KONGRE ZAMANI

CHP’de kongre takvimi işliyor.

Bu ay içinde mahalle delegeleri belirlenecek.

“Belirlenecek” diyorum; çünkü öyle olacak. Yani seçim olacak ama, bence ‘seçilmiş’ olunmayacak.

Mahalle delegelikleri nasıl belirlenir bilirsiniz.

Koltuğunu korumak isteyenlere koltuğa sahip olmak isteyenler her mahalle için kendi adamlarını bir listeye yazarlar. Kimisi beyaz olur listenin, kimisi sarı, bazen mavi, bazen turuncu, yeşil falan.

Sonra sandıklar konur masalara.. Renkler yarışır; listelerde sıralanan isimler delege olur.

Ardından ilçe seçimleri gelir.. Bu hazır asker delegeler, listeye girmelerini sağlayan adamlara oy verir.

Bir sonraki ayak il kongresidir. İlçe kongrelerinde ‘il delegesi’ nüfuzuna erişenler il başkanını seçer.

Böylece hem siyasi partiler kanunu, hem tüzük hükümleri yerine getirilir!

Bittabi demokratik bir süreç olmuştur; demokrasi fena halde işlemiştir…

 

***

ŞU günlerde harıl harıl mahalle delegelikleri için çalışıyor arkadaşlar.

Pazarlıklar, görüşmeler, kapalı kapılar ardında kulisler falan.

Herkesin kendine çalıştığı bir ortam.

Herkesin bir adım ileri gitme zamanı.

Kimisi ilerliyor, kimisi yerinde sayıyor. Mehter yürüyüşü gibi, iki öne bir geriye giden de çok.

Hedef belirleme sorunu yaşayanlar çok çünkü.

Hani milletvekilliğine soyunmuşsun vaktiyle, sonra belediye meclisine fit olma durumları gibi.

En tepeyi hedefliyorsun, sonra attan inip eşeğe binmeye çalışıyorsun.

Örnek kaba saba ama cuk oturuyor.

 

***

İSMİNİ cismini bilmediğimiz arkadaşların adaylığı konuşuluyor. Sosyal medya paylaşımları eşliğinde adaylık görüntüleri veriliyor. Partide iki gram emeği olmayanlar ‘parti büyüğü’ gibi gösteriliyor.

Bu biraz da ‘tepeden inmecilik’le ilişkili.

“Haddini bil, yerini bil” deriz ya. Hadsiz sayısı çok. Yerini bilmeyen çok.

Emek vermişlere saygı sıfır.. Tanınmıyorlar bile.

Emeksizler ahkâm kesiyor; meydan boş çünkü!

Fotoğraf karelerinde öne çıktın mı tamam.. İki etkinlikte bayrak sallarken falan göründüysen.. Bir yerlere aday olmaya hak kazanmışsındır.

 

***

İLGİNÇ bir nokta: Gündemden, medyadan, kamuoyundan uzak duran, bunlardan kendini soyutlamış halde siyaset yapanlar çoğaldı. Başkanı da böyle, yöneticisi de.

Dikkat ediyorsanız medyada hiç yoklar. Gündemi belirleyen ve sürükleyen olmak varken, belirlenen gündem üstünden yürümeyi tercih ediyorlar. Fakat onu da çok beceremiyorlar.

Muhalefet dediğin iktidarı, yönetenleri adım adım izler. Alengirli işlerin izini sürer. Kamusal yararı olmayan icraatları sorgular. Proje üretir, geliştirir, önerir. Hesap sorar.

Gündem oluşturur, o gündem üstünden iktidarın Balıkesir’deki temsilcilerini, yönetenlerini peşinden sürükler.

Belediye meclislerinde iki karara itiraz edip ret oyu vermeyi muhalefet yaptığını zannetmenin adı ‘siyaset’ olmaz yani.

Bu anlamda ili de ilçesi de etkisiz eleman.

 

***

ULUSALCILARLA Avrupacıların itiş kakışında, ulusalcılar yenik düştü malum. HDP siyasetine kucak açan yeni CHP’nin ulusalcı milletiyle işi yok; zaten tek tek ayıklandılar, dışlandılar, uzaklaştırıldılar.

Hem HDP formatından siyaset dünyasına bakacaksın, hem ‘kuva-yı milliye’ falan diyeceksin.. Olmaz yani.

O yüzden ağzını her açtığında ‘kuva-yı milliye’ kavramını diline pelesenk eden arkadaşlara çok itibar etmemek lazım. Ergenekon senaryosuyla tüketilen insanların hakkını hukukunu aramaya gerek görmeyip, FETÖ’nün şu uzantısı bu uzantısı hakkında verilen hükümler ve adli kararlar için çene patlatmak diye bir durum var CHP’de.

Amerika’nın, Avrupa’nın ağzıyla konuşmak var.

Bu yapıya uyumlu siyaset yapanlara yer bulunur.

 

***

NEYSE.. Biz kongreler sürecine bakıyoruz şimdi.

Bittabi bu süreci adım adım takip edeceğiz. Malum, CHP’yi en iyi biz takip ederiz.

Bugünlük yetsin; devam edeceğiz.

Exit mobile version