HER İŞİMİZ TAMAM… CAM TERASIMIZ DA VAR.. SIRA TELEFERİKTE!..

ŞAHİNDERE beş ayrı kaynaktan çıkan küçük çayların birleşmesiyle oluşuyor ve toplam 27 km akıp, kireçtaşı kayaları yararak Kazdağı’ndan inip Altınoluk’ta Edremit Körfezi’ne kavuşuyor. Yazın yağış durumuna göre bazen debisi iyice azalıyor, bazen de mevsimine göre ve toplama alanının genişliği nedeniyle yağışların etkisiyle epeyce güçlü akıyor. Denize kavuştuğu ağız ile dağdan şelaleler dökerek inip Kanyon’dan kurtulduğu yere kadar, bugün üç tarafı betonla kaplanmış durumda. Adına dere ıslahı denilen bu yöntemle, “meskun mahal” içinde tamamen bir cendereye alındı. Yukarıda, dağın bağrında ise halen serbestçe akıyor. Oldukça sarp bu bölge, kanyon duvarları da çok derin. Bu nedenle vahşi yaşamı da barındırıyor. Yakın zamana kadar, Kanyon çevresinde sadece toprak yollar vardı. Bazıları orman yangınlarına müdahale edebilmek için açılmıştı. Bazıları da sahil tarafında beton işgali arttıkça, kızılçamı iterek yukarıya doğru genişlemek zorunda kalan zeytinliklere ulaşım için açıldı. Şimdi bu yollara, Doyran tarafından 8 km ve Altınoluk  köy tarafından 7 km olarak açılan, zamanla biraz daha genişletilerek bir kısmı asfalt, kalanı taş döşeme yapılan yeni yollar ilave oldu. Bu yenileri Cam Seyir Terası’na ulaşım için imal edildi.

 

CAM SEYİR TERASINA İLGİ ÇOK SINIRLI KALDI

Malum, seyir terasları son yıllarda “moda” oldu neredeyse. Güzel doğa alanlarına turist çekmek amacıyla, teknolojik imkanlar kullanarak suni balkonlar yapılıyor. Dünya’da ve ülkemizde pek çok örnekleri var artık. Kule, köprü gibi imalatlarla başlandı, şimdi rağbet balkon yapılarda. Teraslardan sadece gökyüzünü ve dört bir yanınızı değil, kırılmaz camdan imal edilmiş olan zemin sayesinde ayaklarınızın altında kalan bölümü de izleme olanağınız var. Gerçi aşağıya doğru bakınca, boşlukta olma duygusuyla biraz içiniz çekiliyor ama işin cazibesini arttıran da bu zaten. Şahindere’deki Cam Terası bugüne kadar kaçınız gördü bilemiyorum. “Haydi gidelim, ormana ve Körfez’e yüksekten bakalım” diye esaslı bir merak da yaratmadı doğrusu. Araçla gitmek zor, zira arazi tipi araç gerekiyor. Yürüyerek gitmek ise herkes için mümkün değil. Bu nedenlerle terasa ilgi sınırlı kalıyor. Zaten doğa yürüyüşü yapanların bu rakıma kadar çıkması da gerekmiyor. Aynı manzaraya Altınoluk köy tarafındaki toprak yollardan ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla 2021 Mayıs’ında açılan bu seyir terasına ilgi beklenenin çok altında kaldı. Ben gitmedim mesela. Gerçi epeyce fotoğraf ve videosunu izleyip gitmiş kadar oldum ama başından itibaren doğal yaşamın ortasına böyle doğa dışı bir cam ve çelik yapı oturtulmasına karşı olan görüşüm, şu ana kadar değişmedi. 

 

İDA’NIN EFSANELERİ CAM SEYİR TERASIYLA BULUŞTU MU?

