Merhaba yazıma başlık olarak ne yazayım diye düşünürken aklıma birden çok sevdiğim Leman Sam şarkısının sözleri geldi. “Daha gidecek çok yolumuz var güzel yârim, gidecek çok yolumuz var.”
Evet bu lig çoook uzun soluklu bir sezon olacak ve kadro derinliği olan yani elinde ilk 11’de kullanacağı kaliteli maç çeviren, oyuncusu bol olan, iyi hazırlanan, güçlü ve kondisyonu yeterli olan, ekonomik sorunları ile boğuşmayan takımlar şampiyonluk ve bir üst lige çıkma yarışında ipi göğüsleyecek.
Balkesler gibi kırk yamalı bohça misali ve sorunların içinden çıkmakla uğraşmaktan lige kendini tam veremeyecek takımlar maalesef odaklanma ve motivasyon sıkıntıları yaşayacak. Eh bu da maç skoruna ve puanlarına yansıyacak. Her zaman diyorum; Allah’tan çok hırslı yoklukta aklımıza gelse de takıma çok şeyler katacak bir hocamız ve ekibi var ve inşallah onlara sonuna kadar inanacak, destek olacak, ayakları yere sağlam basar görülen yönetimimiz var. Bizim bu sıkıntılı günlerimizde bir nebze nefes aldıran artımız.
Gelelim maça; inanın bana BALKESLERİMİZ çok iyi bir bütçeyle tecrübeli bu ligi bilen, geldiği ülkede iyi takımlarda oynamış yabancı ve yerli oyuncuları transfer etmiş bir Tuzla takımına karşı hiç de ezilip büzülmeden takır takır topunu oynadı. Maç öyle bir hal aldı ki; Tuzla takımı defans ve orta saha güvenliğini elinden maç boyunca bırakmadı. Tam bir orta saha mücadelesi oldu. Hatta ilk bu da kaçar mı dediğimiz pozisyonu biz bulduk onun dışında oyunu dengede tutan, kontra ataklarla gol arayan BALKESLERİMİZDİ. Asla rakip oyunu domine edemedi. Evet, bazen hatalar oluyor ama bu ligde genç bir kadroyla mücadele etmek zorunda olan bir ekibiz. Maç maç genç kardeşlerimiz üstüne koya koya bu ligi tanıyacak ve bu takımı sırtlayacak. LÜTFEN BU TAKIMA GÜVENELİM SON DOKSAN DAKİKAYA KADAR.
Yediğimiz golde ben şunun hatası bunun hatası diyemem. Ama bir pozisyon var ki bizim eski futbolcumuz Akhisar’dan transferi, Tuzla’nın AYKUT’un eline ceza alanında çarpan ve oyuncunun elini geriye doğru savuran bu pozisyonu görmeyen hakem kardeşime KÖRMÜSÜN BE KARDEŞİM derim ve keşke demeyi sevmem ama keşke Aykut kardeşimde dürüstçe hocam top elime çarptı deseydi. Ama diyorum ya bu lig tam bir cadı kazanı Aykut dese direk kadro dışı ve kesik yer, takım priminden olur, 3 puan güme gider, hoca sorgulanmaya başlar. Kısaca başına çorap örülür. Haklıdır kendince ne yapsın ekmek parası için orada dürüstlüğe puan ve prim yok maalesef.
Şimdi bakıyorum daha ikinci maçımızı oynadık. Takım gayet iyi futbol oynuyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yok bu takım düşer, yok bu futbolcularla bu lig bitmez. Yahu arkadaşlar daha ikinci maçımızı oynadık. Bu ligde evet üst düzey kadro yapılanması olan takım var ama bunlar 5 veya 6’yı geçmez. Geri kalan takımlar ise yok aslında birbirimizden farkımız misali bakın Bursa’ya, bakın Ankaraspor’a, Adana’ya, Akhisar’a, Eskişehir’e, Menemen’e, bunlara İstanbul ve Altınordu’yu da ekleyebiliriz. Yani henüz daha bunları konuşmak için çok erken. Lütfen bu takımın forması ve arması için ter dökenlerin emeğine saygı gösterelim. Demez miyiz “İYİ GÜNDE KÖTÜ GÜNDE” eee bu söylenenler sabır daha ikinci maçımızı oynadık yapmayın.
Bu takım maç maç üstüne koyarak oynayacak ve bu ligi en iyi yerde bitirecek bir takım. Kadromuzda ki oyuncularımıza güvenelim.
Bir yorumda da zaten seyircisiz oynuyoruz işimiz çok zor deniyor. Buna çok güldüm. Yani arkadaşlar seyircili oynanan sezonda bile bizim takımımız seyircisiz oynuyordu. Bir avuç seyirciyle maçlarını boş tribünlere oynayan bir ekiptik. Bu son anda aklıma geldi yazayım dedim İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR BU TAKIMA İNANALIM. Gerçekten işleri çok zor ve buna ihtiyaçları var KÖSTEK değil DESTEK olalım. Sevgilerimle.
