HER KRİZDE BİRİLERİNİ SATARSAN, KENDİ KRİZİNDE SENİ KURTARACAK ADAM BULAMAZSIN…
GEÇEN hafta ulusal gündemi meşgul eden tuhaf bir kriz yaşadık.
Kara çarşaf krizi!
Edremit’in düşman işgalinden kurtuluş günü kutlamaları, belki de ilk kez ulusal medyada yer aldı.
Normalde almaz.. Yerel basının baş sayfalarında takılı kalır.
Hem İzmir’in 9 Eylül’ü kutlanırken, Edremit’in 9 Eylül’ünü kim n’apsın!
Mevzu, zincire vurulmuş kara çarşaflı kız olunca..
Bir de iktidar kanadının zerre haz etmediği ÇYDD’nin organizasyonu olunca..
İktidar medyası mal bulmuş mağribi gibi atlayıverdi!
***
ASLINDA UCUZA GETİRİLMİŞ BİR SAHNEYDİ…
Tören alanının orta yerindeki kızcağıza, senaryo gereği şiddet uygulaması gereken palikaryalar yoktu meselâ.
Herhalde palikarya rolü yapacak adam bulamadılar.
Çarşaflı zincir haldeki kız ortada.. Efeler de harmandalı dönüyor etrafında.
Yarım bırakılmış, ucuza getirilmiş, sansürlenmiş teatral mizansen başlarken.. Saçı başı yapılı, kara gözlüklü iki teyze vardı ortada. Sahneye hazırlıyorlardı çarşaflı kızı. Örtüsünü, çarşafını, zincirini düzeltip durdular iki saat.
Sanırsın, o iki teyze de rol alacak…
Gereksiz bir görüntüydü yani.
Hani, “törenin paydaşıyız; bu sahnede görevi biz üstlendik, kendimizi göstermeliyiz” der gibi…
***
KURTULUŞ GÜNÜ TÖRENİNDE PARTİ BAYRAKLARI SALLAMAK…
Bir de siyasi partilerin geçit resmi var ki; asıl mevzunun o kısmını tartışmak lazım.
Kurtuluş Günü töreninde siyasi partilerin temsilcileri protokolde olur.
Bunlar resmi geçit yapıyor!
Sırasıyla AK Parti, CHP, İYİ Parti, MHP falan.
Parti bayrakları ve üyeleri eşliğinde Edremit halkını ve protokolü selamlıyorlar.
Bu kısmı da tartışsınlar bence.. Mevzuyu kara çarşaf kriziyle kısıtlamasınlar…
***
KAYMAKAM’IN BAŞINA PATLADI…
Belediye Meclis Üyesi Murat Tuna, çarşaflı kız olayına takılıp tören alanında fırtına estirmeseydi..
Edremitliler, doksan dokuzuncu kurtuluş gününü kutlayıp dağılacaktı.
Yerel gazetelerde “kutladık” başlıklı rutin haberler çıkacak, olay sona erecekti.
Bağırıp çağırmalarıyla meşhur Murat Tuna, “Türk kadını zincire vurulamaz, böyle bir şey yok, hiçbir zaman olmamıştır” faslında, akciğerlerini patlatırcasına bağırınca..
E bir de el kol hareketleri var; parmak sallama falan.. “Bunun hesabını sorarız” anlamında.
Nitekim sordular!
Anında soruşturma, anında bilet kesme.
Kaymakamı görevden alıverdiler.
Murat Tuna’ya, Ankara’dan tebrik telefonları geldiğine dair tevatür yaygın.
***
ASLINDA O SAHNE NEYİ ANLATIYOR?
Pek çok kurtuluş günü kutlamasında görülen bir sahnedir aslında. Kara çarşaf, dini bir sembol değil, Anadolu toprağının üstüne kabus gibi çöken işgal güçlerinin karanlığını temsil eder.
O sebeple zaten, palikaryayı kovan Türk askeri kara çarşafı çıkarır, altından beyaz kıyafetli bir kız çıkar; sonra bayrak bağlanır boynuna.
İktidar kanadı olayı ‘İslam’a ve dini sembollere saldırı’ şeklinde değerlendiriyor.
