Falan Filan Meclisi!

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 

 

Falan filan Meclisi!

 

BENİM DE ‘falan’ım çoktur; cümlenin ortasına, sonuna bir ‘falan’ yapıştırırım sürekli.

Bağlaç kabilinden.. Başka türlü bağlanmıyor!..

‘Filan’ı kullanmam… Aynı anlamdadır, falan filan.

Cümle içinde kullanmak istemediğiniz bir sözcüğün, ismin yerine kullanırsınız.

Bir de ‘felan’ denir, yanlıştır.

Bizim merhum jeofizikçi – yazar Ali Osman Kırca, nişanlısı ‘felan’ dedi diye yüzüğü attığını söylerdi!

Sözcükleri yerli yerinde kullanmak gerektiğine inanırdı.

Günlük konuşma dilinde, hepimiz “falan filan” deriz, kimse garipsemez.

Hem artık cümlenin başına, ortasına, sonuna küfürler yerleştirmek de yadırganmıyor.

En kibar, en naif, en centilmen adam bile, cümle sonunda …koyuyor!

 

***

SOKAKTA ‘falan filan’ dersiniz de.. Resmiyete bindiğinde iş, cümleleri falanla filanla yuvarlamazsınız.

Yuvarlayamazsınız!

Resmi bir yazışmada, ‘falan filan’ olmaz.

Ama oldu… Balıkesir Büyükşehir Meclisi’nde gördük bunu da.

 

***

BÜYÜKŞEHİR Meclisi’nde geçen gün şartsız ve bedelsiz hibelerle ilgili gündem maddeleri görüşülüyordu.

Hani şartsız ve bedelsiz olarak Büyükşehir Belediyesi’ne bile edilecek araçlardan söz etmiştik.

“Şartsız ve bedelsiz kim kime veriyor” diye sormuştuk ya…

O konu gündemdeydi.

Hibe araçlarla ilgili gündem maddesini okuyor Büyükşehir’in Katip Üyesi Ahmet Önder.

Araçların plakaları, şaşi numaraları falan hayli kalabalık ve bir çırpıda okumakta zorlanıyor belli.

Bir ikisi okumaya çalıştı, gerisini “falan filan” diye geçiştirdi.

Meclis üyeleri o sıra kendi aralarında konuştukları için bu ‘falan filan’ muhabbeti pek anlaşılmadı.

Meclis sıralarından, “şunu doğru düzgün okusana birader, falan filan ne demek” diye soran da olmadı.

Taktir ettim Başkanvekili Ramazan Bahçavan’ı..

Katip üyeyi kibarca uyardı:

“Falan filan diye olmaz, sonra tutanaklara öyle geçer, yanlış olur.. Muhtelif diyebilirsin…”

Katip, düzeltti sonra; “muhtelif” diye devam etti.

 

***

ADAM kaç tane araç hibe ediyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz açıkladı; şartsız ve bedelsiz hibelerin toplamı 100 milyonu buluyormuş.

Plakaları yazılı, şaşi numaraları, özellikleri, her şeyleri resmi olarak kayıtlara geçmiş.

100 milyon lirayı bulan bir hibeden söz ediyoruz.

Katip üye, bunları ‘falan filan’ diye geçiştiriyor!

Şartsız ve bedelsiz hibeyi yapana hakaret bir anlamda.

Tutanaklara nasıl geçti; Ramazan Bahçavan’ın uyardığı şekliyle mi, falan filan olarak mı, bilemiyoruz artık.

 

 

*****************

 

KIRK PARÇAYA AYRILIRSAN TOPARLAYAMAZSIN!

 

FALAN FİLAN meclisinin ilk bölümünü Yücel Yılmaz yönetti.

Dağınık bir ruh hali olduğu belliydi.

Konuları birbirine karıştırdı sürekli.

Yapılan işlerle gurur duymak gerektiğini anlatırken.. Bir anda durakladı, “ne anlatıyordum ben” diye iki yanına dönüp katiplere sordu…

Sonra, muhtarların Balkan gezileriyle ilgili yapılan yayınları konuşmaya başladı.

