RADYO frekansı değil bu; Balıkesir’in covid-19 oranı!
Yüz binde doksan iki nokta kırk.
Geçen hafta seksen küsurlardaydı; bu hafta daha da artmış.
Şu demek oluyor:
Balıkesir’de covid-19 vakaları hızla artıyor.
Bir şey daha demek oluyor:
Ege ve Marmara bölgelerindeki en yüksek oran!
***
İSTANBUL’un bu haftaki oranı yüzde altmış sekiz nokta yirmi üç mesela.
Trakya illeri yetmişlerde.
‘Gâvur İzmir’ dersin; hani hep aykırı insanlar oradadır, özgürlüğüne düşkündür falan.
Yüzde kırk iki nokta altmış yedi.
..ki kalabalık nüfus, sanayi kenti, insanlar iç içe yaşıyor.
Buna rağmen bizim yarımızdan daha az.
Komşu Çanakkale kırk üç nokta yetmiş altı.
Yine komşu Bursa otuz dokuz nokta on dört.
Bizde niye çok?
Hem yönetenler, hem yönetilenler ipe unsur sermiş olabilir mi?
***
İKİ sokak deterjanlaması, üç beş otobüs dezenfektasyonuyla şov üstüne şov yapan belediyelerimiz şu sıralar o kadarını bile yapmıyor!
Gözlemimiz o ki, çok kıymetli Balıkesirliler’in de hijyene, maskeye, mesafeye dikkat ettiği yok pek.
Hem ayrıca maske taksan ne olacak?
Kaldırımda beş kişi dip dibe çay içip sohbet ediyor. O esnada maskeler çeneye düşmüş, cigaralar fora.
Birbirlerinin yüzüne yüzüne konuşuyor adamlar.
Köylük yerde vakalar daha çok. Karantina üstüne karantina haberleri geliyor.
Neden?
Hatçe teyze evde bir başına oturamıyor ki.. İlle de ahretliğine gidip dedikodu yapacak.
Kaynana, gelin, torun, tombalak, konu komşu hepsi bir arada.
Köyde kim kimi denetliyor?
Sen çal, ben oynayayım…
Düğün dernek yasaksa bile, bir şekilde toplu halde bulunma durumları oluyor yani. Ev ziyaretleri, kahvehane muhabbetleri falan.
Sonra, pozitif çıkıyor testler.. Al sana karantina.
***
AYLAR önce valisiyle, belediye başkanlarıyla, kaymakamları, emniyet müdürleri, kamu görevlileriyle falan sokak sokak, cadde cadde denetim yapıyorlardı Balıkesir’de.
Kafeler, lokantalar, mağazalar, bilumum işyeri denetleniyor, kurallara uygun olmayanlar uyarılıyordu.
Sokakta sıkı denetim vardı. Maske takmayanlara ceza, mesafeye dikkat etmeyenlere uyarı faslında.
Şimdi görüyor musunuz? Denetim var mı?
Sosyal medya hesabından “vaka sayımız artıyor, durum ciddi, kişisel tedbirimizi alalım” paylaşımlarından başka…
***
KISITLAMALARDAN bunaldık hepimiz. Bir de kısıtlama yapılmasa kim bilir durum ne olacak?
Kısıtlama günlerinde biz mecburen sokaktayız. Gazeteye gelip gidiyoruz.
..ve gidip gelirken, hafta içi kısıtlamasız saatlerdeki şehir trafiğiyle, kısıtlama saatlerindeki trafik arasında çok fark göremiyoruz. Polisin durdurduğu herkes cebinden izin belgesi çıkarıp gösteriyor.
Ota çöpe, her türlü mazerete izin veriliyor belli ki.
***
VAKA sayısının hızla arttığı Balıkesir’de, altmış beş yaş üstü ve yirmi yaş altının günahı nedir şimdi?
Onları eve kapatıyoruz, yaşa takılmayan herkesi sokağa salıyoruz.
Bir yıla yakındır evlere hapsolmuş bu insanlara en büyük haksızlığı yapıyoruz.
Yirmi yaş altı bir yıldır okuldan, sınıftan, öğretmeninden, arkadaşından yoksun.
Altmış beş yas üstü, geriye kalan günlerini ev hapsinde geçirmek zorunda.
Bakkala, manava giderken bile kısıtlamanın başlayacağı saatin hesabını yaptırıyoruz onlara.. İşkence gibi!
***
ÇOK önemli bir nokta daha var.
Balıkesir memur şehri malum. Pandemi tedbirleri kapsamında mesai saatleri geriye çekildi. Saat dörtte mesai bitiyor. Tüm kurumlardaki çalışanlar hurra sokağa. Trafik arapsaçı.
Peki mesai biter bitmez memur milleti evlerine mi gidiyor sanıyorsunuz?
Hepsi sokakta. Alışverişte, muhabbette, gezme tozma derdinde.
O halde mesaiyi esnetmenin, kısa mesai yaptırmanın çok anlamı kalmıyor.
***
BURADA olan, bir yıldır işinden gücünden yoksun, borca saplanmış, kirasını vergisini ödeyemez hale gelmiş esnafa oluyor.
Geçici ve günlük desteklemelerle ayakta tutamazsınız bu esnafı. Her vaka artışı haberi, kademeli normalleşmeden biraz daha uzaklaştırıyor. Hızla yoksullaşan bir esnaf kitlesiyle karşı karşıyayız bugün.
***
ÖZETİ şudur:
Vatandaş kendi tedbirini alsın, korunsun, mesafe koysun, çift maske taksın tamam da..
Yönetenler de mevzuya sıradan bürokratik işlem muamelesi yapmasın; sosyal medyadan milleti uyarıp “görevimi yapmanın huzuru içindeyim” diye düşünmesin yani.
*****************
Eğik boyunlu ağaca dair
ROBOTİK Otopark’ın önündeki adacıkta eğik boyunlu bir çam ağacı vardı.
Yıllanmış ağaç, kocaman olmuş.. Oraya güzellik, yeşillik, gölgelik katıyordu.
Üstünde biriken kar kütleleri yüzünden biraz daha eğilmiş.
Yan taraftaki elektrik direğine zarar verebilirmiş.
O karlı günlerde gelip kestiler.
Batı medeniyetleri böyle durumlarda ne yapar?
Kar yığınlarından biraz daha eğilen ağacı kesip ‘köklü çözüm’ üretmezler.
Gerçek çözüm, üstündeki kar yığınlarını temizlemek, eğilen gövdesini destekleyip korumak ve ağacı yaşatmaktır.
Bizim medeniyetin ürettiği kesin ve kalıcı çözüm sonrasında sosyal medyadan tepki gösterdi pek çok vatandaş.
Kesenlerin kulaklarını çınlattılar uzun uzun!
Bu çözüm üretme mantığınızı değiştirin artık.