Peki ilginin bu kadar düşük kaldığı bu cam teras niye yapıldı? Haydi “modaya uyalım”, bizde de olsun bir tane diyerek mi yola çıkıldı? Buna biraz yakından bakmakta fayda var. Önce Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)’nın 2018 yılında ilan ettiği bir destek programıyla yola çıkıldı. Kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşlara yönelik 15 milyon TL bütçeli Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Küçük Ölçekli Altyapı Mali Destek Programı ilan edilmişti. İmali en çok 24 ay sürecek olan projelere, azami 1,5 milyon TL destek verilebileceği, öncelikle kültür turizmi destinasyonlarının geliştirilmesi yönetimi ve turizme kazandırılmasının amaçlandığı açıklanmıştı. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ise Kazdağları Milli Parkı için 1995 yılında hazırlanan bir Master Planı onaylamış ve bu planda Şahindere Kanyonu’nda üç adet seyir alanı yeri belirlenmişti. Kazdağları Milli Parklar Şefliği 2018 yılı içerisinde bu seyir alanlarından topoğrafya yapısı, konumu, güvenliği açısından en uygun yerin Yörükküpü Mevkii Ayıkapısı Tepesi olduğuna karar vererek GMKA’ya önerdi. Kabul gören projenin maliyeti 2.419.000 TL’ydı. 1.489.000 TL tutarında hibe ile GMKA destek verecek, geri kalan 930.000 TL finansmanı yerel yönetim tarafından karşılayacaktı. Proje adı “İda’nın Mitolojik Tarihi ve Efsaneleri Cam Seyir Terası ile Buluşuyor” şeklinde belirlendi, GMKA’na 30.11.2018’de teslim edildi, 14.02.2019 ‘da ise Mali Destek Sözleşmesi imzalandı. 

 

KALKINMA AJANSI’NIN ASIL İŞLEVİ NEDİR?

Görüleceği üzere, kamu kuruluşları her zaman olduğu gibi bizim adımıza karar almışlardı. Milli Parklar demek ki böyle bir ihtiyaç olduğuna hükmetmiş. Zaten şu anda cam terasın en önemli “müşterileri” de Kazdağı’nda jeep safari yaptıran dört çeker araç şirketleri. Halka, sivil toplum kuruluşlarına, yerel turizm birliklerine görüşleri hiç sorulmadı. Sanki “birileri” istedi diye yapılmasına karar verildi bu kamu yatırımının. Peki desteği veren Kalkınma Ajansı ne yapar kamu adına, nedir işlevi? Ülkemizin seçilmiş yöneticileri, 2000’li yılların başında Avrupa Birliği ile yakın flört halindeyken hayatımıza giren kurumlardan birisi oldu bu ajanslar. O vakitler “emin adımlarla AB üyelik sürecinde olduğu” ifade edilen ülkemizin, bölgeler arası gelir ve gelişmişlik farklarının azaltılması politikaları kapsamında, 2006 yılında 5449 sayılı kanun ile kalkınma ajansı kurulmasına karar verilmişti. AB uygulamalarından örnek alındı ve bugüne kadar 26 tane ajans kurularak faaliyete geçirildi. Yine AB normlarına uygun olarak Türkiye’de üç düzey halinde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırılması yapıldı. Bu şekilde ülkemiz 12 adet Düzey 1 Bölgesi ve 26 adet de Düzey 2 bölgesine ayrıldı. Alt düzey bölgeler için kurulan bu kalkınma ajanslarına farklı isimler verildi. Çanakkale-Balıkesir bölgesi için kurulan Güney Marmara Kalkınma Ajansı bunlardan birisi. Ajansların koordinasyonundan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumlu, finansmanları ise genel bütçeden sağlanıyor. Görev tanımları 15.7.2018 tarih ve 4 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yeniden düzenlenmiş bulunuyor. Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA)’nın Altınoluk’taki projeyi “turizm altyapısını desteklemek” amacıyla desteklemesi de buradaki görev tanımına giriyor.

 

YILDA YAKLAŞIK 500 BİN ZİYARETÇİ HEDEFİ!

Proje olgunlaşınca 29.01.2019’da Edremit Kaymakamlığı vasıtasıyla kamuoyuna duyuruldu. “Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Balıkesir Şube Müdürlüğü öncülüğünde, Edremit Belediyesi ve Edremit Kaymakamlığı işbirliği ile hazırlanan ve GMKA tarafından başarılı bulunarak hibe desteği kazanan proje ile Şahinderesi Kanyonu’na cam seyir terası yapılarak ziyaretçilerin hizmetine sunulacak” deniliyordu ilk açıklamada. GMKA hibesi dışında kalan tutarın da Edremit Belediyesi tarafından ödeneceği de bu açıklamayla kamuoyuna aktarıldı. “İlçemizde yılın 12 ayında turizm yapılabilmesine önemli bir katma değer sağlayacak Cam Seyir Terası Projemiz; ilçemizin turizm destinasyonlarının geliştirilmesi, tanıtılması ve marka değerinin oluşturulması açısından büyük önem taşımaktadır. Yılda yaklaşık 500 bin ziyaretçi hedeflediğimiz projemiz kapsamında Kazdağları’mızın tanıtımını da yapmış olacağız” açıklaması yapıldı. Şubat 2019’da ihalesi yapılacak olan terasın 2020 yılında ziyarete açılmasının planlandığı ifade edildi. 04.02.2019’da Edremit’in o zamanki belediye başkanı Kamil Saka da bu konuda bir açılama yaparak “Seyir terası sayesinde kontrolsüz bir şekilde dağa çıkış noktalarından biri olan bu nokta kontrol altına alınarak, dağa çıkışlar disiplinli hale gelecek. İnsanlarımızın artık Kazdağları’nın güzelliklerini daha modern tesislerde, daha uygun koşullarda seyretmelerini, bu tesisler içinde oturup kısa da olsa bir süre istirahat etmelerini sağlayacak bu tür tesisler, bölgemize daha çok değer kazandıracak.” dedi. Proje için protokol imzalandığını da ilave etti.

