KORONAVİRÜS BİYOLOJİK SİLAH MI, YENİ SAVAŞ MI?

Araştırmacı yazar Abdullah Çiftçi 25 Eylül 2016’da 4.Sanayi devrimi, Teknolojik Teklilik/Singularity, Transhümanizm, Biyometrik Çip, Uzaylılarla savaş…
Twitt’leri atmış. Muhtemeldir ki birçok çevre bu iddialara komplo teorisi gözüyle baktı. Ancak dünyanın panik halini, önüne geçilemeyen endişeli durumu ve bugüne kadar hiçbir tehlikede alınmadığı kadar tedbir ve önlemler karşısındaki gelişmelere bakınca Abdullah Çiftçi’nin iddiaları yabana atılır iddialar değil sanki!
Abdullah Çiftçi bunun dünya için sosyal bir deney olduğunu iddia ederek, ulus devletler üstü bir deneydir bu, 21’nci yüzyıl dijital topluma geçmek için, şu an herkesi eve kapatıp dijital topluma 4’ncü sanayi devrimini test ediyorlar diyor.

‘’Örnek vermek gerekirse 4’ncü sanayi devriminin parası elektronik para daha sonrada kripto para olacak. Şu an paralarda virüs var algısı oluşturuldu bütün dünyada. Kağıt parada virüs var kullanmayın artık elektronik paraya geçin… Dijital toplumun parası nakit olmayacak. Robotlar hayatımıza daha çok girdi. Çin’de robotların çalıştığı fabrikalar, hastaneler açık, tamamen robotların çalıştığı hastane açıldı Çin’de. 4’ncü sanayi devrimi otonom üretim, robotların hayatımıza gireceği, şu an hayatımıza hızlı bir şekilde sokuluyor. 4’ncü sanayi dijital toplumda eğitim online olacak, şu an İtalya, İngiltere, Hong Kong’ta başladı. Ve bizde de eğitime bir süre ara verilmesi konuşuluyor (eğitime ara verildi, aradan sonra uzaktan eğitime başlanacak). İnsanlar evde olunca ne yapacak, mecburen arttırılmış gerçeklik, genişletilmiş gerçeklikle dijital topluma katılacak mesela çöpçatan sitesi artık sizi dijital buluşturalım diyor. Dünya Sağlık örgütü tavsiye etti elektronik-dijital para kullanımını. Burada ne ABD ÇİN’e, ne de ÇİN ABD’ye saldırdı. Burada bir toplum test ediliyor. Çin’e saldırdı deniliyor bu erken bir şey, ABD’ye de aynı şekilde olacak Beyaz Saray’da bu virüs görülecek. Virüsün görüldüğü yerler Amazon, NASA, NATO’nun merkezi, AB’nin merkezi, Facebook gibi önemli sembol dijital dünyanın adresi bunlar. Twitter’da 100 milyondan fazla takipçisi olan Kati Piri ne diyor; düğünümü erteledim diyor. Bunlar sembol isimler (hep ünlü, şöhretli isimlerin virüse yakalanması tesadüf mü?). Yani şimdi ABD’de lokanta da virüs görüldü hiçbir önemi yok ama kongrede görülürse var. ABD’de bir şirkette görülürse yok ama Amazon’da, Facebook’ta görülürse var. Buradan nereye gidilecek? Minimum 150 ülkede virüs görülecek. Virüs konusunda Dünya Sağlık örgütü ulus devletleri yetersiz konumuna düşürüp bir toplantı yapacak. Mesela bir sağlık sorununuz yoksa size biyometrik çip takalım deseler takar mısınız hayır. Niye takmazsınız, heklenebilir insan olacaksınız takarsanız. Bu sürecin sonunda Dünya Sağlık Örgütü biyometrik çip tavsiye edecek. Biyometrik çipi deri altına takıp, genel mikroorganizma, virüs geldiğinde bip diye ötsün diye. Bu aslında bir prova… Virüs yüzde 81 oranında 60 yaş üzerini öldürüyor. 60 yaş üstü demek milliyet, kültür, tarih demek. Aşağıdan gelen dijital nesle yer açmanın provasını yapıyorlar şu an. Virüse bakıldığında tüm dünyada 3-5 bin kişi. Trafik kazalarında daha fazla insan ölüyor. Onun için global medya bilerek korku panik kaos yapıyor. Mesela bir ülke bu virüsün geldiğini bilmese hiçbir şey olmaz. Bu olaya ekonomik olarak bakılmamalı. Petrol fiyatları üzerinden Çin’i krize sokmak istediler bugün Çin toparlıyor, yarın ABD kriz yaşayacak sonra toparlayacak. Bunu düzenleyen akıl ekonomik olarak bakmıyor. 21’nci yüzyılın dijital toplumun 1 sıfırın testi olarak bakın. Dünya Sağlık Örgütü’nün tüm ülkeleri toplayıp alacağı tüm kararlar dijital sağlık ve dijital toplum odaklı olacak.’’

Yapımcısı ve yönetmeni Steven Soderbergh’in 2011’de vizyona giren filminde bugünkü yaşananlara çok benzer Hong Kong’tan dünyaya yayılan Hava ve solunum yoluyla rahatlıkla geçen ve insanları birkaç gün içinde öldüren ölümcül bir virüs salgınını, alınan tedbirleri anlatan filmi gördüğünüzde…

Türkçe’ye ‘Günlerin Sonu’ olarak çevrilen, dünyanın sonu ile ilgili öngörülerde ve kehanetlerle, ‘End of Days’ adlı 2008 tarihinde çıkan kitapta, koronavirüsün resmedildiği görülüyor. Kitaptaki ifadeye göre ‘’2020’de akciğerler ve bronşlara saldıran ve tüm bilinen tedavilere direnen ciddi bir zatürre benzeri hastalık dünyaya yayılacak. Hasatlığın kendisinden daha şaşırtıcı olan ise, aniden geldiği kadar hızlı bir şekilde yok olacağı, 10 yıl sonra tekrar saldıracak ve o zaman tamamen ortadan kalkacak’’ iddiasını taşıması oldukça ilginç (demek ki bugün için atlatılacak 10 yıl sonra tekrar gelecek!).
Var olan bütün virüslerden daha az ölümlere yol açan koronavirüsünün yarattığı panik hali ve yaşananlara baktığımızda Abdullah Çiftçi’nin teorileri, yıllar önce yazılan kitaplar, çekilen filmlere bakınca komplo teorisi gibi gözüküyor olsa bile dikkate alınması gereken uyarılar gibi…

Exit mobile version