Başkan’ın yorgunluğu yüzüne yansıyor.

Unutkanlık da başlamış.

“Günde üç saat uyku bana yetiyor” diyor ya… Yetmiyor demek ki!

Eh, kolay iş değil hani.. Dünyayı kaçıncı tur döndü dört buçuk yılda. Bir Amerika, bir Japonya, bir Avrupa, bir Asya.. Afrika’yı da gördü…

Yok Habitat, yok Birleşmiş Milletler, yok UCLG.. Bir de Türkiye Belediyeler Birliği çıktı şimdi.

Belediye birlikleri, şunlar bunlar.. Kendi işleri de var. Ticaretini de son sürat geliştiriyor bu süreçte.

Kırk parçaya ayrılmış durumda yani.

Bu denli dağılması normal.

İşin bir de şehir siyasetine ve partisine ayar verme tarafı var ki, o da hayli zaman alıyor, uzun mesailer gerektiriyor.

Makam odasının ışıkları geç saatlere kadar yanık kalıyor!

Gece, gündüz, sürekli mesai.

Vücut dayanır mı?

Zihin dayanır mı?

Meclis Başkanı kürsüsünde bıraksan uyuyacak.

Tatil yap Başkan, belli ki ihtiyacın var.

Eylüldeyiz.. Körfez sakindir şimdi. Git Güre’deki yazlık evinde bir hafta kafanı dinle.

Telefonları kapat.. Bilgisayarı açma.. Davetlere katılma…

Tebdili kıyafet, git Güre sahilinde bir yere otur, sade kahve iç. Bi cigara tellendir; sonra bi tane daha.

Derin derin soluk al, soluk ver.

Denizden gelen kanalizasyon kokusuna aldırma!

Hâttâ bizim gibi yap… Büyükşehir’e, BASKİ’ye saydır, en galiz küfürler eşliğinde.

Rahatlarsın bak… Küfretmek rahatlatıyormuş insanı.

 

 

*****

 

HİBELER ŞARTSIZ DEĞİLMİŞ!

 

ŞARTSIZ ve bedelsiz hibeler görüşüldü Büyükşehir Meclisi’nde.

Hibeyi yapan, LİMAK’ın patronu Nihat Özdemir’miş.

Kayıtlara şartsız ve bedelsiz olarak geçtiyse de.. Şartlıymış; Yücel Yılmaz söyledi.

Ne şartı varmış?

Büyükşehir Belediyesi OSB yolunu yaparken Çimento Fabrikası’nın içinden yol geçirmiş.

“Adamın arazisine daldık” dedi Yücel Yılmaz.

Ayrıca, “Çimento yetmez, Balıkesir’e başka yatırımlar da yap” demiş, bizim Başkan.

Bu sözleri duyan da Çimento Fabrikası’nı LİMAK’ın patronu kurdu sanacak.

Ellili yıllarda Devlet kurdu.. Doksanlarda özelleştirildi.. Kaç kez el değiştirdi, yabancı sermayeye geçti; şimdi LİMAK’ta.

Neyse efendim…

Nihat Özdemir, sanayi parseli gözüken lojman bölgesi için imar tadilatı talep etmiş.

Bu tadilatı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yaparsa ödenmesi gereken yüklü bir meblağ çıkıyormuş karşılarına.

Belediye yaparsa ödenmiyormuş.

Nihat Özdemir, “size ne lazım” diye sormuş.

Yücel Yılmaz, “asfalta yetişemiyoruz, bize asfalt finişerleri, silindir, kamyon lazım” demiş.

Nihat Özdemir de vermiş hepsini.

“100 milyon lira civarında tutuyor” dedi Başkan, hibeler için.

Büyük bir rakam.

Bu işten kim kazançlı çıkıyor şimdi?

 

 

 

 

 

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Falan Filan Meclisi!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!