 

FİZİBİLİTE HANGİ SOMUT ARAŞTIRMALARA DAYANDIRILDI?

Seyir terası, Şahindere Kanyonu’nun 836 rakımlı Ayıkapısı Tepesi’nde 250 metre kare alana inşa edilecekti. Projede görevli teknik ekibin katılıyla Edremit Belediyesi’nde o günlerde “Proje Ekibinin Oluşturulması ve Proje Planlama Toplantısı” da gerçekleştirildi. Nisan 2019’da ihalesi yapıldı, Temmuz ayında da inşaatına başlandı. Yollar için kaç ağaç kesileceği hiçbir zaman açıklanmadı. Fizibilitenin hangi  somut araştırmalara dayandığı da bilinmiyor. Seyir Terası öylece mi kalacaktı, yanına hangi tesisler ve otopark alanları yapılacaktı? Bu hususlar da kamuoyuna açıklanmadı. 2019 yerel seçimleri öncesinde sadece çevreciler “cam seyir terası projesinden hemen vazgeçilmelidir. Kanyonun doğal kalması ve doğa turizmine açılması yerine, seyir terası ve yıllık 500.000 kişilik bir ziyaretçi trafiği ile kanyonu kirletmenin anlamı yoktur. Bu iş için harcanması düşünülen 2.438.000 TL’lık bütçe, çok daha yararlı alanlara harcanmalıdır” dediler.

27.03.2019’da “mevcut yerel yönetimin görevi, iktidarın “mega yatırım” saplantısına alet olmak değildir. Seçimde gelebilecek olan yeni yerel yönetimin kucağına bu kadar önemli bir ödeme taahhüdünü bırakmayın, Kazdağı’na da ihanet etmeyin!” diye uyarılar yapıldı. O zaman aday olan şimdiki belediye başkanı ise “vizyon proje” olduğunu söyleyerek bu konuda bir tavır almaktan kaçındı. Fakat belediye başkanı olduktan sonra 12.02.2020’de “haydi bakalım öde” denildiğindeyse Edremit Belediyesi’nin bu ödemeyi yapacak gücünün olmadığını açıklayarak, projeden çekildi. Onun yerini hemen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi aldı. Tıpkı GMKA tarafından bu hibenin ilçemiz için çok daha gerekli yatırımlara yönlendirilmesinin düşünülmemesi gibi, yeni finansman destekçisi Balıkesir B. Belediyesi de bu yönde bir girişimde bulunmadı.

 

TURİZM ALTYAPISI CAM TERAS PROJESİYLE GÜÇLENİR Mİ?

Halbuki amaç turizm altyapısını güçlendirmek idiyse, bu kaynaklar örneğin Zeytinli Arıtma Tesisi’nin kapasitesini arttırmak ve “İleri Biyolojik Arıtma” düzeyine yükseltmek için veya Güre Arıtma Tesisi’nin yapılması için harcanabilir, böylece Edremit Körfezi’nin temizlenmesi ve sürdürülebilir turizm için gereken ortama ulaşmada somut bir adım atılabilirdi. Nedense akıllarına gelmedi bu husus, Cam Teras işi daha çekiciydi. Çalışmalar devam etti ve 11.02.2021’de terasın tamamlandığına dair basında haberler görülmeye başlandı. Hatta bazı zevat açılıştan önce gidip test bile etti(!) terası. O vakit yazdıklarım şöyleydi:

