Israfı kim yaptıysa tasarrufu da o yapsın!

Ne zaman ekonomide zorlukların yaşandığı, kamu harcamalarında artış eğilimi gösterdiği dönemlerde aklımıza ilk gelen ve eleştirilmeye başlanan konuların başında kamu harcamalarında israf olup olmadığıdır.

 

 

Ne zaman ekonomide zorlukların yaşandığı, kamu harcamalarında artış eğilimi gösterdiği dönemlerde aklımıza ilk gelen ve eleştirilmeye başlanan konuların başında kamu harcamalarında israf olup olmadığıdır.

Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri bu yıl 31 Mart yerel seçimlerinde unutulan veya yok sayılan tasarruf tedbirleri seçimlerin ardından yeniden gündeme gelmesi daha önce çıkarılan ve şu anda yürürlükte olan tasarruf tedbirleri genelgeleri ve tasarrufa yönelik önlemler kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmasına yönelik düzenleme olması israfı kim yapmışsa tasarrufu da o yapmalı dedirtiyor mu?

Çıkarılan bu genelgeler ile kaynak kullanımı, yatırım harcamaları, demirbaş alımı ve onarımları, geçici görevlendirmeler, gayrimenkul edinilmesi ve kiralanması, taşıt alımı kullanımı ve kiralanması, temsil ağırlama ve tören giderleri, basın yayın hizmetleri, vakıf ve derneklere yapılan bağış ve yardımlar, büro malzeme ve makine alımları, yurtdışı geçici görev yollukları, ulaştırma, haberleşme giderleri, su, akaryakıt, sağlık giderleri gibi konularda düzenleyici ve tasarrufa yönelik uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor.

Tasarruf paketinde asıl bulunması gereken bütçeyi sömüren, milyarlarca liralık hazine garantili projeler, yüzlerce kez değiştirilen Kamu İhale yasası ile verilen ihaleler, büyük firmaların silinen vergi borçları. Kur korumalı mevduata verilen faiz getirilerinin genelgede yer almaması, 2,5 trilyonun üzerinde beklenen bütçe açığı olacağı düşünülürse tasarruf tedbir paketinden beklenen 100 milyar liralık sembolik rakam ne kadar derdimize çare olacaktır.

Genellikle seçim dönemlerinde itibardan tasarruf olmaz mantığıyla bol keseden yapılan harcamaların ardından klasikleşmiş, adeta rutinleşmiş genelgeler haline gelmiş olmasına rağmen ne uyan ne de uygulayan olmuştur.

Gün geçmiyor ki bir kamu kurumunun israf denebilecek harcamasını, lüks makam aracı saltanatını, lüks makam odaları ve gereksiz ihaleleri yazılı ve görsel basından takip etmeyelim. Eski genelgelerin yürürlükte olduğu, yenisinin çıkacağı aylardır konuşulmasına karşın genelge öncesinde yapılan bina ve araç kiralamalarına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in genelge öncesi diyerek israfı savunması “okuldan kaçırtmam, kaçarız. Okulda sigara içirtmem, içeriz” diyen Hababam Sınıfı’yla Mahmut Hoca’nın diyaloglarını hatırlattı.

Anlayacağınız kamuda tasarrufu her zamanki gibi yapan olmayacak bu tedbirler yine vatandaşı vuracak gibi görülüyor.

Exit mobile version