Merhaba. Hani derler ya “delidir ne yapsa yeridir” bu biraz ağır oldu galiba. Başka ne denebilir “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” hah buldum “dereyi görmeden paçayı sıvama” Bu ata sözlerini şunun için yazdım; sen gençlerin 10 maçlık yenilmezliğini 3 golle bitir, bütün spor camiasını sürklase et, ardından lige havlu atmış Karabük deplasmanından o gencecik çocuklardan bizim memleketin BALIKESİRİMİN meşhur lafıdır sidik zoruyla 3 puanı tabir yerinde ise zorlanarak al, ardından içerde Brütüs’ün kılıcı gibi böğrümüze saplanan Ümraniye maçının ikinci yarısını oyna son dakikada golü ye dön baba dönelim yani sil baştan.
Bu iki maçta alınan 6 puan sonrası verilen demeçler çok iç açıcı ve rüya gibiydi “artık zirveye yaklaşmak, hatta ortak olmak istiyoruz” ve umutların yeşereceği maç Ümraniye maçı eee ne oldu yarım devre oynanan kendi evimizdeki maçta sahada çimi yolması gereken maçı almak adına her şeyi yapması gereken BALKESLER ne yaptı son dakikada golü yedi yeşeren hayaller kurudu eridi bitti.
Maalesef o ligin dibi denen bölgede patinaja devam. Hemen ardından bu gün oynadığımız yine at dişi gibi seyrek öbek öbek taraftarın izlediği maçta adeta koptu geliyor denilecek seviyede üst düzey futbol oynayan, kaliteli kadrosuyla bizim eskilerden koşusu fuleli saçları aslan yeleli Buraklı, asistleri ile rakibi asit gibi yakan Aissatili Denizli takımıyla onlarında hiç ummadığı bir skorla 0-0 berabere kal şimdi hoppala kelimesi cuk oturdu.
Ben anlamıyorum bir yerlerde bir eksiğimiz var yahu Ümraniye’yi yenmiş olsaydık bu maçın 1 puanını ekle üstüne işte sana lig yedinciliği yani Play-off grubuna bir tık mesafe. İzlediğim kadarı ile net gol pozisyonlarımız olan bilhassa Otoo’nun, Nizmettin’in serbest vuruş ve uzaktan attığı sert ve isabetli şutlarıyla gayet iyi, kontrolü bizde olan bir oyun oynadık. Biraz şans birazda Denizli kalecisinin başarısı ile gitti mi 3 puan. Bakın varın yapın hesabı toplam 12 puan ve 4 maçlık bir seri al sana lig 6’ncılığı hatta 5’inciliği. Kayıp tam beş puan çok ararız bu puanları.
Artık istikrar şart. Böyle Karabatak misali bir dal dip yap, bir çık nefes al nereye kadar? İkinci yarıda transfer tahtasını açan bir Eskişehir ve güçlü bir yönetime kavuştuğunda bir Elazığspor ile kafa kafaya kalırız. İşte o zaman bahaneler cek’ler, cak’lar kifayetsiz kalır. Yani BALIKESİR gibi bir futbolcunun en rahat yaşamı bulduğu, futbolcusunu 40 yıllık hemşerisi gibi bağrına basan bir kenti ve insanını lütfen daha fazla hayal kırıklığına uğratmayın. İstediğinizde bir Gençleri bir Denizli’yi zorlayıp yeniyor veya berabere kalıp puan alabiliyorsak lütfen ciddiyet ve vefa duygusuyla asılın maçlara.
Sayın hocamızda futbol birikimi olan üst düzey teknik adam profilini ve ağırlığını takımına oynattığı oyunla bu lige koymalı. “Kadro yetersiz” derseniz bende size gencecik Eskişehir takımı ve Fuat ÇAPA derim. O gençlerle neler yapıyor ligde tutunmak adına derim. Son sözümde yönetime bu takımın 12’inci adama ihtiyacı her zamankinden ihtiyacı var. Bu tribünleri doldurmak adına lütfen bir şeyler planlayın yapın. Sizde TV’den maç izler gibi izlemeyin ve o klasik özlenen taraftarın meşhur tezahüratı “HEP BERABER HEP BERABER BA LI KE SİRRR” buna bende yönetime bir gönderme yapayım “YÖNETİM UYUMA TARAFTARA SAHİP ÇIK” Bu durumdan çıkamaz istikrarı yakalayamazsak bence artık bizim maçlar balık avı kıvamında sonucu belli değil. Yenebiliriz de, yenilebiliriz de, bir Brütüsümüz var o hortlayıp sahaya inip böğrümüze bıçağı da saplayabilir cezayı çekeriz, berabere de kalabiliriz. Yani işimiz şansa kalmış bende diyorum ki RASTGELE. Sevgilerimle
