersen, “bunlar vatanı da satar” diye yaz.

İstersen muhalefetin ağzından yaz.

İstersen yönetenlerin dilinden yaz.

Çok taraflı, çok dallı budaklı bir mevzu.

Biz neresinden baksak ki?

 

***

EN baştaki cümleden.

E birader beş yıldır hovardaca harcamadınız mı paracıkları?

Nice çapsız, vizyonsuz panayırvari etkinliklere su gibi akıttınız banknotları.

Nice ossuruktan proje için saçtınız.

Nerelere, ne paralar harcadınız.

Şimdi, maaşları karşılayacak para kalmadı kasada.

“Satalım o zaman…”

 

***

YANİ, dengeli götürselerdi vaziyeti.. Bugün şuradaki arsayı, buradaki tesisi Hazine’ye devredip vergi borcuna mahsup ederek yükten kurtulmak gibi bir dert olmayacaktı.

Böyle bir mevzunun gündeme gelmesine gerek kalmayacaktı.

Yahudi n’aparmış?

Parasız kalınca eski defterleri açıp borçluların listesini çıkarırmış.

Bizimkiler de borç dağları aşınca, kenarda köşede ne varsa listesini çıkarıp, ‘ver – kurtul’ çabasında.

 

***

BİTTABİ bu mevzuyu “direkt satış” olarak görenlerden değiliz.

Devletin kendi içinde mülk paylaşımı falan denebilir.

Yani bir devlet kurumundan alıp ötekine veriyorsun.

Belediye’den alıyorsun, Hazine’ye devrediyorsun.

Hazine, duruma göre ilgili kurumlara paslıyor.

Paşa Cami’nin satıldığı falan yok yani.

Ya da Saat Kulesi’nin.

Ya da Kuva-yı Milliye Müzesi’nin.

Caminin arsasını ihaleyle en çok artırana vermiyorsun yani.

Devlete havale ediyorsun.

Böylelikle vergi borcundan kurtuluyorsun.

Devlet böyle bir güzellik düşünmüş işte.

 

***

YAYGARASI çok olur böyle mevzuların. Tehlikeli şeyler yani.

Haklıyken haksız olursun.

Güçlüyken güçsüz.

Algı operasyonlarını hep siz mi yapacaksınız; muhalefet de fırsatını bulunca yapacak elbet.

Ama haklı ama haksız. Sonuçta külahı ters giydirmek değil mi niyet?

 

***

ŞU DA var.. Meselâ CHP’li belediye de aynı yöntemle tesis, arsa, bina falan devredip borçtan kurtulacak. Meclis’in AK Partili üyeleri ‘ret’ oyu veriyor.

Sonra Büyükşehir Meclisi’ne geliyor arkadaşlar; aynı mevzudaki oylamada ‘evet’ diyor!

CHP’li belediye yapınca, algı servisiyle gazetelere manşet attıranlar..

Aynı mevzuyla kendileri topa tutulunca isyan ediyor!

 

***

ÖZETLE, tapu başka bir kurumda olunca, “Paşa Cami’de cuma namazı kılamazsın” demeyecek hiç kimse.

Vakitleri de kılabilirsin, cumayı da. Günün birinde cenazen de oradan kalkacak.

“Bu cenaze bizim avludan kalkamaz, cenaze namazını bizim imam kıldıramaz” denmeyecek.

Cami yine senin.

Müze senin.

Saat Kulesi de senin.

 

 

 

**************

 

 

 

Mal asıl sahibine geri döndü

 

 

AKLIMA geldi; n’oldu bizim taş bina? Hani şu Ziraat Odası’nın tahliye edildiği eski gazhane binası.

Edip Uğur zamanında Girne Amerikan Üniversitesi’ne kiralanmıştı.

Mülkiyet Büyükşehir’deydi. Ziraat Odası uzun yıllar idarehane olarak kullandı. Sonra çıkardılar; Oda Başkanı Sami Sözat geri almak için ne taklalar attı, ne kavgalar verdi. İşi olmadı tabi.

Akıncılar Mahallesi’ndeki bina için neler yazdık neler.

Sözat bize de fena sataştıydı o vakitler.

Kültürel amaçlı etkinlikler için değerlendirilmesini çok önerdik.

Büyükşehir sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanabilirdi, pek çok şey olabilirdi, falan filan.

En son, İnsan Eğitim Kültür Vakfı istedi binayı. Tahsis ettiler.

Fakat hiç beklenmedik bir şey oldu.

Vakıflar Kanunu’nun 30. Maddesi devreye girdi.

Şöyle ki:

“Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, Belediye, Özel İdarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.”

Büyükşehir yasası çıkınca komisyonlar kurulmuş, mal paylaştırmaları yapılmıştı. Bu paylaştırmada eski gazhane binası Büyükşehir’in mülkiyetine geçmişti.

Tasarruf hakkı Büyükşehir’deydi.

Biz de mal mal “sergi salonu yapın, sanatsal faaliyetlerde kullanın” deyip duruyorduk.

Birinin aklına kurt düştü; gitti araştırdı, tesbit etti.

Sonuç:

“Avlulu kargir gazhane binası, Karesi Tapu Müdürlüğü’nün 15.11.2018 tarih ve 15836 yevmiyesi ile resen Sultan Yıldırım Beyazıt Han Vakfı adına tescil edilmiştir.”

Mal, asıl sahibine geri döndü yani.

 

 

 

 

**************

 

Ödüllü projenin uygulaması ne zaman?

 

TARİHİ Kentler Birliği, Zağnos Paşa Meydanı projesine ‘en iyi proje ödülü’ vermiş.

Hafiften başlanıp da gerisi gelmeyen meydan projesine.

Kağıt üstünde hazır. Uygulama sonuçsuz.

Zaten projeye vermiş adam, uygulamaya değil.

Ödülü falan geçtik; projeye uygun yapılacak uygulamayı bekliyoruz biz.

O zaman ödüllendirmeyi Balıkesirliler yapar zaten.

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
PAŞA CAMİ’Yİ, SAAT KULESİ’Nİ, KUVA-YI MİLLİYE MÜZESİ’Nİ SATMAK!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!