 “Eh, artık başımız tavana değer. Bunu da başardık ya, daha karada ölüm yok bize. Ne ticaret olur be, nasıl para akar buradan şimdi değil mi? Akıl edenler var olsun, bu seyir terasına kadar çıkıp, içinde yüzülemeyen kirli bir denizi seyredecek insanlar. Ama ne gam..! Bizim seyir terasımız bile var ya artık. Daha ne olsun. Bu kıymetli tesis dahi yetmez bize, daha teleferik, lüks restoran, kebap-rakı falan da lazım oraya değil mi? Yahu, şu terasa verilen parayla, arıtma tesisi yapsaydınız ilçemize olmuyor muydu? Tesis deyince “para yok” derler. Bulun deyince Dalyan’ın sulak alanlarını satmaya kalkarlar. Bu nasıl bir akıl acaba? Bu kentin önceliklerine, ihtiyaçlarına nasıl karar veriyor? Para varsa niye bu işe harcanıyor? “Kel başa şimşir tarak” dedikleri bu değil mi? Tek tesellimiz, bu iş için Edremit Belediyesi’nin para vermekten caymasıdır”.

20.04.2021’de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da terasa gidip “incelemelerde” bulundu. Parasını vermişti, demecini de verdi haliyle: “Şehir olarak hepimizin tek bir hedefi var o da Balıkesir’in marka değerini daha yükseğe taşımak. Bunun için kapsamlı güç birlikleri yapıyoruz. Seyir terası bölgedeki turizme hareketlilik getirecek. Burası, ziyaret edenlere Kazdağları’nın muhteşem güzelliklerini sunacak, seyir zevki yüksek güzel bir yer haline geldi. Doğal dokuya uygun bir şekilde inşa edilen bu terasla Kazdağlarımızın zenginliğini ve güzelliğini en iyi şekilde tanıtacağız” dedi. 2021 Mayıs’ında da teras halkın ziyaretine açıldı. Toplam maliyetinin kaç TL’na ulaştığını ise öğrenmek mümkün olamadı.

 

ŞAHİNDERE’DEN CAM TERASA TELEFERİK YAPACAKLAR!

Peki sonuç beklendiği gibi oldu mu? Açılışın üzerinden bir yıl geçmesine ve basında bazı tanıtım haberleri de yaptırılmasına rağmen, Şahindere Cam Terası’na gelen ziyaretçiler beklenenden çok düşük bir seviyede kaldı. Söylenen odur ki, başta hedeflenen rakamının çeyreğine ancak ulaşılabildi. Yöreye bir canlılık gelmedi, bölge turizmi güçlenmedi, geceleme oranı da artmadı. Şu günlerde ise, pandeminin etkisini de dikkate alarak yapılan çeşitli değerlendirmelerden sonra, sorunun ulaşımdan kaynaklandığına karar verildi. Peki şimdi ne yapmak lazımdı? Dediğimize geldi iş, şimdi de teleferik imali konusu konuşulmaya başlandı. Şahindere mesire yerinden başlayıp, yukarıda Cam Teras’a kadar bir teleferik imali için gereken taşıyıcı direklerin inşası için ne kadar yol açılacağı, kaç ağaç daha kesileceği hesaplanıyor, etütler yapılıyor şimdi de. Bu teleferiği, restoran mı izler acaba? Öyle ya tesisi yıllarca Milli Parklar’ın işletmesini hiç kimse beklemiyor. Bu imalatlar bizim paralarımızla yapılıp bitirince, oraları birilerine kiralayacaklardır muhtemelen. Peki dağda yaşayan hayvanlara ve bitki örtüsüne daha fazla zarar vererek, gürültü kirliliğini ve yangın tehlikesini arttırarak doğa turizmini sürdürülebilir kılmak ne kadar mümkün olabilir? Bu gidişle yakında Kazdağı’nın bu bölgesi iyice yaralanmış olacak. Doğa kalmayınca, doğa turizmi nasıl olacak? Hiçbir özelliği olmayan mevcut 100 m2 alanlı bu yapıya, teleferik ve restoran da ilave olunca mı, kiralanabilir kıvama gelinecek? Kamu adına bu harcamaların yapılması ne kadar doğru?   

Ne dersiniz? Bu yatırım kararları böyle mi verilmeli, vergilerimiz böyle mi harcanmalı bizim? Ayranımız var mı içmeye de, teleferikle çıkacağız Körfez’i seyretmeye? Kervan yola çıktı ya, yolda düzülüyor şimdi. Önce şunu harcadık, bugün bunu, yarın da öbürünü harcarız artık. Esas yatırımlar ne zaman olacak peki? Körfez kirlenirken, Edremit’in ve diğer yerleşimlerin, öncelikle de denizimizin acil sorunlarını çözdük de, şimdi sıra sahillere makyaj ve dolgu yapmaya, dağda teleferik etütleriyle uğraşmaya mı geldi?

Exit mobile version