İstanbul şehir selinin Balıkesir için düşündürdükleri

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doç. Dr. AHMET ÖZTOPAL

İTÜ Öğretim Üyesi

 

Geçtiğimiz 5 Eylül Salı akşamı, İstanbul’da görülen yoğun yağış; Arnavutköy, Başakşehir ve Küçükçekmece’de şehir sellerine neden oldu. Metrekareye düşen yağmurun 125 kg olduğu belirlendi ve 2 can kaybı da beraberinde geldi. Aynı gün akşamı, Kırklareli de selden nasibini aldı ve buradaki can kaybı da 6 oldu. Elbette kısa zamanda metrekareye düşen yağmur çok yüksek, ancak yetersiz altyapı ve yanlış yapılaşmaları bu yüzden görmemezlikten de gelemeyiz ve gelmemeliyiz de.

Hava ve suyun uzmanı olan meteoroloji mühendisleri, artık yağışlar daha kısa zamanda daha fazla miktarda görülüyor diye, senelerdir bağırıyorlar. Ayrıca, 2000’li yılların başından bu yana meteorolojik, klimatolojik ve hidrolojik doğa afetlerindeki artışlara senelerdir dikkat çekiyorlar. Yine senelerdir, küresel iklim değişikliğinin bugün insanlığı tehdit eden en büyük sorun olduğunu haykırıyorlar. Bununla da kalmayarak, yerleşim alanlarının yanlışlığından, çarpıklığından ve altyapı yetersizliklerine dikkat çekerek, ülkenin merkezde ve yereldeki tüm karar vericilerini defalarca ama defalarca uyarıyorlar.

Bütün bunlara rağmen, görüntü ve yaşanılanlar pek değişmiyor. Yine can kaybı, yine mal kaybı. Yöneticilerimizse yetersizliklerini ve yanlışlıklarını kabul etmek yerine; suçu doğaya, afetlere ve iklim değişikliğine atmakta çok mahirler. Sözde hepsi çevreci, hepsi yeşilci ve hepsi bir doğa savunucusu.

Ne yazık ki, Balıkesir ili de hava ve su kaynaklı afetlere karşın kırılgan bir yapıya sahip. Madem konumuz taşkın ve seller, oradan devam edelim. Mayıs ayında Balıkesir bir şehir seli yaşadı. Taşacağını kimsenin düşünmediği Çay Deresi, 2015 yılında adeta coştu. Ayrıca Körfez ve Bandırma bölgelerinde sık sık yaşanan taşkın ya da şehir sellerini de görmemezlikten gelemeyiz.

Peki yöneticilerimiz ne yapıyorlar?

İzninizle, BBB Doğal Afet Deprem ve Kentsel Dönüşüm Komisyonu’nun “Sel Felaketinin İlimiz İçin Yarattığı Tehlike” başlıklı, 23 Ağustos 2023 tarih ve 8 nolu raporundan kısa bir alıntı yapmak isterim.

Söz konusu rapora konu olan talep aşağıdaki gibidir.

Ülkemizin birçok yerinde görülen sel felaketinin Balıkesir için yarattığı tehlike konusunda ilgili kurumlarla bir arada inceleme ve araştırma yapılmasını, gerek yağmur suyu ve kanalizasyon alt yapı sistemlerimizin, gerekse dere yataklarımızın durumlarının ne olduğu, dere yataklarının işgal altında olup olmadığının kontrollerinin yapılması konularında çalışmalar yapılarak, meclisimizin bilgilendirilmesini saygıyla arz ederiz.

Talep yazısına istinaden verilen raporun konuyla doğrudan ilgili cevabı da şu şekildedir.

