MEYDAN
HERGÜN Savaştepe yolunu kullanarak köye gidiyoruz malum.
Birkaç aydır yolda hummalı bir çalışma var. İş makinaları, kamyonlar, onlarca personel, Savaştepe yolunu tamamlamaya çalışıyor.
Bu yol, Dursunbey’in yolları kadar olmasa da, yılların utancıdır aslında.
Balıkesir’i Soma’ya ulaştıran yol, yılan gibi kıvrımları, daraşmalık halleri, çukur çakıl durumları, hemzemin geçitleri, falanı filanıyla sürücülerin korkulu rüyası.
Vaktiyle müteahhitlerin yarım bıraktığı, yeniden yeniden ihaleye çıkarılan yol tamamlandığında çift şerit olarak şehirlerarası trafiğe hizmet verecek.
Yolun sonu görünüyor artık.
Organize Sanayi Bölgesi tarafı tamamlandığında, Balıkesir – Savaştepe – Soma gidiş gelişleri rahatlayacak.
Buraya kadar güzel.
***
ORGANİZE Sanayi tarafından gelip Dereçiftlik – Karamanlar – Macarlar tarafına dönüş yapılan kısımda yaz aylarından beri kavşak ve sanat yapıları düzenlemesi sürüyor.
Tam bu bölge ormanlık alan.. Yolu genişletip döner kavşağı inşa etmek için yüzlerce ağacı kestiler.
Söküp başka yerlere dikmek de mümkündü ama, kesip odun yapmayı tercih ettiler.
Gökköy tarafından gelen yolla Dereçiftlik’e dönülen kısım arasında kavşak düzenlemesi yapılıyor.
Kum, çakıl, taş, toprak yığınları arasından gelip geçiyorsunuz.
Tamamlanınca rahata ereceğiz ama, bitene kadar her an üzücü bir kaza yaşanabilir. Belki de yaşandı, bizim haberimiz olmadı!
Gündüz gözüyle sıkıntı olmuyor, her şeyi görüyorsunuz.
Genellikle karanlığa kalıyoruz. Bugünlerde yoğun bir sis var Balıkesir’in üstünde. O bölgede yoğunlaşan siste göz gözü görmüyor.
Karayolları ekiplerinin canla başla çalıştığına tanığız. Dün meselâ bir şeridin asfaltı atılıyordu. Hızlı ilerliyor yol inşaatı.
Sıkıntı aydınlatmada!
Bu bölüm çok karanlık. Karayolları araçlarının tepe lambaları falan yetmiyor. Tek şerit kullanıldığı için karşı yönden gelen araçlarla kafa kafaya çarpışma olasılığı yüksek. Hele kamyon sürücüleri; kaptırıp geliyor.
Ne istiyoruz?
Ortaya bir yere geçici aydınlatma direği falan dikin. Kavşak düzenlemesi bitince zaten kalıcı aydınlatma olacak; bitene kadar karanlığın içinde kör kör ilerlemesin sürücü milleti.
***
ASIL SIKINTI ÇÖP KOKULARI!
Çimento Fabrikası’ndan OSB’ye gelene kadar kesif, katlanılmaz bir çöp kokusu eşliğinde ilerliyorsunuz.
Bunu daha önce de kaç kere yazdık.
Çöplük sahası var orada malum; katı atıklar, tıbbi atıklar, ambalaj atıkları falan filan; bölgenin çöpü buraya taşınıyor.
Çöplük alanının çevresinde hızlı bir yapılaşma söz konusu. Tepelik yerlerde toplu konutlar falan…
Gaziosmanpaşa sakinleri de dertli; zira o pis koku Dokuma Kavşağı tarafına kadar uzanıyor.
Kimileri, akşam saatlerinde tıbbi atıkların yakıldığını, kokunun bu atıklardan kaynaklandığını söylüyor.
Gidip incelemedik; ama bu iddiayı da daha önce gündeme getirmiştik.. Yetkilisinden bir açıklama gelmedi.
Biliyorsunuz, LİMAK’ın, yani Çimento fabrikasının sahibinin Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığı şartsız ve karşılıksız hibe iş makinaları karşılığında, fabrikanın karşısındaki yüz yetmiş dönümlük araziye imar verildi.
Burada da yakında lüks rezidanslar, villalar, apartmanlar inşa edilecek.
İnşaat alanı açmak için arazideki yüzlerce ağaç köklenecek.
Bunu da geçtik; dünyanın parasını verip orada bir villa, daire sahibi olacak vatandaş, hiç eksilmeyen çöp kokuları arasında nasıl yaşayacak?
Büyükşehir Belediyesi’nin çöplük ve katlanılmaz durumdaki çöp kokusuna çözüm üretmesi gerekiyor.
***
BAŞIBOŞ KÖPEKLERİ NEDEN BİZİM ORALARA BIRAKIYORSUNUZ?
Ha işte, bir de bu durum var. Bizim köyün olduğu alan sessiz, sakin, çok insan yok.
İnsandan çok çakalların sesini duyuyorsunuz.
Bizim köpecikler havlamaya başlayınca, çakalların sesi kesiliyor. Görevlerini yapıyorlar yani.
Ama nasıl oluyorsa oluyor, başıboş köpek sayısı her geçen gün artıyor.
Yol boyunca oralara bırakılmış köpekler görüyoruz sürekli.
Belediyecilere soruyoruz, “Bursa’dan, Çanakkale’den getirip getirip buralara atıyorlar” yanıtını alıyoruz.
Peki Büyükşehir?
Bizimkiler yapmıyor mu?
Barınakta, barınma fazlası köpekleri periyodik olarak açık araziye bırakmışlıkları yok mu?
Köylülere soruyoruz, “Belediye bırakıyor” diyorlar.
Sürü halinde dolaşıyorlar.
Hastalıkları vardır, bulaşıcı mikrop taşıyorlardır.. Çok önemli mi?
Önemli tabi.
Kaç kere yazdık, Balıkesir’de sokak hayvanlarında uyuz salgını var.. Sağı solu kıpkırmızı, yara bere içinde bu köpeklerin çoğu.
Uyuzun nasıl dayanılmaz bir hastalık olduğunu biliyoruz. Nasıl olduysa oldu, sokağa salmadığımız, bahçeden dışarıya çıkarmadığımız köpeklerimiz uyuz kaptı. Aylarca tedavileri için uğraştık. Hâlâ uğraşıyoruz; tam geçti diyoruz, yeniden nüksediyor!
Araziye bırakılan köpeklerin kulaklarında küpe falan da yok; kısırlaştırılmış değiller. O halde, hızla çoğalabilirler. Barınaklardan çıkarılıp sahaya terk edilen bu köpeklerin aşıları falan var mı?
Kırsalda kuduz vakaları da görülebiliyor zira.
İlgililerin, yetkililerin, sorumluların bilgisine sunarım.