Öyle olmadığını onlar da biliyor.
Yoksa, yirmi yıldır, yirmi kez kurtuluş günü kutlaması yapıldı. Hepsinde aynı mizansen vardı. Neden harekete geçmediler?
Edremit’teki spontane olay, özellikle anamuhalefeti ve dahi millet ittifakını yere serecek ‘çok kıymetli siyasi malzeme’ye dönüştürülmeye çalışıldı.
***
BİGADİÇ’TEKİ MANZARAYI NEDEN GÖRMEDİNİZ?
Oysa aynı sahne Bigadiç’te de yaşandı. Yine zincirlenmiş, çarşaflanmış bir kız tören alanında yere çökmüş halde bekletiliyordu. Bu olayın fotoğrafları sosyal medyada çok paylaşıldı.
Bigadiç’teki görüntüye hiç kimse tek söz etmedi.
Edremit olunca atalım, tutalım, örseleyelim… Bigadiç olunca görmeyiverelim!
Çifte standart dedikleri böyle bir şey.
***
EDREMİT BELEDİYESİ’NİN TAKTİĞİ: SAT KURTUL!..
Burada iktidar kanadının verip veriştirmelerinden çok.. Muhalefet kanadının tavrını sorgulamak lazım asıl.
En başta Edremit Belediyesi!
Basın İlan Kurumu üzerinden gazetelere yolladıkları ve dahi sosyal medyada falan paylaştıkları ‘duyuru’larda..
“Bizimle bir ilgisi yoktur” diyorlar!
Cümle aynen şöyle:
“Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından sahnelenen gösteri tepkilere neden olmuştur. Gösteriyi icra eden ekibin belediyemizle herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır.”
Belediye Başkanı Hasan Arslan’ın alışılmış tarzına yeni bir örnek mi desek?
Anında satış.
Akçay eski Belediye Başkanı rahmetli Cahit İnceoğlu’nu da böyle satışa getirmişlerdi, seçim çalışmaları sırasında. Zeytinli’de seçim ofisi açarken yaşanan olayın yükünü Cahit İnceoğlu’nun sırtına yükleyip paçayı kurtarmışlardı. İkballeri için Cahit İnceoğlu’nu harcamaktan çekinmediler. Adam yaşadıklarının ağırlığına dayanamayıp öldü.
HER krizde birilerini satarsanız..
Kendi krizinizde sizi kurtaracak kimseyi bulamazsınız.
Alman papaz Martin Niemöller’in çok bilinen o sözünü hatırlatalım arkadaşlara:
“Naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim. Sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim. Sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim. Sonra Yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım; çünkü Yahudi değildim. Benim için geldiklerinde sesini çıkaracak kimse kalmamıştı.”
Birlikte yola çıktıklarınızı bu kadar kolay satarsanız, birileri de sizi satar. Demedi demeyin!
Başkan Hasan Arslan ve Edremit Belediyesi’ni yöneten arkadaşlara selam ederim.
***
CHP’LİLER NEDEN TOPA GİRMEDİ?
“Başörtüsüne, dini sembollere, inanca, dine saldırı” şeklinde olaya bakıp, kendi tabanına sinyal çakmak.. İktidar kanadındakilerden beklenmeyecek hareketler değil. İl Başkanı’ndan milletvekillerine, belediye başkanlarından parti yöneticilerine kadar herkes konuştu.
Muhalefet cephesine bakın bir de…
Belediye anında satış yaptı, kendisini sıyırdı.
Milletvekilleri izlemekle yetindi.
Edremitli Milletvekili Ensar Aytekin, bu olaya hiç girmedi; kendi gündemi üzerinden yürüdü.. Havaalanının elektrik ilahesini falan sordu.
Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın böyle mevzularda pek topa girmez zaten.
Milletvekili Fikret Şahin de ağzını açmadı.
Bir tek İl Başkanı Serkan Sarı açıklama yaptı, “öyle değil böyle” falan dedi. Yalnız kaldı.
Sonuç itibariyle..
Ak Parti için bal kaymak oldu bu olay.
CHP ise kara çarşafa dolandı!