“… Afet ve Acil Durum Yönetim Sistemi (AADYS) ile İtfaiye Bilgi Sistemi (İBS) yazılımı ve ilgili modüllerin tasarlandığı yeni bir Akıllı Şehircilik altyapısına bağlı Afet Koordinasyon Merkezi yazılımı çalışmaları devam etmektedir. Söz konusu yazılım ile sel, taşkın, su baskını riski yüksek olan alanlar tespit edilerek, riskli görülen bölgelerde afet gerçekleşmeden önce önlemler alınması için gerekli çalışmaların yapılması sağlanabilecektir

Eğer vaktiniz olursa, bu raporu BBB’nin web sayfasından indirerek okuyunuz. Göreceksiniz ki rapora konu olan talebe verilen cevap tatminkâr olmayıp top, Afet Koordinasyon Merkezi için hazırlanan yazılıma atılmaktadır. Başka bir deyişle, top taçtadır ve bu, aynı zamanda bunca zamandır bu alanda pek bir şey yapılmadığının da acı bir itirafı niteliğindedir. Bir yazılım olmadan da siz, bünyenizde uzmanlarınız varsa riskli alanları zaten bilirsiniz. Ama biz yine de olaya iyi tarafından bakalım. En azından bu alanda bir adım atılmış ve bu adımın başarıya ulaşmasını can-ı gönülden dileyelim.

 

Yaşadığımız 6 Şubat depremlerinden sonra, tam beklendiği gibi, ülkemizde onlarca yıl ihmal edilen deprem konusunda hareketlilik, doruk noktaya ulaştı. İşte bu noktada, BBB de konu hakkında 2020 yılında başlattığını belirttiği çalışmasını, BBB Meclisi Temmuz Ayı Olağan Meclis Toplantısı 2. Birleşimi’nde sundu. Sunum, deprem odaklı Afet ve Acil Durum Hazırlık Çalışmaları başlığı altında, İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İbrahim Baz ve Prof. Dr. Haluk Selimi ile Danışman Dr. Hüseyin Hamdi Ergün tarafından gerçekleştirildi. Sunumun asıl teması deprem olmasına rağmen, kamu yönetimi doktoralı ve emekli tuğgeneral Dr. Hüseyin Hamdi Ergün tarafından araya şehir selleri, taşkınlar, orman yangınları ve heyelanlar da sıkıştırıldı; yapay zekâ öne çıkarıldı ve deprem odaklı bir sunumda anlaşılamayan bir sel simülasyonu gösterilmeye çalışıldı. Anlaşılan o ki, o gün orada bulunan herkes için deprem konusunda uzmanlık önemliyken, hava ve su kaynaklı afetler konusunda uzmanlık bir teferruattan ibaretti. Ayrıca, Sayın Ergün’e sormak gerekiyor. Şehir selleri, taşkınlar, orman yangınları ve heyelanlar araya sıkıştırılacak afetler mi? Yapay zekâ her derde deva mı? Uzman görüşüne hiç mi ihtiyaç duyulmaz? Bizler üniversitelerimizde neden mühendis ve uzmanlar yetiştiriyoruz?

Artık BBB altında bir Afet Dairesi Başkanlığı yer alacak. Bu güzel bir gelişme. Senelerdir ara ara bu sayfalardan yazdığım ve BBB danışmanlığım sırasında da sık sık dile getirdiğim BAKOM yapılanmasının yanlış ve yetersiz olduğu konusu tarihe karışıyor. Ancak bu başkanlığın kurulmasının temelinde deprem olması beni korkutuyor. Umarım bu başkanlık kurulurken depremin tek afet gerçeği olmadığı ve burada konu uzmanlıklarının olmazsa olmaz olduğu bilinciyle hareket edilir. Liyakat, her yerde olduğu gibi burada da olmazsa olmaz. Hele hele Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) Şehirler Ağı Türkiye Ofisi’nin Balıkesir’de açılacağı düşünülürse, liyakatten ödün verilmemelidir. Bizden hatırlatması.

Sağlıcakla kalın.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
İstanbul şehir selinin Balıkesir için düşündürdükleri
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!